Türk-Yunan basını bağlamında Batı Trakya Türklerinin siyasi ve kültürel yapısı (1923-1994)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Avrupa'nın güneyinde yer alan 836.000 kilometrekarelik bir coğrafyada bulunanBalkanlar, kültürel, dini ve etnik çeşitliliği çok fazla olan bu coğrafya yaklaşık 550 yıldırOsmanlı yönetiminde kalmıştır. Bu süreçte Osmanlı hâkimiyeti farklı toplulukları barışiçerisinde bir arada tutmayı büyük ölçüde başarmıştır.Osmanlı Devleti kültürel ve politik ağırlık noktası olarak gördüğü Balkanlar'a önemlimiktarda Türk nüfusu yerleştirmiş ve bölgelere Türk Kültürünü aşılamıştı. Fakat OsmanlıDevletini' nin zayıf düşüp geri çekilmesinden sonra kaybedilen topraklarda bırakılan Türkler,katliamlar, salgın hastalıklar ve göçler sebebiyle zamanla `azınlık` durumuna düşmüşlerdir.Osmanlı Devleti balkan topluluklarını yönetme konusunda kabiliyetli bir devletti fakat yenibir durum ortaya çıkmıştı, gözden çıkarılmış yahut bırakılmak zorunda kalınmış topraklardakalan `Türk Azınlığı` nın durumu! Bu yeni durum beraberinde dışarı da kalan azınlıklarınsorumluluğunun ne olacağı konusunda tartışmaları da gündeme getiriyordu. 29 Eylül 1913günü İstanbul Barış Anlaşması'yla kendi kaderine bırakılıp 1918 yılına kadar Bulgaridaresinde kalan 1913'de nüfusunun %80'ni Türk olan Batı Trakya'nın %5 nüfus oranına sahipBulgarlara teslim edilmesi, son devir Osmanlı politikasındaki çekingenliğin ve yılgınlığın açıkgöstergesiydi. Büyük savaşta, mihver devletleri ile birleşen Osmanlı Devleti, 1915sonbaharında Bulgaristan'ın harbe katılması uğrunda, Karaağaç'ta bulunan Edirne İstasyonudâhil olmak üzere Meriç'in batı kesimlerinden de Bulgaristan lehine vazgeçmiştir.1913'ten itibaren büyük direnmeler ve savaşlar sonucu üç kez bağımsızlığını ilan etmişolan Batı Trakya Bölgesi, Yunanistan Devleti'nin kontrolü altına girmiştir. Bundan sonraTrakya davası (doğu ve batı olmak üzere) kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetivasıtasıyla Anadolu'dan başlatılmış olan Milli Mücadele Hareketi'nin yörüngesinde devamettirilmiştir.Lozan Barışı'na kadar olan bu dönemde artık Osmanlı Dönemi'nden Cumhuriyetdönemine miras kalan ve hala güncelliğini koruyan en önemli sorunlarından biridir. Balkanülkelerinin uyruğunda bulunan Türk ve Müslüman nüfus bu ülkeleri rahatsız ettiğinden, TürkMüslüman nüfusu göçe zorlamak veya asimile etmek gibi politikalar, Balkan ülkelerininçoğunda önemli milli devlet politikaları olarak karşımıza çıkmaktadır.Batı Trakya ve Balkan Türkleri, iki savaş arası dönemde diktatörlerin, daha sonrasoğuk savaş döneminin ve 1990'lardan itibaren de yenidünya düzeninin etkisi altındakültürlerini birliklerini devam ettirebilmek adına çok fazla mücadeleler vermiştir. Bumücadeleleri dernekler, siyasi partiler, dergi ve gazeteler de yani basın yoluylagerçekleştirmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada basın yoluyla yapılan kültürel mücadeleleredikkat çekilmiştir.Anahtar kelimeler: Batı Trakya Türkleri, Kültür, Azınlık Hakları, Lozan Barış Anlaşması,Türk-Yunan Basını The Balkans, located in a geography of 836,000 square kilometers in the south ofEurope, has a great cultural, religious and ethnic diversity and has remained under Ottomanrule for about 550 years. In this process, the Ottoman rule has largely succeeded in keepingdifferent communities together in peace.The Ottoman Empire placed the Turkish population as an important issue in theBalkans, which it saw as its cultural and political center point, and instilled Turkish culture inthe regions. However, the Turks, who were left in the lands lost after the Ottoman Empire'sweakening and withdrawal, massacres, epidemics and migrations gradually fell into the`minority`. The Ottoman State was a state capable of ruling the Balkan communities, but anew situation emerged, the situation of the `Turkish Minority` who remained in the sacrificedor had to be abandoned! Along with this new situation, the discussions of pleasure were alsoon the agenda of the minorities who remained outside. The surrender of Western Thrace, 80%of which was Turkish, to the Bulgarians with a population of 5% in 1913, which was leftunder the Bulgarian rule with the Istanbul Peace Agreement on September 29, 1913, is a clearindicator of the timidity and frustration in the Ottoman policy of the last period. . TheOttoman Empire, united with the pivot states in the great war, for the sake of Bulgaria'sparticipation in the war in the autumn of 1915, Edirne Station in Karaağaç.The Western Thrace Region, which declared its independence three times as a resultof great resistance and wars since 1913, came under the control of the Greek State. After that,the Thrace case (east and west) was continued in the orbit of the National StruggleMovement, which was initiated from Anatolia through the Association of Defense of Rights.In this period up to the Lausanne Peace, it is one of the most important problemsthat is inherited from the Ottoman Period to the Republic period and is still up to date. Sincethe Turkish and Muslim populations, which are the citizens of the Balkan countries, disturbthese countries, policies such as forcing the Turkish-Muslim population to migrate orassimilate are important national state policies in most of the Balkan countries.Western Thrace and Balkan Turks have struggled to maintain their culture and unityunder the influence of the dictators in the interwar period, then the cold war period and thenew world order since the 1990's. It carried out these struggles through associations, political parties, magazines and newspapers, that is, the press. Therefore, this study draws attention tothe cultural struggles made through the media.Key words: Western Thrace Turks, Culture, Minority Rights, Lausanne PeaceAgreement, Turkish-Greek Press
Collections