Ortaöğretim öğrencilerinin eğitimsel özgeçmişleri ile uyum düzeyleri arasındaki ilişkiler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu bölümde araştırmanın kısa bir özeti verilmekte bulgulara dayalı olarak erişilen vargılar ve öneriler yer almaktadır. Ayrıca yeni araştırma önerilerine de yer verilmektedir. Özet ve Vargılar Bu araştırma ortaöğretim öğrencilerinin genel uyum düzeyleri ile, onların eğitimsel özgeçmişleri ve okudukları lisenin çeşidi arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yani, araştırma ile öğrencilerin genel uyum düzeylerinin eğitimsel özgeçmiş değişkenleri adı altında toplanan değişkenlerle, onların okullaştıkları lisenin çeşidine (mesleki, teknik, genel ve Anadolu) göre değişip değişmediğine bakılmaktadır. Böylece, eğitim sistemimizden daha uyumlu bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunacak öneriler getirilmesi amaçlanmaktadır. Zira Türkiye hızlı kentleşme ve sanayileşme süreçlerine bağlı olarak hızla değişmekte ve toplumu oluşturan bireylerin bu hızlı değişmeye ayak uy durabilmesi ve sağlıklı olabilmesi, eskisinden daha fazla önemli bir sorun olarak görülmektedir.95 Araştırma evrenini 1992-1993 öğretim yılında Samsun İH Belediye sınırları içinde bulunan toplam 18392 öğrenci oluşturmuştur. Bu öğrencilerin %3.7'si örnekleme alınarak, araştırma kapsamını toplam 689 öğrenci oluşturmuştur. Örnekleme öğrenci seçilirken Lise çeşidi ve cinsiyet değişkenleri bakımından öğrencilerin evrende bulundukları oranda araştırma kapsamına alınmasına özen gösterilmiştir. Böylece örneklemin temsil edici niteliğinin artırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın bağımlı görünümlü değişkeni genel uyum düzeyleri, bağımsız görünümlü değişkenleri ise (1) Eğitimsel özgeçmiş değişkenleri, (2) Lise çeşidi değişkenidir. Bunlardan genel uyum düzeyi, Özgüven (1992), tarafından geliştirilen Hacettepe Kişilik Envanteri (HKE) ile, bağımsız görünümlü değişkenler ise, araştırmacı tarafından geliştirilen `Ortaöğretim Öğrencilerinin Eğitimsel Özgeçmiş Anketi`dir. Hacettepe Kişilik envanteri toplam 168 sorudan oluşmaktadır. Öğrencilerin genel uyumlarını puan cinsinden verilerle ölçmektedir. Ortaöğretim Öğrencilerinin Eğitimsel Özgeçmişleri anketi ile toplam 13 sorudan oluşup, anketten süreksiz değişken cinsinden veriler elde edilmiştir. Araştırma toplam onbir denenceden oluşmuştur. Denencelerin sınanması, test edilmesi sürecinde verilerin niteliği göz önünde bulundurularak çift yönlü F ve t testi tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın tüm denenceleri kabul edilmiştir. Yani öğrencilerin96 genel uyum düzeyleri ile onların Eğitimsel Özgeçmişleri ve halen okudukları lisenin çeşidi arasında önemli ilişkiler bulunmaktadır. Daha açık söyleyişle, öğrencilerin uyum düzeyleri onların (1) ilkokul ve ortaokulu bitirdikleri yer, (2) ilkokul ve ortaokuldaki mezuniyet dereceleri, (3) ilkokul ve ortaokuldaki Türkçe dersinden aldığı notlar, (4) ilkokul ve ortaokulu yatılı okuyup okumadıkları, (5) ortaokulda sınıfta kalıp kalmadıklarına, (6) halen okudukları lisenin çeşidine göre önemli farklılık göstermektedir. Bu değişkenler incelendiğinde anlaşılabileceği gibi, daha çok ortaöğretim öğrencilerinin, önceki öğrenimlerindeki akademik başarıları ile ilgili değişkenlerdir O nedenle araştırma bulguları dikkate alınarak, orta öğretim öğretim öğrencilerinin genel uyum düzeylerinin önceki akademik başarıları ile ilişkili olduğu, yada başarıya göre farklılık gösterdiği söylenebilir. Araştırmanın kabul edilen tüm denencelerinin yönü hakkında aşağıda bilgi verilmektedir. 1) ilkokulu şehirde bitiren öğrencilerin uyum düzeyleri kasabada bitirenlerden daha yüksektir. (Köy: x= 91, Kasaba: x= 90 Şehir: x= 92). 