Özelleştirmenin işçilik deneyimi üzerine etkileri: Rize ili TEDAŞ örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasının amacı Fordist düzenden Post Fordist düzene geçişte çalışmanın nasıl değiştiğini ve işçilerin bunu nasıl deneyimlediğini, Post Fordist dönemin özelliklerinden biri olan özelleştirme üzerinden anlamaya çalışmak ve sosyolojik emek tartışmaları bağlamında değerlendirmektir. Fordist dönemde çalışma monotonlukla anılsa da, Keynesyen refah devleti uygulamalarıyla emek ve sermaye arasında barış ve uzlaşı sağlanmıştır. Emek; başta istihdam, temsil ve gelir olmak üzere birçok bakımdan güvenceye alınmıştır. Dünya ekonomisinde küreselleşmenin yaşandığı dönemde, Fordist dönemin emek lehine olan kazanımları, sermayenin uluslararası pazarda serbestçe hareket edebilmesinin önündeki `katılık` olarak yorumlanmış ve `esnek` olması gerektiği ileri sürülmüştür. `Esneklik` üzerine kurulu olan Post Fordizme geçildiğinde ise Keynesyen ekonomi yerini neoliberal ekonomiye bırakmış; yine başta istihdam, temsil ve gelir olmak üzere birçok bakımdan emeği güvenceye alan kazanımlar esnetilmiş ve eritilmiştir. Post Fordist dönemde güvenceli çalışmanın kalesi olan kamu sektörü de esnekleştirilmektedir ve özelleştirme bunun araçlarından biridir. TEDAŞ çok uzak olmayan geçmişte özelleştirilmiş olduğu için araştırmanın konusu ve amacı bakımından uygun bir örnektir. Nitel araştırma yöntemi ile yürütülen araştırma kapsamında Rize ilinde; TEDAŞ'ta çalışmış olan, özelleştirmeden sonra da özelleştirilen şirketle çalışmış olan/çalışmaya devam eden ve özelleştirmeden sonra özelleştirilen şirketle çalışma hayatına başlayan altışar işçiden oluşan üç görüşme grubu ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. İşçilerle yapılan görüşmeler neticesinde elde edilen bulgular, özelleştirmenin çalışmayı güvencesizlik üzerine inşa ettiğini, çalışma deneyimini; istihdam koşulları, çalışanlar arası ilişki ve emekçinin emekle ilişkisi açısından olumsuz olarak değiştirdiğini göstermektedir. İşçiler bu değişimi yedek işgücü ordusu ile tahakküm altına alınma, gelecek kaygısı yaşama, aidiyet hissedememe, uzun vadeli gelecek planı yapamama, pasif kalma ve değersiz hissetme şeklinde deneyimlemektedir. Bulgular özelleştirmenin, vasıfsızlaşmaya ve yabancılaşmaya neden olduğunu ve çalışma ilişkilerini, insana yakışır iş kavramının gereklerinden uzaklaştırdığını göstermektedir. The aim of this thesis is to understand how labour changed in the transition from Fordist organization to Post-Fordist organization and how workers experienced this through privatization, which is one of the characteristics of Post-Fordist period, and to make assessments within the context of sociological labor discussions. Although working was referred to with monotonousness, peace and consensus were provided between labor and capital with the practices of Keynesian welfare state. Labor was secured in terms of many aspects, primarily employment, representation and income. During the period of globalization in world economy, attainments of Fordist period in favor of labor were interpreted as `inflexibility` of capital to move freely in the international market and it was proposed that they should be `flexible`. After the transition to Post-Fordism, which is built on `flexibility`, Keynesian economy gave way to neoliberal economy and again attainments securing labor from many aspects such as employment, representation and income were made flexible and melted. In Post-Fordist period, public sector, which is the stronghold of secured labor, is also made flexible and privatization is one of the tools for doing this. Since TEDAŞ was privatized in a recent past, it is a suitable example in terms of the subject and purpose of this study. Within the context of the study which was conducted with qualitative research method, in-depth interviews were conducted with three interview groups of six workers in each who worked or continued working in TEDAŞ or started to work in TEDAŞ with the privatized company in the province of Rize. The results obtained as a result of the interviews with workers showed that privatization built labor on insecurity and changed working experience negatively in terms of working conditions, relations between workers and the association between laborer and labor. Workers experience this change in the form of being dominated with substitute labor army, experiencing anxiety for the future, not being able to feel belonging, not being able to make long-term future plans, being passive and feeling worthless. The results show that privatization causes deskilling and alienation and removes labor relations from the necessities of the concept of decent work.
Collections