Bilgisayar destekli matematik öğretiminin öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin sayı hissi, matematiksel üstbiliş farkındalık ve öz yeterlilik algısı üzerindeki etkililiği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Aritmetiksel beceriler günlük yaşamımızın her köşesini doldurmaktadır. Zamanımızı ve parasal kaynaklarımızı bütçelemek, takvimleri okumak, bir adres bulmak ve hatta bir tarifi takip etmek, temel aritmetik becerilerimize olan bağımlılığımızın örnekleridir (Shalev,2004). Matematik öğrenme güçlüğü olan öğrenciler, günlük yaşam içerisindeki aritmetiksel gereksinimleri ve onların ilişkili durumlarını organize etmekte sorun yaşamaktadır. Matematik öğrenme güçlüğü, normal veya normalüstü zekaya, duyusal istikrara, eğitsel fırsatlara ve motivasyona rağmen aritmetik becerilerin edinimini etkileyen netice olarak bireyin başarısının beklenen performans düzeyinin altında kalması olarak kendini gösteren özel bir öğrenme güçlüğü olarak tanımlanmaktadır (Butterworth, 2018; Von Aster ve Shalev, 2007). Matematik öğrenme güçlüğü olan öğrencilerde matematiksel gerçekleri hatırlamada eksiklik, olgunlaşmamış strateji kullanımı, gelişmemiş bir sayı duyusu, başarıya karşı edinilen olumsuz yargılar ve inançlar karakterize hale gelmiştir (Geary, 2004). Matematik öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin karakteristik özellikleri incelendiğinde, sayı hissi, matematiksel üstbiliş farkındalık ve öz yeterlik kavramlarınnın bu öğrencilerin gelişimini etkileyen önemli değişkenler olduğu görülmüştür. Buna rağmen alanyazında öğrenme güçlüğü olan öğrenciler ile yapılmış bu değişkenleri inceleyen yeterli çalışma bulunmamaktadır.Sayı hissi, nicelikleri hızlı bir şekilde kavrama, bunların yaklaşık büyüklüklerini belirleme ve bunlarla akıcı işlemler yapabilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır (Dehaene, 2011). Matematik öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin ilkel stratejileri kullanmaya devam etmeleri üstbilişsel stratejileri kullanmadaki yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Üstbiliş, bireyin bilişsel süreçler hakkındaki bilgisi ve aynı zamanda bireylerin bir öğrenme sürecinden geçerken gerçekleştirilen bilişsel süreçleri kontrol etme yeteneği olarak tanımlanmaktadır (Swanson, 1990). Öz yeterlik ise, kişinin belirlenmiş hedeflere ulaşmak için eylem planlarını düzenleme ve yürütme konusundaki yeteneklerine ilişkin kişisel yargıları olarak tanımlanmaktadır (Bandura, 1997).Alanyazın incelemesi sonucu, özel öğrenme güçlüğü olan öğrecilerin dikkat, isteklilik ve odaklanma süreleri gibi özellikleri göz önünde bulundurulduğunda bu çocuklar ile yürütülmesi planlanan çalışmada, teknolojik materyallerin kullanımının daha uygun olacağı kararına varılmıştır. Alanyazından elde edilen bulgular neticesinde bu araştırmanın amacı bilgisayar destekli matematik öğretiminin öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin sayı hissi, matematiksel üstbiliş farkındalık ve öz yeterlik algısı üzerindeki etkililiğinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden yarı deneysel desenlerden ön ve son test kontrol gruplu desen üzerinden planlanmıştır. Araştırmacı yapay bir grup oluşturamadığında deney ve kontrol grubunu belirleyebilmek için deneysel işlemini yarı deneysel desende yürütmektedir (Creswell, 2017). Uygulanan programın kalıcılığını ve günlük yaşamdaki yansımalarını görmek amacı ile araştırma boylamsal olarak ele alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İzmir ilinde ortaokula devam eden (5 ile 8. Sınıf düzeyleri arası), matematik öğrenme güçlüğü olan öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışma grubunu oluşturan öğrencilerin belirlenmesinde Panamath algısal tahmin testi ve hesaplama performansı testi kullanışmıştır. Araştırma sürecinde, 17 öğrenci deney, 17 öğrenci kontrol gruplarında olmak üzere toplam 34 öğrenci ile çalışılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen üç aşamalı sayı hissi testi (α=.744), Kaplan ve Duran (2016) tarafından geliştirilen matematiksel üstbiliş farkındalık ölçeği (α=.905) ve Ulusoy ve Şahiner (2017) tarafından geliştirilen sayı duyusuna yönelik öz yeterlik ölçeği (α=.820) kullanılmıştır. Çalışmanın sosyal geçerliğini belirlemek amacıyla Çocuklara, Öğretmenlere ve Ebeveynlere Yönelik Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formları kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde SPSS 23 paket programı kullanılmıştır. Sosyal geçerlilik verileri nitel veri analizi yöntemlerinden biri olan tümevarım tekniği ile analiz edilmiştir. Çalışma bulguları, bilgisayar destekli matematik öğretimi sonrası deney grubundaki