Üstün yetenek potansiyeli olan çocuklara uygulanan sosyal beceri eğitim programının sosyal beceri gelişimine etkisinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Üstün zihinsel potansiyelli çocuklar son yıllarda artarak çalışmalara konu olmaktadır. Her geçen gün konuya dair yapılan yayın sayıları artmaktadır. Ancak yapılan literatür taraması sonucunda bu yayınların daha çok eğitim temelli olduğu görülmektedir. Oysa bu çocukların diğer gelişim alanları ile zihinsel gelişimlerinin hızı uyum göstermemektedir. Eş zamanlı olmayan bu gelişim beraberinde sosyal uyum sorunlarını da getirebilmektedir. Bu sebeple bu çalışmanın amacı, üstün yetenekli olma ihtimali olan çocukların okul öncesi dönemde tespit edilebilmesi ve tespit edildikleri takdirde verilecek sosyal beceri eğitimi ile sosyal becerilerinin geliştirilerek yaşamaları muhtemel sorunları bertaraf etmektir. Bu amaçla iki basamaklı bir çalışma yapılmıştır. Çalışmanın ilk basamağını Renkli Progresif Matrisler Testi'nin güvenirlik ve geçerlik çalışması oluşturmuştur. Bu basamakta testin yönergesinin Türkçe'ye çevrilmesi sağlanmış, test materyali, uygulama ve puanlama yönergeleri kapsam geçerliliği açısından uzman görüşüne sunulmuştur. Uzman görüşünü takiben; Ankara ilinin sekiz merkez ilçesinde 32 okula gidilmiş ve toplamda 204 uygulama yapılarak veriler toplanmış, elde edilen bu veriler analiz edilmiş ve analiz sonucunda Renkli Progresif Matrisler Testi'nin güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı olduğu tespit edilmiştir. Test ile ilgili çalışmanın tamamlanmasının ardından bir kamu kuruluşuna bağlı anaokulunda önce kronolojik yaşı 60-72 ay olan tüm çocuklara Renkli Progresif Matrisler Testi uygulanmıştır. Aldıkları toplam puan grup ortalaması ve üstünde puan alan 17 çocuk olduğu belirlenmiştir. Belirlenen çocuklar, eğitimci tarafından Renkli Progresif Matrisler Testi'nin ölçtüğü özellikleri içeren etkinlikleri içerecek biçimde oluşturulmuş olan yapılandırılmış gözlem yapılmıştır. Gözlem süreci için oluşturulan etkinlikler uygulanmış ve çocukların etkinliklerden aldıkları puanlar değerlendirilmiş ve dört çocuğun bu grubun ortalamasından daha yüksek puan aldıkları tespit edilmiştir. Yüksek puan alan ikisi kız, ikisi erkek dört çocuğun, varolan sosyal beceri gelişim düzeylerini belirlemek için çocukların aileleri ve öğretmenlerine Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği (OSBED) uygulanmıştır. Daha sonra araştırmacı tarfından oluşturulmuş olan 36 oturumdan oluşan eğitim programı uygulanmış ve program sonunda ailelere ve öğretmenlere yeniden OSBED verilerek çocuklarını değerlendirmeleri istenmiştir. Bu uygulamayı takip eden bir ay sonra OSBED uygulaması tekrarlanarak kazandırılan becerilerin kalıcılığı test edilmiştir. Kalıcılık uygulamasının ardından anneler ve öğretmenlerle OSBED ölçeği soruları temel alınarak yüzyüze görüşmeler yapılmıştır. Yapılan ön test ve son test uygulamalarından elde edilen veriler karşılaştırıldığında ailelerden alınan bilgilere göre çocukların sosyal beceri düzeylerinin eğitim öncesi ve eğitim sonrasında bir değişiklik olmadığı ancak grubu oluşturan çocukların sosyal beceri düzeylerinin birbirine yaklaştığı tespit edilmiştir. Öğretmenlerden alınan verilere göre ise eğitim öncesi ve sonrası çocukların dört sosyal beceri kategorisinden akademik destek becerileri kategorisinde gelişim gösterdikleri tespit edilmiştir. Kalıcılık uygulamasından elde edilen veriler incelendiğinde ise, ailelerden alınan veriler doğrultusunda çocukların eğitimden bir ay sonra da sosyal beceri düzeylerini korudukları, öğretmenlerden alınan verilere göre de eğitimden bir ay sonra çocukların sosyal beceri düzeylerindeki gelişimin devam ettiği tespit edilmiştir. Bu çalışma sonucunda eğitimcilere, okul öncesi dönemde üstün yetenekli çocukların tanılanmasına destek olabilmeleri için sınıf ortamındaki gözlemleri ve değerlendirmeleri doğrultusunda aileleri yönlendirmeleri, sosyal beceri gelişimini destekleyici etkinliklere eğitim programında yer vermeleri ve sosyal beceriye yönelik desteklerini her yaşa göre değişimleyerek sürdürmeleri önerilmektedir. Anne –babalara ise, çocuklarının gelişim hızı beklenenden farklı olması halinde ilgili uzmanlardan yardm istemeleri, okul öncesi dönemde üstün yetenek potansiyeli olduğu tespit edilen çocukların öğrenme ve yetenek geliştirme ihtiyaçlarını karşılamaya özen göstermeleri ve çocuklarının sosyal beceri gelişimini göz ardı etmemeleri önerilmektedir. Konu ile ilgili çalışma yapan araştırmacılara da üstün yetenek potansiyeli olan çocukların okul öncesi dönemde tanılanabilmesi, üstün yetenekli çocukların bilişsel gelişimi dışında kalan gelişim alanlarının incelenmesi ve desteklenmesi konularında büyük örneklemli çalışmalar yapmaları, ayrıca sosyal beceri eğitimi çalışmalarını sosyal beceri yetersizliği gösteren tanı gruplarının yanında bu alanda desteğe ihtiyacı olan diğer