Gücün imgeleri: Fatih Sultan Mehmet portreleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu karşılaştırmalı tanımlayıcı çalışma, Fatih Sultan Mehmet portrelerinin, Doğu ve Batı arasındaki güç dengelerinde neden olduğu değişimin yansımaları olabilecekleri varsayımını test etmek amacıyla yapılmıştır. Portrenin felsefi boyutları gözden geçirilmiş; en gerçekçi portrenin bile temsil edilen kişi hakkında sanatçının yorumunu betimlemesinden ibaret olacağı kanısına varılmıştır. Türk ve İslam uygarlıklarının kayda değer figüratif sanat gelenekleri olduğu; İslam dininin özünde ikonoklastik olmadığı; Osmanlıların Bizans kültürüne ait pek çok öğeyi benimsedikleri ve Fatih'in kendi çağının en aydın liderlerinden biri olduğu görüşlerine ulaşılmıştır. Fatih'in Batılı sanatçıları portresini yaptırmak üzere davet ettiğine dair Batılı kaynaklardaki dolaylı kayıtlar dışında bulgu olmadığı; portresini yapan Batılı sanatçıların İstanbul'a geldiklerine dair kanıt olmadığı; gelmiş olması en olası Batılı sanatçının Costanzo da Ferarra (di Moysis) olup, madalyonunun başka portreler için kalıp olarak kullanılmış olabileceği; Gian Maria Angiolello'nun tanıklığı dahil, Gentile Bellini'nin İstanbul'a gelişine dair verilerin güvenilirliğinin çok tartışmalı olduğu; Bellini'ye atfedilen Londra'daki 'Fatih' tablosunun artık neredeyse tamamen restoratörünün(lerinin) eseri olduğu; bu tablo ile halen Katar ve İsviçre'de bulunan 'Fatih' tablolarının yüz imgelerinin birbirlerine çok yakın olduğu ve üçünün de Pisanello'nun VIII. John Palaiologos madalyon portresine tesadüfle açıklanamayacak kadar benzediği kanısına varılmıştır. Diğer yandan, Fatih'in Batılı sanatçıları davet ettiği ya da onların İstanbul'a geldikleri kanıtlanamamış olsa da; Fatih'in kendi çağının en çok portresi yapılan kişilerinden biri olduğu anlaşılmış ve bunun muhtemelen döneminin en güçlü hükümdarlarından biri olmasıyla bağlantılı olduğu düşünülmüştür. Böylece, Batı'da yapılan Fatih portrelerinin, şahsının değil, sanatçıların yorumladıkları şekliyle gücünün 'portre'leri olduğu sonucuna varılmıştır. Osmanlı sanatında kalıcı etkisi olan portresi ise, Şiblizade Ahmet'e atfedilen `Gül Koklayan Fatih` minyatürü olmuş gibi görünmektedir. This comparative descriptive study was realized to test the hypothesis that portraits of Mehmed II could reflect the changes he caused in the East - West power equilibrium. The philosophical dimensions of portraiture were reviewed, concluding that even the most realistic portrait would depict the artist's interpretation of the person represented. It was noted that Turcic/Islamic civilisations had significant traditions of figurative art; that Islam was not fundamentally iconoclastic; that the Ottomans embraced elements of Byzantine culture and that Mehmed was among his era's most enlightened leaders. It was observed that there was no definite proof of Mehmed inviting Western portrait artists or of their visits; that Costanzo da Ferrara (di Moysis) was the one most likely to have visited, his portrait possibly forming a template for others; that the evidence for Gentile Bellini's visit, including the testimony of Angiolello was very debatable; that the London portrait was now virtually the product of its restorer(s) and very close to the Qatar and Switzerland portraits; and that all three showed more-than-chance resemblance to the portrait of John VIII Palaiologos by Pisanello. However, Mehmed was understood to be among the most frequently portrayed persons of his time, probably in association with being one of its most powerful rulers. It was therefore concluded that Western portraits of Mehmed II were 'portraits' of his power as interpreted by artists; not of his person. The portrait with lasting effect on Ottoman art appeared to be the `Mehmed Smelling a Rose` miniature attributed to Siblizade Ahmed.
Collections