Sosyolojik açıdan `çocukta sosyal diyalog, adalet duygusu ve iktidar`
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sosyoloji alanında Türkiye'de çocuk sosyolojisi en çok araştırılması gereken konular arasındadır. Çocuğun sosyal ortamı ve bu sosyal ortamlarda diyalog aracılığı ile nasıl bir ağ içinde olduğu önemli bir araştırma konusudur. Bu çalışmanın kuramsal temeli Foucalt'nun (2005) iktidar teorisine, Falzon'un (2001) sosyal diyalog kavramına ve Bies'in (2005) etkileşimsel adalet modeline dayanmaktadır. Buna göre, iktidar en küçük kurum olan aileden başlar ve makro iktidara kadar uzanır. Tüm bu süreç sosyal diyalog içerisinde meydana gelir ve etkileşimsel adalet bu sürecin önemli parçalarından biridir. Sosyal diyalog ise kurum içerisindeki öznelerde temelde bir mücadeleyi, açık olmayı ve dönüştürmeyi gerektirmektedir. Çalışmaya 14 yaşında 32 çocuk katılmıştır. Çalışma görüşme, günlük tutma ve senaryo tekniği aracılığı ile veri toplamıştır. Sonuçlar 14 yaşındaki katılımcıların çok sınırlı ortamlarda yaşadıklarını göstermiştir. Çocuklar temelde aile, okul, dershane ve arkadaş ortamında bulunmuşlardır. Katılımcılar aile ve okulda kendilerini büyük oranda baskı altında hissettiklerini, sosyal diyalog içerisinde belli bir direnme kazanamadıklarını fakat arkadaş ve dershane ortamlarında sosyal diyalog içersinde daha rahat olduklarını ortaya koymuştur. The field of childhood sociology can be regarded as an initial socialization process, the social setting of children and how children establish network through social dialogue remains a significant research issue. It is crucial to conduct investigation into the setting of children and what kind of network children establish through dialogues. The theoretical basis of this study is based on the theory of power by Foucault (2005), the concept of social dialogue by Falzon (2001) and model of interactional justice by Bies (2005). In accordance with the theory of power by Foucault, it is explained that power starts from the smallest unit of a society, that is, family and extends to the macro power. All these processes occur through social dialogue and interactional justice is an important component of this process. Social dialogue involves struggling, being frank and transformative. 32 participants aged 14 took part in the study. The data were collected through interview, diary and scenario techniques. The results showed that the participants were mostly confined to the settings of family and schools and they felt more oppression in families and schools but felt much better in private courses and friendship settings.
Collections