2) İlkokulu pekiyi derece ile bitirenlerin genel uyum düzeyi `iyi ve orta` derece ile bitirenlerden daha yüksektir (Pekiyi: x= 93.5, İyi: x= 89.7, Orta: x= 85.5).97 3) ilkokuldaki Türkçe notlan pekiyi olan öğrencilerin uyum düzeyleri `iyi` ve `orta` olanlardan daha yüksektir (Pekiyi: x= 94.3, İyi: x= 88.8, Orta: x= 83.2). 4) İlkokulu yatılı okuyanların uyum düzeyleri, yatılı okumayanlardan daha yüksektir. 5) Ortaokulu köy ve şehirde bitirenlerin genel uyum düzeyi kasabada bitirenlerden daha yüksektir (Köy:x = 94.5, Şehir: x= 92.0, Kasaba: x= 90.2). 6) Ortaokulda sınıfta kalmayan öğrencilerin uyum düzeyi kalanlardan daha yüksektir. 7) Ortaokulu pekiyi ve iyi derece ile bitirenlerin uyum düzeyi `orta` ile bitirenlerden daha yüksektir (Pekiyi: x= 99.2, İyi: x= 91.3, Orta: x= 88.5). 8) Ortaokuldaki Türkçe notu pekiyi/iyi olan öğrencilerin uyum düzeyleri orta/geçer olanlardan daha yüksektir. 9) Ortaokulu yatılı okumayan öğrencilerin genel uyum düzeyleri yatılı okuyanlara göre daha yüksektir. 10) Meslek Lisesi ve Genel Liselerde okuyan öğrencilerin genel uyum düzeyleri, teknik liselere göre daha yüksektir (Genel: x= 91.6, Mesleki: x= 92.3, Teknik: x = 87.1).98 11) Anadolu lisesi öğrencilerinin genel uyum düzeyleri diğerlerinden daha yüksektir. Yukarıda verilenlerin incelenmesinden anlaşılabileceği gibi ilkokul ve ortaokulda mezuniyet derecesi yüksek, ilkokulda ve ortaokulda Türkçe notu yüksek, ortaokulda sınıfta kalmayan ve Anadolu Lisesinde okuyan öğrencilerin uyum düzeyi diğerlerinden daha yüksektir. Araştırma bulguları bu bakımdan tutarlı sonuçlar vermektedir. Ancak okulların bitirildiği yer değişkeni ve uyum düzeyi değişkenleri arasındaki ilişkilere bakılınca farklı olarak nitelenebilecek bir durum gözlenmektedir. Örneğin ilkokulu şehirde bitiren öğrenciler uyum bakımından birinci sırada, köyde bitirenler ikinci sırada, kasabada bitirenler ise üçüncü sırada olmasına rağmen, ortaokula gelince durum değişmektedir. Ortaokulu köyde bitirenler birinci sırada, şehirde bitirenler ikinci sırada ve kasabada bitirenler yine üçüncü sırada yer al maktadır (İlkokulu Köyde bitirenler: x = 91, İlkokulu kasabada bitirenler: x = 90, ilkokulu şehirde bitirenler: x = 92; Ortaokulu köyde bitirenler: x= 94.5, Ortaokulu kasabada bitirenler: x= 90.2, Ortaokulu şehirde bitirenler: x= 92.0). Bir başka söyleyişle kasaba değişkeni her zaman üçüncü sırada olmakla birlikte, köy değişkenin ortaokulda birinci sıraya geçmesi incelenmesi gereken bir durum olarak görülmektedir.99 Benzer şekilde öğrencilerin uyumları ile ilkokul ve ortaokulu yatılı okuyup okumama arasındaki ilişkiler incelendiğinde tutarlı gibi görünmeyen bulgular elde edilmiştir. Zira ilkokulu yatılı okuyanlar, yatılı okumayanlardan daha yüksek ortalama uyum puanı aldıkları halde, ortaokulda yatılı okumayanlar yatılı okuyanlara göre daha yüksek ortalama uyum puanı almışlardır. Bu durum incelenmesi gereken bir görünümdedir. Öneriler Bu araştırma sonuçlarına göre, aşağıdakiler önerilebilir. 1) Toplumuzda bağımsız düşünebilen, kararlar alıp aldığı kararları uygulayabilecek, özgüveni yüksek, yaratıcı, üretken, `hayır` diyebilen insanlara gereksinim vardır. Eğitim sistemimizin kendine güvenen yani `uyumlu` bireyler yetiştirebilmesi için eğitim programlarının gözden geçirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması, Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetlerine gereken ağırlığın verilmesi gerekir. 2) Araştırma sonucunda akademik başarıları düşük (Türkçe- Matematik notu, sınıfta kalıp-kalmama) olan öğrencilerin genel uyum düzeylerinin de düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Bu öğrencilerin ilkokuldan başlayarak (hatta okul öncesi eğitimden100 başlayarak) akademik başarılarının yükseltilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekir. 3) Akademik başarının yalnız öğrenci ve öğretmenle ilgili olmadığı bilinmektedir. Ana-babanın eğitimle ilgili tutumlarından, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine kadar tüm bireylerin ilgilendirmektedir. Bunun için akademik başarıyı etkileyen tüm değişkenlerin gözden geçirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması gereklidir. 