bireyler ile yapmaları önerilmektedir. In recent years, potentially gifted children are studied more often. The publications focusing on potentially gifted children are increasing in number day by day. Nonetheless, literature survey on this subject shows that these publications are mostly based on education. However, one should keep in mind that pace of mental development and pace of development of other areas for these children are not always the same and this inconsistency of the development pace may lead to social adaptation disabilities. To address this issue, this study aims to help potentially gifted children to overcome the possible problems they may have in life because of inadequate social skills by detecting children who are potentially gifted in pre-school and educating them by the means of social skill training. For this purpose, a study of two steps has been conducted. First step of this study is the verification of Coloured Progressive Matrices Test's reliability and validity. Instructions of the test have been translated into Turkish. Translated test material and instructions of practicing and scoring was examined by an expert for the content validity. Following the expert's opinion, 32 schools located in 8 central districts of Ankara were visited and through these visits 204 applications were administered. After the test results were thoroughly analyzed, it was confirmed that Colored Progressive Matrices Tests was a reliable and a valid form of measurement. Following the confirmation that the test was valid, the test was administered to a public kindergarten's students whose chronological age is 60-72 months. The results of the test determined that there were 17 children who scored in group's average score or higher than the average. These children were then given an observation by the educator. The observation in question consists of activities that are in accordance with the features that the Colored Progressive Matrices Test measured. After the activities of the observation period was administered and the results were evaluated, it was determined that four children scored higher than the average of the group. To evaluate the existing social skills of these two girls and two boys who scored higher than the average of the group in the observation, Pre-School Social Skills Evaluation Scale (OSBED) was administered to the children's parents and teachers. Then the training program of 36 sessions which was developed by the researcher was introduced to the parents and the teachers. After the training was over, Pre-School Social Skill Evaluation Test (OSBED) was given to the teachers and the parents for them to evaluate their children's skills. Following a month of this practice, Pre-School Social Skills Evaluation Test (OSBED) was readministered to the children to test whether or not the social skills gained during this period were permanent. Afterwards, face-to-face interviews were conducted with the mothers and teachers based on Social Skills Evaluation Test's questions. When the results of pre-tests and post-tests were compared, parents confirmed that there was no difference in social skills of children after the training sessions whereas it was determined that the rate of children's social skills in the group was converged. According to the data gathered from teachers, after the training session, out of four social skills categories children's Social Skills of Academic Interactions was improved. After the data gathered from the permanency practice was evaluated, data gathered from parent's observations determined that a month after the training children possessed the same social skills whereas the data gathered from teacher's observations determined that children's social skills kept improving. The conclusion of this study is to advise educators to guide parents with the data of observations and evaluations in the classroom to detect the gifted children in the pre-school era. Furthermore, educators should add the activities that can improve social skills to syllabus and alter these activities accordingly with every age group. Following this study, it is advised to parents to seek expert opinion on the grounds that children's improvement pace is faster than expected for their age, not to disregard children's social skill progress when the children in question is detected to be potentially gifted and take extra care of their need of learning and developing talent. In conclusion, it is advised to researchers who are interested in this particular subject to study large samples to detect potentially gifted children in pre-school era, screen and support the other progress areas other than cognitive progress and furthermore to introduce social skill training studies to those who need support in this area as well as to those who are detected to have social skills disabilities.
Collections