Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki iktisadi ilişkilerin analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET XX. yüzyılın sonlarına doğru dünyada meydana gelen değişiklikler çok daha süratli bir şekilde gerçekleşmektedir. Yeni bir yüzyılın eşiğinde ortaya çıkan bu gelişmeler, dünya dengelerine yeni şekiller veren bu olayları yakından takip edenleri kazançlı çıkarmakta, bu değişime ayak uyduramayanları ise zayıflatmaktadır. Buna göre, ekonomik güç ve gelişme düzeyinin en önemli faktör oluşu, bütün ülkeleri, ekonomik açıdan gelişme ve güçlenme konusunda, her zamankinden daha fazla zorlamaktadır. Bu durumda en önemli politikalar, ekonomik birleşme ve entegrasyon hareketleri olarak ortaya çıkmaktadır. AB, NAFTA gibi ekonomik biriklerin temel amacı da budur. Bu aşamada Türkiye, AB ile `Gümrük BirliğT'ne girmiştir. Fakat, Türkiye'nin nihai hedefi olan `Tam üyelik`, belli görüş ve kalıplara dayalı Birlik Üyesi Ülkeler tarafından yeterince uygun görülmemektedir. Sözkonusu durum, katılabileceği başka bölgesel entegrasyon bulunmayan bir coğrafyadaki Türkiye'yi yalnız bırakarak, kendilerine bağımlı kılmak amacında olan AB için de oldukça uygun bir ortam yaratırken, Türkiye'nin sıkıntılarını da artırmaktadır. Öte yandan, SSCB'nin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan Türk Cumhuriyetleri, bir taraftan Türkiye'yi, içine düştüğü bu sıkıntılı durumdan kurtarmak, bir taraftan da Türk Dünyası' nın yeniden birleşmesini sağlamak bakımından son derece müsait bir ortamın doğmasını sağlamışlardır. Sosyal ve kültürel temelleri, milli ve manevi değerleri bakımından Türkiye'den farklı olmayan bu ülkeler, böyle bir birlikteliğe gayet sıcak bakmaktadırlar. Zaten, ekonomik, teknolojik, fînansal ve kurumsal alanlarda birçok eksiği bulunan Türk Cumhuriyetleri, milli ve manevi birlikteliği olan Türkiye'ye, üçüncü ülkelerden çok daha fazla güvenmektedirler. Bu aşamada, Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkileri elden geldiğince artırmak, sıkı bağlar kurarak içte ve dışta çok daha güçlü bir konuma gelebilmek ve uzun vadede de olsa Türk Dünyası Birliği'ni kurabilmek, taraflar arasında kabul görmüş bir oluşumdur. Bu gün, sözkonusu oluşumun temelleri atılmış ve her ne kadar yetersiz de olsa ilerisi için ümit vaad eden çalışmalara başlanmıştır. vm ABSTRACT Towards the end of the 20th century, changes in the world take place in an increasing pace. These changes result in favourable outcomes for those who follow event closely, while those who fail to do so do not esquire any benefits. Since economic power end development are the most important factor in the world, countries endeavour to achieve economic development. It is within this context economic integration becomes crucial. Turkey joined the Customs Union with the EC but the EC has some reservations about the full membership of Turkey. This situation creates difficulties for Turkey which does not have any other posibility to join another custom union. Following the disintegration of the USSR, Turkic Republics have enabled Turkey to develop alternative ways of economic cooperation. Given that Turkey and these republics share a common culturel and social background. There is a real possibility for cooperation. These republics lack technology, and necessary financial and economic institutions and Turkey can assist then in these areas. Talking all these into consideration economic relations and cooperation between Turkey and Turkic Republics should be increased and this cooperation should lay the foundations of a Turkish Union. IX
Collections