Resim sanatında ekspresif bedenin melankoli kavramı ile ilişkilendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sanatın ve felsefenin odak noktasında yer alan kavramlar olarak beden ve ilahi hastalık melankoli, çağlar boyunca çeşitli dönüşümlere uğramış, yüceltilmiş ve alaşağı edilmiştir. Bütün bu değer biçmeler, sanatsal tezahürlerde farklı biçimsel yaklaşımlar dolayımıyla yankısını bulur. Bedeni ruhun mezarı olarak gören Platon'dan bir makinenin prensibiyle açıklayan Descartes'a, beden daima ruhla birlikte düşünülmüş ve nihayet Nietzsche ile birlikte bu ikilik son bulmuş, Sartre ise ben bedenimim demiştir. Melankoli, Homeros Destanları'ndan bu yana Kahramanlar Hastalığı olarak nitelenmiştir. Özellikle Aristoteles'in monografik çalışması Problemata Physica'da ortaya attığı o malum soruyla birlikte melankolikler dahi mertebesine ermiş, hatta Cicero ironik bir biçimde melankolik olmadığından, dolayısıyla önemli biri sayılamayacağından yakınmıştır... Fakat bu savlar ortaçağda yadsınmış, her ne kadar Rönesans'da Ficino'nun çalışmalarıyla tekrar ilgi odağı haline gelmişse de, ortaçağ teolojisinin uzantısında reformist Luther melankoliyi Şeytanın Banyosu olarak tanımlamış ve inancın coşkusuyla alt edilmesi gerektiğini öne sürmüştür. Pagan antikçağda oranlara dayalı katı, kanonik bir güzellik formülü uygulanırken, figürlerin klasik melankolik tasvir biçimlerine özellikle mitolojik kahramanların konu edildiği arkaik dönem seramik vazolarında ve heykellerinde sıklıkla rastlanır. Ortaçağ bedeni geri plana itmiş, kirin ve pisliğin yüceltildiği, kapalı bir beden imgesi doğmuş, gotik sanat grotesk formlarla sürdürülmüştür. Erken Hıristiyan dönemde tembellik ve içe kapanmayla sonuçlandığı düşünülen melankoliye yakalanan din adamları, şeytanın bu baştan çıkarmasına karşı direnirken resmedilir. Rönesans'da beden saklanmak yerine Antik düşünceye dönüşün etkisiyle gururla sergilenmeye başlanmış, çıplaklık tekrar yüceltilmiştir. Yeni Platoncu düşünürlerin melankoli üzerine yaptıkları araştırmaların Dürer'in çalışmalarına yansıması, başı ellerinin arasına dayanmış, temaşa halindeki melek figürünün görsel sanatlarda bir ikon haline gelmesiyle sonuçlanır. Barok tasvirlerde sanatçının tensel olanın ve dünyevi arzunun yansıtılmasına yönelik arayışı, kıvrımlı, eklemsiz ve uçucu bedenlerin, dolayısıyla flesh kavramının temellerini atmış, kaygı ve melankoliden etkilenmiş sanatçının önceliği, taklitte mükemmeli yakalamak değil, mana arayışı olmuştur. Kartezyen gelenek 20. yüzyıla kadar bedeni ikincil tutmak için yoğun uğraşlar vermiştir. Neo Ekspresyonistler, grotesk ve deforme beden tasvirleri yoluyla abjecte de gönderme yapan işler üretmişler, diyonizyak etkiyle özgürleşen, esrime halindeki bedenin sanata yansıması, arzunun serbest bırakılmasının yolunu açmıştır. Ortaçağda olduğu gibi modern zamanlarda da toplum düşmanı görülen melankolikler, deli, toplumsallaşamayan uyumsuz, din karşıtı olarak ötekileştirilmiş. 19. yüzyılda materyalist dünya ile aidiyet kuramayan, rasyonel düşünceyi reddeden melankolik sanatçı, özellikle Baudelaire'in kimliğinde ve yapıtında şiirsel bir boyut kazanmıştır. Tarih boyunca çelişkili adlandırmaların yakıştırıldığı melankolikler, hem düşkünlüğü hem ilahi olanı barındıran çift değerli bir yapı sergiler (mania ve depresyon). Manik depresifler psikanaliz tarafından bedenleri üzerinden denetim altına alınmaya çalışılır. Günümüzde ise beden ile zihin arasındaki ayrım ortadan kalkmış, insan yarı tinsel yarı bedensel bir varlık olarak algılanmaya başlanmıştır.ANAHTAR KELİMELER: Acedia, Abject, Beden, Ekspresyon, Furor, Gri,Grotesk, Kara Safra, Melankoli, Satürn, Ten Body and divine disease melancholy, as concepts in the center of art and philosophy has been undergone various conversions, subdued and overthrown throughout the ages. All these valuations are echoed through different formal approaches within artistic manifestations. From Plato, who considered the body as a grave to soul, to Descartes, who explained it by the principle of a machine, body has always been conceived along with soul and finally with Nietzsche this dichotomy had come to an end. Satre declared I am my body. Melancholy has been described as disease of heroes' since Homer Epics. Especially with that particular question Aristotle put forward in his monographic work Problemata Physica, melancholics have extended to the order of genius, Cicero even complained ironically that he was not melancholic, so he could not be considered as an important person. However, these arguments have been denied in the Middle Age, although during Renaissance with Ficino's work, melancholy in the extension of the Middle Age's theology, reformist Luther has described it as the Devil's Bath, and claimed that must be subdued with enthusiasm of faith. In Pagan Antique Age, a solid, canonic beauty formula based on proportions was applied. The classical melancholic forms of figures are frequently encountered on the archaic period ceramic vases and sculptures, in which especially the mythological heroes are mentioned. The Medieval Age has pushed the body into the background, a covered body image was born where filth and scum were glorified and gothic art continued with grotesque forms. In the early Christian period, melancholy which was thought to have ended in laziness and closure caught clergymen, are depicted while resisting against this temptation of satan. Instead of concealing the body, in Renaissance, it began to be proudly exhibited by the influence of turning to Ancient thought and nakedness was again exalted. New Platonist thinkers' study on melancholy and its reflection on Dürer's work, results in an angel figure which stands in the position of contemplation, becoming an icon in visual arts. In Baroque paintings, artist's quest for the reflection of sensual and earthly desire, has taken on the basis of curved, inarticulate and volatile bodies and thus formed the basis of concept flesh. Anxiety and melancholy influenced artist's priority is not reaching perfection but searching for meaning. Cartesian tradition has made intense effort to keep the body in secondary position until 20th century. Neo Expressionists have produced works that refer to abject through grotesque and deformed body portrayals. Reflection of the body in the form of ecstasy which is freed by Dionysian, has smoothed the path for desire. Melancholiacs who are considered as enemies of society in modern times as well as in Middle Ages, are otherized as mad, non socialized and non conformists... Melancholic artist who rejects the rational thought of the materialist world in the 19th century, has especially gained a poetic dimension in Baudelaire's personhood and work. Throughout history, the melancholiacs to whom contradictory nomenclatures have been attributed, reveal a dual value structure (mania and depression) that embraces both sensuality and divinity. Manic depressives are tried to be controlled by psychoanalysis over their bodies. Today, the distinction between body and mind has abolished and man has begun to be perceived as a semi spiritual semi bodily being.KEY WORDS: Acedia, Abject, Body, Expression, Furor, Gray, Grotesque, Black Bile, Melancholy, Saturn, Flesh.
Collections