İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin perspektifi algılayışları ve uygulamada karşılaşılan sorunlar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
u ÖZET Bu çalışma, ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin perspektifi algılayışları ve uygulamada karşılaştıkları sorunları belirlemeye çalışmaktadır. Araştırma 2001-2002 eğitim öğretim yılında, Kırıkkale Fatih İlköğretim Okulu 8. Sınıf öğrencilerini kapsamaktadır. İlköğretimde sanat eğitimi veren iki dersten biri olan Resim dersinin bu hedeflere ulaşmada karşısına çıkan en büyük engellerden biri de, resim dersinin sadece bir uygulama dersi olduğu ve yapılan resimlerin de dış gerçekliğe benzemesi gerektiği düşüncesi gelmektedir. Öğrencinin yaptığı resimlerde dış dünyayı yansıtamadığım görmesi ve çevrenin de değerlendirmelerini bu yönde yapması, öğrenciyi umutsuzluğa düşürmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 92 si resim dersini çok ve oldukça önemli bulduklarını belirtmişler ve yaklaşık üçte biri de resim dersinde manzara resimleri yapmayı istediklerini belirtmişlerdir. Resimde gerçekleri yansıtmak deyince ilk akla gelen kurallardan biri de, perspektif kurallarıdır. Perspektif, nesnelerin gözden uzaklıklarına göre görünüşlerini uzaklıkları içinde aslına uygun olarak gösterme ve çizme bilgisine denir. Perspektif kurallarının öğretilmesiyle, öğrencilerin doğaya benzer resimler yapmaya başlayabilecekleri düşünülebilir. Fakat resim dersinin büyük bir bölümünü dış dünyayı yansıtan resimler yapmaya ayırmak ve dersleri bunları uygulama ve pekiştirme zamanı olarak görmek müfredat programına ters düşmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yandan fazlası da, perspektifi öğretmede ders süresinin yetersizliği ve müfredatta yeterince bu konuya yer ayrılmadığını belirtmişlerdir. Perspektif tekniğinin tarihsel gelişimine baktığımızda ise, XIX.yy'ın sonlarından itibaren vazgeçilmez bir teknik olma özelliğini yitirmeye başladığını görmekteyiz. Geometrik perspektif, yerini modern sanatta mekanı hissetme duygusuna bırakmıştır. Mekanı hissetme duygusu da, öğrencinin rahatça uygulayabileceği farklı yöntem ve tekniklerle sağlanabilmektedir. Sonuçta, İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin perspektifi algıladıkları, fakat resim dersinin sırf bu tekniğe ayrılmasını sıkıcı buldukları ortaya çıkmıştır. Resimde mekanIll duygusunu, öndeki nesnelerin büyük arkadakilerin küçük, nesnelerin birbiri önüne geçmesi, öndeki nesnelerin ayrıntılı arkadakilerin belirsiz ve silik yapılması, gözlem yapma ve vizörden faydalanma gibi yollarla rahatça verebildikleri görülmüştür. Ayrıca, resmi sanatının elemanlarından olan mekana, uygulama ve eser incelemeleri konularında da yer yer değinilmesi konunun rahatça kavranmasını sağlayacaktır. Sanatçı Paul Klee `Sanat eğitimi, biçim oluşturan düşünme etkinliğidir. Sanat ve eğitim, düşünmeye dayanmalıdır` der. Sanat eğitimi ile bireyin yaratıcılık gücü gelişir ve olaylara farklı açılardan bakabilme, araştırma, deneme bozma, eleştiri, analiz ve sentez yapabilme gibi özellikler kazanırlar. Bu özellikleri kazandırabilmek için çocuğun gelişim basamaklarım göz önünde tutmak gerekir. İzlenimci, yapıcı ve karışık olmak üzere üç değişik gurupta olabileceklerine dikkat edilmelidir. Ayrıca çocuğun yapışma uygun araç gereç ve alam belirlemek için onları farklı araç, gereç ve alanlarla tanıştırıp, yaratıcılıkla birlikte sanata ilgileri arttırılmalıdır. İlköğretim 8. sınıf müfredat konuları; sanatı, sanatçıyı tanıma, sanatın oluşturulduğu araç-gereci tanıma, sanat eserinin oluştuğu süreçleri tanıma ve uygulama yapmayı içermektedir. Bütün bunlarının yanında resim dersini perspektif kurallarının uygulanması ile sınırlamak, dersin amacının gerçekleşmesine ters düşeceği vurgulanmıştır. IV SUMMARY This study attempts to find out about the perspective perception of the 8* class students and the problems they face during application. The study covers the students of 8* class in Kırıkkale Fatih İlköğretim Okulu. One of the great obstacles of the painting lesson, which is one of the two lessons providing art teaching in primary education, to meet such targets is the idea that painting is just a practical lesson and the paintings painted must look like the outer reality. When the students sees that his or her painting does not reflect the outer world and when the people around make such comments, the student becomes hopeless, 92% of the students participating in the study stadet that they find painting lesson very important and nearly one over three of them staded that they wanted to paint landscape paintings. Among the initial rules that are associated with reflecting the reality in painting are the perspective rules. The information that helps to show and draw the objects in their original state according to the distance from the eye is called perspective. It may be thought that the children will start to make paintings more like the nature when they are thought perspective rules. However, reserving most of the painting courses for painting pictures of the outer world and seeing courses as a time for consolidating and practicing them is against the curriculum. More than half of the teachers participating in the study mentioned the insufficiency of the course time for teaching perspective and the insufficient time reserved in the curriculum for this purpose. When we look at the historical development of the perspective technique, on the other hand, we see that it lost its quality as an indispensable technique since the end of the 19` century. Geometrical perspective was replaced by feeling the modern space in art. And feeling the space may be provided by the various methods and techniques, which may be easily applied by the students. As a result, it was found that the 8* year students in primary education perceive the perspective, but they are bored when the whole painting lesson is reserved for this U03C&MA?rtAS¥0W MZRKJEZf-issue. It was seen that they were able to furnish the feeling of space in paintings by showing the objects in front as large and those at the back as small, making objects look in rows, painting the objects in front detailed and those at the back vague and insignificant, by observing and by use of viewfinder. Moreover, frequent touching on the space, which is one of the elements of the art of painting, in terms of practice and works will provide an easier comprehension of the subject. The artist Paul Klee says, `Artistic training is the activity of form-creating thinking. The art and training must be based on thinking`. By artistic training, the creativity of the individual improves and the individuals gain qualifications such as seeing things from a different point of view, researching, trying and trying again, being able to criticize, analyze and synthesize. In order to provide such capabilities to the child, one must consider the development stages of the children. It must be considered that the children may be in three groups as impressionist, constructive and mixed. Moreover, the children must be introduced to diverse tools, equipment and fields in order to find out those fitting the nature of the child and their interest in art must be enhanced together with their creativity. The subjects of the 8* class curriculum in primary education include introduction to art and the artist, introduction to the art tools and equipment; introduction to processes by which the artistic work is formed and practice. In addition to all these, it is emphasized that limiting painting course by perspective rules will be against the realization of the course.
Collections