öğrencilerin sayı hissi, üstbilişsel farkındalık ve öz yeterlik algısı bakımından geliştiğini göstermektedir. İlaveten görüşme bulguları çalışmada sosyal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir. Arithmetic skills fill every corner of our daily life. Budgeting our time and financial resources, reading calendars, finding an address, and even following a recipe are examples of our dependence on our basic arithmetic skills (Shalev, 2004). Students with mathematics learning difficulties have problems in organizing their arithmetic needs and their related situations in daily life. Mathematics learning disability is defined as a specific learning disability that manifests itself as the achievement of the individual being below the expected performance level as a result of affecting the acquisition of arithmetic skills despite normal or high intelligence, sensory stability, educational opportunities and motivation (Butterworth, 2018; Von Aster & Shalev, 2007). Lack of remembering mathematical facts, use of immature strategies, an underdeveloped number sense, negative judgments and beliefs about success have become characterized in students with mathematical learning disability (Geary, 2004). When the characteristics of students with mathematics learning disability were examined, it was seen that the concepts of number sense, mathematical metacognition awareness and self-efficacy were important variables affecting the development of these students. Despite this, there are not enough studies in the literature. Number sense is defined as the ability to quickly grasp quantities, determine their approximate size, and perform fluent operations with them (Dehaene, 2011). Continuing to use primitive strategies of students with mathematics learning disability is due to their inability to use metacognitive strategies. Metacognition is defined as an individual's knowledge of cognitive processes, as well as the ability of individuals to control cognitive processes while going through a learning process (Swanson, 1990). On the other hand, self-efficacy is defined as a person's personal judgments regarding their ability to organize and execute action plans to achieve determined goals (Bandura, 1997).As a result of the literature review, it was decided that the use of technological materials would be more appropriate in the study planned to be conducted with these children, considering the characteristics such as attention, willingness and focus time of students with special learning disabilities. As a result of the findings obtained from the literature, the aim of this study was determined as examining the effectiveness of computer-assisted mathematics teaching on the number sense, mathematical metacognition awareness and self-efficacy perception of students with learning disabilities.The research was planned through the pre-test and post-test control group design, one of the quantitative research methods, quasi-experimental designs. When the researcher cannot create an artificial group, he carries out the experimental process in a quasi-experimental design in order to determine the experimental and control groups (Creswell, 2017). In order to see the permanence of the applied program and its reflections in daily life, the research was handled longitudinally. The study group of the research consists of students with mathematical learing disability who attend secondary school (between 5th and 8th grades) in Izmir. Panamath perceptual estimation test and computational performance test were used to determine the students forming the study group. During the research process, a total of 34 students were studied, 17 of which were in the experimental group and 17 in the control group.Three-tier number sense test (α=.744) developed by the researcher, mathematical metacognition awareness scale (α=.905) developed by Kaplan and Duran (2016) and number sense self-efficacy scale (α=.820) developed by Ulusoy and Şahiner (2017) was used as data collection tool in the research. Semi-structured Interview Forms for Children, Teachers and Parents were used to determine the social validity of the study. SPSS 23 package program was used in the analysis of quantitative data. Social validity data were analyzed by induction technique, which is one of the qualitative data analysis methods.The results of the study show that the students in the experimental group improved in terms of number sense, metacognitive awareness and self-efficacy perception after computer assisted mathematics teaching. In addition, interview findings show that social validity was ensured in the study.
Collections