21. yüzyılda distopyanın çağdaş sanata etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, 20. yüzyılda ütopyaya karşı yükseliş gösteren distopya kavramının 21. yüzyılda çağdaş sanata etkisini ele almaktadır. Bu bağlamda öncelikle ütopya kavramının edebi janrdan bir düşünme biçimine doğru olan dönüşümü tarihsel süreç içerisinde incelenmiştir. Edebiyattaki sosyal, ekonomik, ideolojik ve teknolojik öngörülerin siyasete ve yaşamsal gerçekliğe yansıyarak, uygulamaya dahil olması ve yaşam alanlarını etkilemesi kaynaklarıyla sunulmuştur. 20. yüzyılda aydınlanmanın getirdiği sonuçların hayal edilen yerden uzak olması nedeniyle, savaşlardan yeni çıkmış umutsuz toplumlardaki yazarlar, entelektüeller, sanatçılar distopyaya yönelmişlerdir. Amerika'nın özgürlükçü vaadinin solması, sosyalizmin çökmesi bu toplumsal süreci eleştiren birçok felsefi ve edebi metnin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İdeal kent kavramı ile birlikte gelen tek tipçi yaklaşım, distopyacılar tarafından eleştirilerek çeşitli sinema ve edebi yapıtlarda hicvedilmiştir. Postmodern dönemin kentleri bugün bir kaos içindedir ve ilerlemeden de yoksun bırakılmıştır. Sadece egemen gücün denetim mekanizmasında, gücün arzularına göre şekillenen siyasal bir alana bürünmüştür. Güvenlik ve özgürlük arasındaki ilişki daraltılmıştır. Kentin içindeki sürekli kriz hali, yönetimin aracıları tarafından her şeyin denetlenmesini gerekli gösterir. Gelir dağılımının eşitsizliği ve totalitarizmin artması her türlü düşünsel, görsel ve yazınsal alanı etkisine almıştır. Distopyalar güncel olaylardan beslenmiş, her türlü mükemmeliyetçi tavra şüpheyle yaklaşmış, gelişimin defolarını tespit ederek uyarma görevini üstlenmiştir. Bu tez/eser metin çalışması ile distopyanın toplumsal eleştirel dilinin çağdaş sanattaki yansımaları incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Distopya, ütopya, çağdaş sanat. This study investigates the effect of the concept of dystopia, which rose against utopia in the 20th century, on contemporary art in the 21st century. In this context, first of all, the transformation of the concept of utopia from a literary genre to a way of thinking is examined in the historical process. The reflection of social, economic, ideological, and technological predictions in the literature on politics and real life, inclusion in practice, and influencing living spaces are presented with their resources. Because the results of enlightenment in the 20th century were far from the place predicted, writers, intellectuals, and artists in desperate societies that had just come out of wars turned to dystopia. The fading of America's libertarian promise and the collapse of socialism led to the emergence of many philosophical and literary writings criticizing this social process. The monotype approach that comes with the concept of the ideal city has been criticized by dystopians and satirized in various cinema and literary works. The cities of the postmodern era are today in chaos and deprived of progress. They have taken on a political field that is shaped based on the desires of the power only in the control mechanism of the sovereign power. The relationship between security and freedom narrowed down. The constant state of crisis in the city necessitates the supervision of everything by the intermediaries of the administration. The inequality of income distribution and the increase in totalitarianism have affected all kinds of intellectual, visual, and literary fields. Dystopias were fed by current events, approached all kinds of perfectionist attitudes with suspicion, and undertook the task of warning by detecting the defects of development. Thanks to this thesis study, the reflections of the social critical language of dystopia in contemporary art are discussed.Keywords: Dystopia, utopia, contemporary art.
Collections