Modern Türk öykücülüğünde İslami söylem (1960-1990)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1960-1990 döneminde Türk öykücülüğünde kendilerine has bir anlayışla İslâmî duyarlıklı öyküler yazan; Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu, Cahit Zarifoğlu, Hüseyin Su, Ali Haydar Haksal, Durali Yılmaz, Şevket Bulut, Yaşar Kaplan, İsmail Kıllıoğlu, Ali Nar, Kadir Tanır, Fuat Altınsoy, Ali Karaçalı, Metin Önal Mengüşoğlu, Kâmil Doruk, Mustafa Miyasoğlu, Mehmet Ay, Ali Erkan Kavaklı, Ali Ulvi Temel, Ahmet Kekeç, Ali Kemal Temizer, Ali Kemal Nacaroğlu, Sadık Yalsızuçanlar, İslâm Yaşar, Hüsnü Aktaş gibi yazarların metinlerinde İslâmcılık ideolojisinin içerdiği modernleşme, gelenek, kimlik ve mekân hakkında söylemler bulunmaktadır. Bu çalışma bu dönem içinde yazılmış olan öyküleri söylem analizi yöntemiyle incelemeyi amaçlamaktadır. Yazarların öyküleri, İslâmîyet'in modern öykü türünde nasıl temsil edildiğini ve İslâmî edebiyat içinde neden öykü türünün öne çıktığına dair veriler sunmaktadır. Çalışmada `İslâmcılık`, `söylem`, `İslâmî edebiyat` gibi kavramlar öncelikle açıklanmış olup daha sonra İslâmî duyarlıklı öykü metinlerinin doğuşu, özellikleri ve biçimi ele alınmıştır. Modern İslâmî duyarlıklı öykü anlayışı, Batılılaşma veya modernleşme ile İslâm'ın birbirinden ayrı medeniyet anlayışını temsil ettiğini ileri süren içeriklere sahiptir. Çalışmanın metin inceleme kısmında belirlenen üç söylem biçimi olarak modernite-gelenek, kimlik ve mekân hakkında çözümleme yapılmıştır. Modernite söylemiyle yazarların Batılı değerlerin yabancılaşma ve yozlaşma olduğu tezini öne sürdüklerine dikkat çekilmiştir. Kimlik söylemi analizinde yazarların Türkiyenin modernleşme sürecinde Müslüman öznenin `yabancı`, `yersiz-yurtsuz` gibi bir kimliksizleşme süreci yaşadığını savundukları görülmüştür. Mekân söylemi analizinde yazarların modernleşmenin olduğu kentleri kötü gösterdiği; taşra, tabiat ve ev'i olumlu imgelerle işledikleri tespit edilmiştir. Bu öykü anlayışı, dönemin siyasal, toplumsal, kültürel ve sanatsal gelişmelerinden etkilenmiş ve değişimler göstermiştir. Öykü metinlerinde 1950 sonrasında Türk öykücülüğü içinde gelişen biçimsel yenilikler takip edilmiş ve bunlar uygulanmıştır. Öykülerde modernist bir dil ve anlatım tavrı sergilenmiştir. Ayrıca dergicilik çerçevesinde gelişen bu öykücülük, yerli ve millî olma, mahremiyeti esas alma, kasaba edebiyatı anlayışını benimseme gibi mahiyetlere sahiptir. In the period of 1960-1990, they wrote stories with Islamic perspective in Turkish storytelling with a unique understanding; Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu, Cahit Zarifoğlu, Hüseyin Su, Ali Haydar Haksal, Durali Yılmaz, Şevket Bulut, Yaşar Kaplan, İsmail Kıllıoğlu, Ali Nar, Kadir Tanır, Fuat Altınsoy, Ali Karaçalı, Metin Önal Mengüşoğlu, Kamil Doruk, Mustafa Miyasoğlu, Mehmet Ay, Ali Erkan Kavaklı, Ali Ulvi Temel, Ahmet Kekeç, Ali Kemal Temizer, Ali Kemal Nacaroğlu, Sadık Yalsızuçanlar, İslam Yaşar, Hüsnü Aktaş in the texts of the modernization, tradition, identity and space contained in the ideology of Islamism. This study aims to analyze the stories written in this period with the method of discourse analysis. There are consensus points in the texts of the storytellers who wrote with an Islamic perspective in the 1960-1990 period. The stories of the authors provide data on how Islam is represented in the modern story genre and why the genre of story stands out in Islamic literature. The main feature of the modern Islamic perspective story understanding is that it is based on the view that westernization or modernization and Islam represent a separate civilization understanding. In the study, concepts such as `Islamism`, `discourse`, `Islamic literature` are explained first and then the birth, features and form of Islamic sensitive story texts are discussed. In the text analysis part of the study, the analysis was made with the discourses of modernity-tradition, identity and space as the three discourse styles determined. With the discourse of modernity, western values are alienation and corruption; In the process of modernization with the discourse of identity, it has been revealed that the Muslim subject experiences a `foreign`, `homeless` de-identity. It has been determined that while cities with modernization are shown badly with the discourse of space, the countryside and nature are highlighted with positive images, and the house serves as a shelter with a metaphorical function.
Collections