4) Akademik başarıda en önemli etmen öğretmendir. Bunun için dikkatler öğretmenlere yöneltilmelidir. Çünkü akademik başarı ile uyum arasında korelasyon oldukça yüksektir. 5) Bu araştırmada başarılı öğrencilerin, başarısız gibi görünen öğrencilerden daha uyumlu oldukları anlaşılmıştır. Bu nedenle okullarda çalışan Psikolojik Danışma Uzmanlarının başarısız öğrencilerin uyum düzeylerini artırıcı çalışmalar yapmaları ve bu öğrencilere daha fazla özen ve önem vermeleri gerektiği düşünülebilir. Araştırmacılara Öneriler 1) Bu araştırmada öğrencilerin eğitimsel özgeçmişleri ile, genel uyumları arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Ayrıca ortaöğretim öğrencilerinin eğitimsel özgeçmişleri ile genel uyumun alt boyutları olan kişisel-sosyal uyumları arasında ne tür ilişkiler olduğu araştırılabilir.101 2) Çeşitli liselerde okuyan öğrencilerin genel uyum düzeylerinin birbirlerinden farklı olmasının nedenleri ayrı ayrı ele alınarak araştırılabilir. 3) Bu ve benzeri araştırmalar değişik bölgelerdeki öğrenciler üzerinde yapılabilir. Böylece farklı bölgelere ait yeni bulgular, bu alanın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir. 4) Ülkemizde köyden kente göç oranı oldukça yüksektir. Göç ve kentleşme ile genel uyum arasındaki ilişkilerle ilgili araştırmalar yapılabilir. 5) İlkokulu şehirde bitirenler en yüksek genel uyum puanı almışken ortaokulu köyde bitirenlerin en yüksek genel uyum puanı alma nedenleri araştırılabilir. Ayrıca aynı konunun tekrar araştırılmasına ih tiyaç olduğu anlaşılmaktadır. 6) Araştırma sonucunda ilkokulu köyde bitirenlerle ilkokulu ka sabada bitiren çocukların uyumları birbirine benzemektedir. Oysa asıl fark, köy çocukları ile şehir çocukları arasında olması beklenirdi. Bu benzerliğin nereden geldiği araştırılabilir. 7) ilkokulu yatılı okuyanlar, yatılı okumayanlardan daha yüksek ortalama uyum puanı aldıkları halde, ortaokulda yatılı okumayanlar, yatılı okuyanlara göre daha yüksek ortalama uyum puanı almışlardır. Bu farklılığın nedenleri tekrar ele alınabilir. This research is aimed at examining the relations between adaptation level of students at secondary school, their educational background and type of the Lycee they study at. That's to say, by this study whether the adaptation level of students has been changing is investigated according to variables called `educational background variables` and to the type of Lycee they study at (occupational, technical, common and College-Anatolian High School). The study consisted of 1 8392 students within the boundry of the Municipality of Samsun province in the educational year 1992-1993. 3.7 percent of these students was taken as samples whereas total 689 students were included in the study. During illustration the students were carefully chosen according to the type of Lycee and sexual variables in the proportion they stay in the universe. In this way the representative quality of illustration would be improved. The dependant-looking variable of the study was common adaptation level of students, independant-looking variables were (1) educational background variable, (2) variable for Lycee-type. Of these, common adaptation level is Hacettepe Personality Inventory, developed by Özgüven (1992), whereas independent-looking variables are `Educational background questionnaire for Secondary Students`, prepared by the researcher. Hacettepe Personality Inventory is composed of 168 questions. Common adaptations of students are evaluated by means of variables in points. Educational background103 questionnaire for the Secondary Students