Kazı ve yüzey araştırmaları ışığında Erzurum ve çevresinde demir çağ mimarisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Eski Çağ'dan itibaren önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Erzurum ve çevresinde, Kalkolitik Çağ'dan itibaren mimari verilerle karşılaşmaktayız. Tunç Çağı ve Demir Çağı'nda ise bu mimari bulguları, bölgeye hâkim olan krallıklar ve devletlerin geliştirerek kullandığı ve yeni mimari yapılar inşa ettikleri anlaşılmaktadır. Erken Demir Çağ itibariyle bölgede varlığı bilinen topluluklar, farklı şekil ve boyutlarda mimari eserler yapmışlardır. Orta Demir Çağ'da ise Hasankale, Delibaba, Yazılıtaş ve Avnik Yazıtları'nın varlığı, Urartu Krallığı'nın bölgede hâkimiyet kurarak çeşitli imar faaliyetlerinde bulunduklarını göstermektedir. Kazı ve yüzey araştırmalarından elde edilen veriler doğrultusunda Erken Demir Çağ'dan Geç Demir Çağ'ın sonuna kadar kesintisiz bir yerleşimin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Topoğrafik yapıya uygun şekilde inşa edilen kaleler, kaya mezarları, höyükler ve aşağı şehirler, ana hatlarıyla bölge mimarisini oluşturmaktadır. Yapılan bu imar faaliyetleri çerçevesinde savunma mimarisi, dinî mimari ve sivil mimari olarak nitelendirebileceğimiz birçok kalıntı Erzurum ve çevresinde tespit edilmiştir. Çalışmamızda savunma mimarisi başlığı altında 24 adet kale, dinî mimari özelliği gösteren 12 adet kaya mezarı, 3 adet kutsal alan, basit toprak mezarlar, küp mezarlar, oda mezarlar ve kazısı gerçekleştirilmiş 8 adet sivil mimari içerisinde değerlendirilen merkez incelenmiştir. We have been witnessing architectural data since the Chalcolithic Age in Erzurum and its surroundings, which has hosted important civilizations since the Ancient Age. In the Bronze Age and Iron Age, it is understood that these architectural findings were used and developed by the kingdoms and states that dominated the region, and moreover, they built new architectural structures. Communities known to exist in the region as of the Early Iron Age made architectural works in different shapes and sizes. In the Middle Iron Age, the presence of Hasankale, Delibaba, Yazılıtaş and Avnik Inscriptions shows that the Urartian Kingdom dominated the region and carried out various reconstruction activities. According to the data obtained from the excavations and field survey, it is understood that there was an uninterrupted settlement from the Early Iron Age to the end of the Late Iron Age.Castles, rock tombs, mounds and lower cities built in accordance with the topographic structure constitute the main lines of the regional architecture. Within the framework of these reconstruction activities, many ruins, which we can describe as defensive architecture, religious architecture and civil architecture, have been identified in Erzurum and its surroundings.In our study, under the title of defensive architecture, 24 castles, 12 rock tombs with religious architectural characteristics, 3 sanctuaries, simple earthen tombs, pithos burials, chamber tombs and 8 excavated centers in civil architecture were examined.
Collections