Adalet ve Kalkınma Partisi`nin din politikalarının pasif laiklik bağlamında incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihin belirli mecralarından geçmiş ve din ve devletlerin beraberliği sonucu ortaya çıkan laiklik kavramı, farklı anlam yükleri çerçevesinde anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Genel anlamıyla laiklik, devletin bütün dini öğretilere karşı aynı mesafede kalmasıdır. Fakat devletlerin, politikalarını şekillendirirken verilen ideolojik mücadele sonucu iki tip laiklik kavramı çerçevesinde hareket ettiği görülmüştür. Bu ideolojik mücadele sonucu ortaya çıkan `pasif ve dışlayıcı laiklik` farklı anlamlar çerçevesinde şekillenmiştir. Bunlardan pasif laiklik kavramı, devletin dinin kamusal görünürlüğüne göz yumarak daha pasif bir role bürünmesidir. Dışlayıcı laiklik ise, dinin kamusal alandan çıkarılarak belirli bir alanla sınırlandırılmasıdır. Modern oluşumlar çerçevesinde şekillenen ve bir dünya görüşü olarak bilinen ideoloji kavramının ortaya çıkması sonucu, kavramlar ideolojik çerçevede şekillenmiş ve farklı anlam yükleri kazanmıştır. Modernleşme dinamikleri sonrası ortaya çıkan ve bir koruma-karşı duruş olarak anlam kazanan muhafazakarlık kavramı, bugüne kadar çoğu devletlerin ideolojisi olmuştur. Bu ideolojik çerçevede hareket eden ve politikalar üreten devletler, laikliğin daha naif anlamını ihtiva eden pasif laiklik çerçevesinde hareket edememişlerdir. Çalışmada da irdelendiği gibi muhafazakar demokrat kimliğe sahip olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin dine dair politikaları incelendiğinde tam olarak pasif laiklik çerçevesinde politikalar üretemediği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Laiklik, Pasif Laiklik, Muhafazakarlık, Adalet ve Kalkınma Partisi, Din Politikaları. The concept of secularism that passed through the certain courses of history and generated from the unity of religion and the state; have been tried to give meaning with in the scope of several meaning load. In general secularism may be understood as the state having the same distance against all religious teachings. But it is has been seen that states act within the frame of two types of secularism as a result of ideological struggle while shaping their policies. `passive and assertive secularism` that come out as a result of this ideological struggle has been shaped with different meanings. These passive notion of secularism can be defined as state condones religions public visibility and play a more passive role. Assertive secularism, considered as the remove of religion from public space and confined it to the private sphere.Conncepts (notions) formed within the ideological framework and has gained loads of different meanings as a result of the emergence of the ideology that is shaped with modern entitiesand known as worldview. After the dynamics of modernization concept of conservatism emergenes and reach significance as a conservation and resistance, had been the ideologyof most state up to day. States that move and produce policy within this ideological framework, can not act within the frame of passive secularism which contains a naive meaning of secularism. As examined in the study, it has been seen that Justice and Development Party, which has a conservative democratic identity, did not produce policies within the frame of passive secularism when policies of party regarding religion is investigated.Key Words: Secularism, Passive Secularism, Conservatism, Justice and Development Party, Religion Policies.
Collections