includes 1 3 questions and are collected data in the sort of transitory constant. The research is made of total 13 hypothesis. While testing the hypothesis, were used techniques of double-sided F and t test, taking the quality of data into consideration. AH hypothesis in the study were accepted. That's to say, there are considerable relations between common adaptation level of students, their educational background and type of Lycee they are studying at. To speak frankly, adaptations of students vary according to (1) where they' ve finished the Secondary School, (2) degree of graduation at Primary and Secondary Schools, (3) points in Turkish at Primary and Secondary Schools, (4) whether they were boarding students at Primary and Secondary Schools, (5) whether they failed at Secondary school, (6) type of Lycee they are currently studying at. On examining these variables, it is easily seen that these are variables that are much related to the academic achievement of Secondary students during previous education. That's why it is true to say that common adaptation level of secondary students is related to their previous academic success, or that it varies according to achievement. These are data on the direction of all accepted hypothesis in the study; (1) Adaptation level of students who graduate from a Primary school at a province is higher than those at a district. (2) Common adaptation level of those who have finished the Primary Schod successfully is higher than those with `good` or `average` grade.104 (3) Adaptation of Primary School students whose points in Turkish are `excellent` is higher than those with `good` or `average` points. (4) Adaptation of those who were boarding students at Primary School is higher than the others. (5) Adaptation level of those who finished the Secondary School in a village or province is higher than those in a district. (6) Adaptation of those who have never failed at Secondary Schod is better than the others. (7) Adaptation of those who have `excellent` or `good` degree is higher than those with `average` degree. (8) Adaptation level of secondary school students whose points in Turkish are excellent/good is higher than those with `average` or `acceptable` points. (9) Adaptation of those who studied the Secondary School is higher than the others. (10) Common adaptation level of College (Anatolian High School) students is higher than the other students. As easily understood from the examination of these data, adaptation level of students with a high point in Turkish at Primary and Secondary Schools, who have never failed at the Secondary School, who study at College (Amatolian High School) is higher than the other students. Findings in the study also are consistent However, when relations105 between variables such as place of graduation and adaptation level are examined, a different situation occurs. For instance, while students who have finished the Primary School at a province come first, those at a village come second and those at a district come third in the aspect of adaptation, those who have finished the secondary school at a village come first, those at a province come second and those at a district come third. In other words, the fact that the variable of village becomes first for the secondary school is worth being examined whereas the variable for district is always the last. Similarly, when examining the relation between the adaptation of students and whether they were boarding or not at Primary and Secondary schools, certain inconsistent findings were reached. Although those who were boarding in the Primary School got higher average points than the others, students who weren't boarding at Primary School got higher marks than the other students. That's also worth being studied.
Collections