Kara mizah romanlarında totalitarizm ve demokrasi: 1984, Cesur Yeni Dünya ve Gelecekbilim Kongresi üzerine bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Totalitarizm 20. yüzyılın en büyük politik problemlerinden bir tanesi olmuştur. Bu hususta 20. yy. dünya tarihine bakıldığında Adolf Hitler, Benito Mussolini, Francisco Franco ve Joseph Stalin gibi örneklerle karşılaşılmaktadır. Batı tarihinin en büyük açmazlarından bir tanesi olan totaliter yönetimler antidemokratik uygulamaları ile şöhret kazanmışlardır. Aynı dönemde totaliter yönetimleri eleştirmek maksadıyla pek çok edebi eser kaleme alınmıştır. Bir bilim disiplini olarak Edebiyat genelde bütün hayatı, özelde ise politik olanı eleştirmek ve ona yön vermek adına tarih boyunca kullanılmıştır. Bu açıdan, bu çalışmada totaliter yönetimlere sert eleştiriler getiren üç edebi anlatı üzerinden totalitarizm ve demokrasi ilişkisi mercek altına alınmıştır. Buradan hareketle, çalışmanın birinci bölümünde kavramsal olarak totalitarizm ve totalitarizmin tarihsel kökenleri ve de bir yönetim totaliterleşirken kullandığı araçlar analiz edilmiştir. Bu kavramsal ve tarihsel çerçeveden hareketle çalışmanın ikinci bölümünde demokrasi kavramı işlenmiş ve totalitarizmin tersi olarak demokratik bir düzenin nasıl olması gerektiği incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise ilk iki bölümde verilen kavramsal ve kuramsal kodlar, diğer bir ifadeyle totalitarizm ve demokrasi arasındaki ilişki George Orwell'in 1984, Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya ve Stanislaw Lem'in Gelecekbilim Kongresi isimli eserlerindeki fiktif (kurgusal) gerçeklik ekseninde analiz edilmiştir.Çalışmada nitel teori (Yorumcu bilgi kuramı-hermenotik-kalitatif yaklaşım) merkezinde fenomonolojik çözümleme ve söylem analizi tekniği metot olarak kullanılmıştır.Anahtar Kelimeler: Totalitarizm, Demokrasi, Cesur Yeni Dünya, 1984, Gelecekbilim Kongresi. Totalitarianism has been one of the biggest political problems of the 20th century. In this regard, examples such as Adolf Hitler, Benito Mussolini, Francisco Franco and Joseph Stalin are encountered when examined the 20th century world history. Totalitarian administrations, one of the biggest dilemmas of western history, have gained fame with their antidemocratic practices. In the same period, many literary works were written to criticize totalitarian administrations. Literature as a discipline of science has been used throughout history to criticize and direct generally the whole life, in particular the political one. In this regard, the relationship between totalitarianism and democracy has been examined through three literary narratives that brought harsh criticism to the totalitarian administrations. From this point of view, in the first part of the study, totalitarianism and the historical origins of totalitarianism, as well as the tools used when a government is totalitarianizing, are analyzed. Based on this conceptual and historical framework, the concept of democracy is studied in the second part of the study and it is examined how a democratic order should be as the inverse of totalitarianism. In the third and last part of the study, the conceptual and theoretical codes given in the first two chapters, in other words, the relationship between totalitarianism and democracy, were analyzed on the axis of fictive reality in the novels of George Orwell's 1984, Aldous Huxley's Brave New World and Stanislaw Lem's The Futurological Congress. In the study, the phenomenological analysis and discourse analysis techniques were used as method in the center of qualitative theory (Interpretive information theory-hermenotic- qualitative approach).Key Words: Totalitarianism, Democracy, Brave New World, 1984, The Futurological Congress.
Collections