The risk assessment and management of the Istanbul strait
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünyada 260'dan fazla boğaz bulunmaktadır. Fakat bu boğazların hiçbirisi dünyanın en stratejik su yollarından birisi olarak kabul edilen Türk Boğazlarına coğrafik veya diğer faktörler açısından azıcık dahi olsa benzerlik göstermemektedir. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından meydan gelen Türk Boğazları, Karadeniz ile Akdeniz'i birleştiren yegane su yoluna sahip olması dolayısıyla, dünyanın ikinci (Malaga Boğazı'ndan sonra) en yoğun uluslararası su yoludur. Özellikle 1990'lardan sonra tanker sayısında ve taşınan petrol miktarında meydana gelen keskin yükselişle birlikte Türk Boğazları'ndaki deniz trafiğindeki artış, büyük çevresel ve maddi hasar ile birlikte can kaybına da yol açabilecek boyutlarda Boğazlar'da meyadana gelebilecek bir kazaya ilişkin sürekli büyüyen bir riski de beraberinde getirmektedir. Geçmiş talihsiz örnekler, Boğaz'da seyir güvenliğini artırmak için gerekli tedbirlerin alınmaması halinde, bu riskin her an bir kabusa dönüşebileceğini göstermektedir. İstanbul'un tarihi ve kültürel hazinelerine, nüfusuna, çevresine ve mal varlığına büyük bir risk oluşturan deniz kazaları bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Amaç, geçmişte meydana gelen kazalara ve uğraksız geçişlere ait verilerle birlikte kaza sonuçlarının subjektif uzman değerlendirilmesini esas alarak, İstanbul Boğazı'ndaki ?potansiyel kaza? ile ilgili çevresel, fiziksel ve teknik şartlarla ilişkili riski ölçmektir. Bu bağlamda, Boğaz'da potansiyel bir kazanın meydana gelmesi ile bu kazanın sonuçları esas unsur olmaktadır. Bu kapsamda, bir ekonometrik, bir olasılıksal sonuç ve bir analitik hiyerarşi sürec (AHP) modei olmak üzere, üç altmodelden oluşan İstanbul Boğazı Risk Modeli geliştirilmiştir. Ekonometrik modelin geliştirilmesi kapsamında 1995-2004 yılları arasındaki kazalara ait istatistikler ile 2005 yılına ait kazasız uğraksız geçiş verilerini esas alan lojistik regrasyon teknikleri kullanılmıştır. Bu model geliştirilen senaryolara istinaden, İstanbul Boğazı'nda bir kazanın meydana gelmesi olasılığı üzerinde etkisi olabilecek; görüş mesafesinin, yağışın, rüzgarın hızının, kılavuz almanın, yerel trafiğin ve gemi özelliklerinin etkilerini test etmek için kullanılmıştır. Çalışmanın ikinci kısmında uzman görüşleri esas alınarak, meydana gelen bir kazanın her çeşit sonucunun gerçekleşme olasılığı tahmin edilmiştir. Bu model aynı zamanda gemi tipi ve yük durumunun, gemi boyunun ve kaza yerinin herhangi bir kaza sonucunun oluşması üzerindeki etkilerini de göstermektedir. Son olarak, AHP modeli ilk iki kısımda modellenemeyen diğer faktörlerin etkisinin gösterilebilmesi için kullanılmaktadır. Bu çalışmanın neticeleri, İstanbul Boğazı'ndaki deniz trafiği ile ilişkili risk ile bu risklerin kaynaklarını teşhis etmekte ve büyük oranda ölçmektedir. Şöyle ki, elde edilen sonuçların bu risklerin azaltılmasında tedbirlerin seçilmesi ve yol göstermesinde kullanılabileceği söylenebilir ve böylece Boğaz güvenliği artırılabilir. Bununla beraber, şüphesiz İstanbul Boğazı'nda meydana gelen deniz kazalarının oluşturduğu riskin azaltılması ve emniyetin artırılması için hala yapılabilecek birçok husus bulunmaktadır. There are more than 260 straits in the world. But none of them even remotely resembles the Turkish Straits in terms of the geography and other factors as they are considered as one of the most strategic waterways of the world. The Turkish Straits comprising of the Istanbul Strait and the Çanakkale Strait, are the second highest congested international waterways (second only to the Malacca Strait), since they constitute the only waterway between the Black Sea and the Mediterranean Sea. Along with the sharp rise in the number of oil tankers and the amount of oil they carry, especially after the 1990?s, the increasing maritime traffic in the Turkish Straits brings about a continuously growing risk of a large-scale accident in the Straits leading to huge environmental and material damage, as well as loss of human life. Earlier unfortunate examples show that such risk may turn into a nightmare at any time, unless the necessary measures are taken to ensure safety of navigation in the Straits. Potential maritime accidents, which impose serious risks on the nearby population, environment and property, as well as cultural and historical treasures of Istanbul, are the subject of this study. The objective is to measure the risk associated with the various environmental, physical and technical conditions related with the ?potential accidents? in the Strait, based on the past accident and transit traffic data, along with the subjective expert evaluations of the accidents? consequences. In this context, the key factor is the likelihood of an accident, along with the consequences of this potential accident in the Strait. In this regard, the Istanbul Strait Risk Model consisting of three sub-models, namely econometric, probabilistic consequence and analytic hierarchy process (AHP) models, has been developed. In the framework of the development of the econometric model, logistic regression techniques are used based on the past accident statistics of 1995-2004, along with the year 2005 accident free transit data. This model is extensively used for testing the effects of the factors such as visibility, precipitation, wind speed, pilot utilization, local traffic and vessel characteristics, which may affect the accident probability in the Strait along with the scenario analysis. In the second part of the study, based on the experts? views, the realization of various consequences after an accident occurrence is estimated. This model also demonstrates the effects of factors, such as vessel type and its cargo status, vessel length and accident location, over the realization of any consequence. Finally the AHP model is deployed to present the effects of other factors that are not considered in the first and second phase models. The results of this study identify and, to a large degree, quantify the risks and their sources regarding the maritime traffic in the Strait. As such, it can be said that the obtained results can also be deployed in selecting and guiding the measure to be taken regarding the mitigation of these risks; and thus enhance the maritime safety in the Strait. Nevertheless, there is still room to improve the safety and to reduce the maritime risk stemming from the maritime accidents in the Istanbul Strait.
Collections