Üniversite seçme sınavına hazırlanan öğrencilerin yaşadıkları sınav kaygısı ile aile işlevleri arasındaki ilişkiler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Bu araştırmada öğrenci seçme sınavına hazırlanan Lise 3. Sınıf öğrencilerinin yaşadıkları sınav kaygısı ile aile işlevleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Lise 3. sınıf Öğrencilerinden oluşan örneklem grubunun ailelerinin problem çözme, iletişim, roller, duygusal tepki verebilme, gereken ilgiyi gösterme, davranış kontrolü, genel işlevler boyutları, cinsiyet ve okul durumları, öğrencilerin düşük ve yüksek sınav kaygısı boyutları bakımından incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini. Manisa Fatih Anadolu Lisesi. Manisa Dündar Çiloğlu Anadolu Lisesi, Manisa Mehmet Akif Ersoy Lisesi ve Manisa Cumhuriyet Lisesi' nde öğrenim gören ve Öğrenci Seçme Sınavına hazırlanan Lise 3. sınıf Öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklem grubu, 81 kız ve 79 erkek olmak üzere toplam 160 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada ölçme aracı olarak, Sınav Kaygısı Envanteri ve Aile Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Veriler SPSS 9.05 windows paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde t testi, varyans analizi kullanılmıştır. Ortalamalar arası farklılıkların anlamlılık düzeyi p<0,05' e göre değerlendirilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular şöyle özetlenebilir: - Sınav kaygıları düşük olan öğrenciler ile sınav kaygıları yüksek olan öğrencilerin, ailelerinin problem çözme, iletişim, duygusal tepki verebilme, gereken ilgiyi gösterme, davranış kontrolü, genel işlevler boyutları arasındaki fark anlamlıdır. Buna göre sınav kaygısı düşük olan öğrencilerin ailelerinin, sınav kaygısı yüksek olan öğrencilerin ailelerine göre problem çözme, iletişim, duygusal tepki verebilme, gereken ilgiyi gösterme, davranış kontrolü, genel işlevlerde daha sağlıklı olduğu bulunmuştur. - Sınav kaygısının düşük ya da yüksek olmasında öğrencilerin ailelerinin roller boyutunun anlamlı bir farklılığa neden olmadığı bulunmuştur.V - Cinsiyet ve okul durumunun, öğrencilerin düşük ya da yüksek kaygı yaşamaları üzerinde anlamlı bir farklılığa neden olmadığı bulunmuştur.
Collections