Timurlular Devrinde Semerkand
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Mâverâünnehir coğrafyasında bulunan ve günümüzde Özbekistan sınırları içerisinde yer alan Semerkand şehri gerek coğrafi konumu gerekse Soğd (Zerefşân) Nehri'nin topraklarına hayat vermesi sayesinde, tarih boyunca birçok medeniyete kucak açmıştır. Semerkand, Müslümanlar tarafından fethedilene kadar birkaç defa yağma ve istilaya uğramış, fakat İslâm hüviyetini aldıktan sonra 617/1220 Moğol istilasına kadar iki asırdan fazla bir yükselme devri yaşamıştı. Şehir bu tarihten sonra, 772/1370 yılında Timurlu Devleti'nin kurucusu Emir Timur tarafından başşehir ilan edilip yeniden kurulana kadar sürekli tekrarlanan bir kargaşa dönemi geçirmiştir.Emir Timur, kuracağı imparatorluğun başşehri olarak Semerkand'ı seçtikten sonra yeniden o eski ihtişamına kavuşması için, ölümüne kadar yaklaşık 36 sene boyunca Semerkand'ı her yönden geliştirmeye gayret göstermiş ve `Timurlu Rönesansı` tabirinin doğmasına sebep olmuştur. Hattâ, onun döneminde elçilik vazifesi için başşehir Semerkand'a gelen Ruy Gonzales Clavijo, bu ihtişama bizzat tanıklık etmiş ve İspanya'ya döndükten sonra kaleme almış olduğu Seyahatnâmesinde, Semerkand'da görmüş olduklarını oldukça geniş bir biçimde anlatmıştır.Emir Timur'un ölümünden sonra da şehir bu özelliğini uzun yıllar korumayı başarmıştı. Özellikle onun torunu Uluğ Beğ'in 40 senelik hâkimliği süresince Semerkand şehri, Timurlular devrindeki ikinci bir refah ve yükselme dönemini yaşamıştır. Ayrıca Emir Timur ve Uluğ Bey zamanında, Semerkand'da mimarisiyle göz dolduran ve bazıları günümüze kadar ulaşan birçok eser vücuda getirilmiş, bunlar araştırmacılar için ilgi odağı olmuştur. Uluğ Beğ'in ölümünden sonra Semerkand merkezli Mâverâünnehir, Timurlu mirzaları arasındaki hâkimiyet mücadelelerinden dolayı o eski ihtişamını yitirmiş ve XVI. yüzyılın başlarında Horasan bölgesi ile birlikte Özbek hâkimiyetine girmiştir. Anahtar Kelimeler: Soğd, Semerkand, Zerefşân Nehri, Moğol istilası, Emir Timur ve Uluğ Bey Zamanı, Mimari The city of Samarkand located in the region of Mâverâünriver and now within the borders of Uzbekistan, has embraced many civilizations throughout history, thanks to its geographical location and its way to life in the territory of the Soğd (Zerefşân) River. Samerkand was looted and invaded several times until it was conquered by Muslims, but after receiving Islamic government, it experienced a period of elevation for more than two centuries until the 617/1220 Mongol invasion. After that date, the city had a period of repeated turmoil until it was declared the city of its city and re-established in 772/1370 by Emir Timur, the founder of the Timurlu State.Emir Timur, after choosing Samarkand as the capital of the empire he founded, tried to see Samarkand from all sides for about 36 years until his death, to regain its former glory, and led to the so-called `Renaissance of Timurlu`. In fact, Ruy Gonzales Clavijo, who came to the prime city of Samarkand for the embassy mission during his time, witnessed this grandeur personally and explained quite widely what he had seen in Samarkand in his travel, which he wrote after returning to Spain.After Timur's death, the city managed to preserve this feature for many years. Especially during his 40-year reign of his grandson Uluğ Beğ, the city of Samarkand experienced a second period of prosperity and promotion during the Reign of Timurlular. In addition, during the time of Emir Timur and Uluğ Bey, many works in Samarkand, some of which have reached the present day, have been brought to the body with its architecture, they have been the center of attention for researchers. After the death of Ulugh Beg, Samarkand centered Transoxiana lost its former glory due to the dominance struggles between the Timurid mirzas and XVI. At the beginning of the century, together with the Khorasan region, it came under Uzbek rule. Keywords: Soğd, Samarkand, Zerefşân River, Mongolian invasion, Emir Timur and Uluğ Bey Time, Architecture.
Collections