Justice as the requirement of toleration: Contemptuous tolerance and punitive intolerance in the sixteenth-century Ottoman Empire
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez, Osmanlı hoşgörüsü/hoşgörüsüzlüğü fikrine/pratiğine dair tarihsel bilgiyi sorgulamayı amaçlamaktadır. Bunu ise daha çok Batı literatürü içerisinde, felsefe, tarih ve siyaset teorisi disiplinlerince tartışılan, felsefi hoşgörü teorileri, dinsel hoşgörü teorileri ve eleştirel hoşgörü teorilerinden faydalanarak yapmayı hedeflemektedir. Bunun için, söz konusu hoşgörü teorilerinin yardımıyla ortaya koyulan kavramsal-teorik çerçeve ve dinsel hoşgörü tartışmaları çerçevesi ile sınırlandırılacak Batı tarihi-Osmanlı tarihi karşılaştırması sonucu ortaya koyulacak metodolojik katkılar ile Osmanlı hosşgörüsü/hoşgörüsüzlüğü fikri/pratiği analiz edilmeye çalışılacaktır. Pek tabii, bu analiz yapılırken, ortaya koyulan teorik çerçeve ve metodoloji, Osmanlı düşünme biçimi dikkate alınarak tekrar formüle edilecektir. Kavramsal-teorik bir çerçevenin sunulmasının amacı, hoşgörü/hoşgörüsüzlük kavramlarının farklı dilsel kullanımlarını, semantiğini, koşullarını, gereklerini, seviyelerini, derecelerini ve formlarını aydınlatmaktır. Metodolojik katkı ise, genellikle Osmanlı hoşgörüsünün/hoşgörüsüzlüğünün özneleri olarak tartışılan gayri-müslimlerin yanı sıra, Osmanlı hoşgörüsü/hoşgörüsüzlüğü söz konusu olduğunda heretiklerin (Şiiler ve Şii eğilimli heterodoks tarikatlar) ve Sûfîlerin de en az gayri-Müslimler kadar önemli özneler olduğuna dikkat çekmek olacaktır. Diğer bir deyişle, Osmanlı hoşgörüsü/hoşgörüsüzlüğü deneyimi, söz konusu kavramsal-teorik çerçeve aracılığıyla analiz edilecek ve dinsel ?Öteki?nin sınırları Şii ve Şii eğilimli heterodoks tarikatlar ile Sûfîleri da içine alacak şekilde genişletilecektir. Söz konusu kavramsal-teorik çerçeveyi uygulamak ve metodolojinin geçerliliğini tartışmak için onaltıncı yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu şeçilmiştir. Bu dönemdeki kanunlar (fetvâlar, fermânlar, Osmanlı ceza kanunu) ve hoşgörünün gereği (îcâbı) olarak tartışılan adâlet kavramı tarihsel bölümün temel araştırma konuları olacaktır. Bu çerçevede öncelikle Osmanlı'daki adâlet kavramının, nasıl kamu düzenini muhafaza etmek ve siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı engellemek için toplumu düzenlediği tartışılacak, ardından ise, Osmanlı'daki hoşgörü/hoşgörüsüzlük fikrinin/pratiğinin, bir yönetim sanatı olarak adâlet anlayışının düzenleyici amacına hizmet ettiği ölçüde uygulandığı iddia edilecektir. Bu çerçevede, onaltıncı yüzyıl Osmanlı kanunlarında gayri-Müslimler ve heretiklere dair düzenlemeler ve konuyla ilgili ikincil yazın temel alınarak, Osmanlı hoşgörüsü/hoşgörüsüzlüğü sırasıyla horgören hoşgörü ve cezalandırıcı hoşgörüsüzlük olarak kavramsallaştırılacak ve tartışılacaktır. This dissertation investigates the historical knowledge of the idea/practice of Ottoman toleration/intolerance, in terms of a conceptual-theoretical framework and methodology derived from philosophical theories of toleration, theories of religious toleration of Western historiography and critical theories of toleration, which are in turn revised and reformulated according to ?way of reasoning? of the Ottomans. The objective of deriving a conceptual-theoretical framework is related with the attempt to clarify different linguistic uses of the toleration, the semantics of the concept and presenting circumstances, requirements, levels, degrees and forms of the category. Methodologically, the objective is to abolish the hierarchy between kâfir (infidel) and zındık/ilhad (heretic) in terms of identification of subjects of toleration/intolerance in the Ottoman Empire. In order to apply this conceptual-theoretical framework and methodology concerning the idea/practice of toleration, this study focuses on the sixteenth-century Ottoman Empire, particularly its laws (fermâns, fetvâs, Ottoman criminal law) and its conception of justice, which is conceptualized as the most important requirement of toleration. The objective is to argue how justice primarily regulated society in order to sustain public order and to prevent political and economic instability. The idea/practice of toleration/intolerance, in this sense, is discussed as the policy that was incorporated into the discourse of the Ottoman Empire to the extent that it contributed to the regulation objective of justice as the art of government, which was pragmatic and prudent in essence. In accordance with this framework, the idea/practice of tolerance in the sixteenth-century Ottoman Empire is conceptualized as contemptuous tolerance, followed by the analysis of its laws. Intolerance, on the other hand, is named as punitive intolerance which aims for either the reform or the incapacitation of the heretics and infidels in the Ottoman lands.
Collections