Modernizm ve postmodernizm akımlarını temel alarak A. Çehov`un Martı eserinin üretim toplumundan tüketim toplumuna geçiş süreci farkındalığıyla yorumlanabilmesi üzerine öneri

Abstract

Dünya tarihine baktığımızda, bir çok değişim hareketiyle karşılaşıyoruz. Bunların en önemlilerinden biri de aklı ve bilimi temel alan, eskiyi bırakıp yeniyi vaad eden, üretimi merkezine koyan Modernizmdir. Modernizmle birlikte gelen bu üretim artışı, insanları üretmediği zamanlarda tüketmeye yönlendirdi ve bizi tüketim odaklı postmodern bir dünyada yaşamaya mecbur etti.Modernizmden postmodernizme geçişin yaşandığı yıllardan uzun bir zaman önce, Çehov'un yazdığı Martı eseri bu geçiş sürecinin kavramlarını ve sorunlarını tartışıyor gibi. Bu tezde, modernizmden postmodernizme geçiş süreciyle üretim tüketim dengesi içinde kendimize ve dünyamıza yabancılaşmamızın nedenlerini Martı karakterlerinin yaşamlarında aramaya çalışacağız.

We see multiple actions of change in the world's history when we look back at it. One of the most important ones of them is, 'Modernism'; which is built on science and wit, promises the new while letting the old go, with the origins of productivity. Having the productivity rate increased with modernism, it caused people to consume without producing, resulting in forcing people to live in a postmodern world which is focused on consumption.Anton Chekhov's play, The Seagull, seems to be discussing the problems and the concepts of this transition era, long before the actual transition era from modernism to post-modernism. We will be searching the reasons of the alienation we feel towards the world and towards ourselves, in the balance of consumption-production, in the continuum of the modernism to postmodernism era in the lives of the characters in the play The Seagull.