Yanya Sancağının idari yapısı ve yerleşim birimleri (1867-1913)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yanya, Osmanlı Devleti hakimiyetinde sancak merkezi olarak idarî yapı içerisinde bulunan bir şehirdir. Bu konumunu 1867 yılında vilayet idaresinin tesis edilmesi ardından korumuş ve kendi ismiyle anılan vilayetin merkezi olmuştur. Bu sebepten Osmanlı idaresi sırasında coğrafi sınırları ifade etmek üzere kullanılan Arnavutluk'un güneyinin Yanya merkezli olacak şekilde yönetildiği söylenebilir. Güney Arnavutluk, Epir ve Toskalık denilen bu coğrafya üzerinde yaşayan ahalinin asırlar boyunca görülen istila ve işgallerden etkilenerek şekillendiği görülmektedir. Bölgede beşinci yüzyıldan itibaren görülen Türk tesiri Osmanlı Devleti ile sürmüştür. Bununla birlikte Ulahların ve Sırpların da bölgede etkileri bulunmaktadır. Güney Arnavutluk'un büyük bir kısmında hak iddiasında bulunan Greklerin ise bölgedeki varlığı genellikle kıyılardaki ticari koloniler ile sınırlıdır. Ancak Greklerin bu konumu Osmanlı idaresi sırasında ve özellikle Yunan Bağımsızlığı ardından giderek artan bir nitelik kazanmıştır. Millet sistemi gereğince Ortodoks mezhebine mensub olanların Osmanlı yetkililerince resmi olarak Rum kabul edilmesi de bu süreci hızlandırmıştır. Böylece mezhepleri sebebiyle Arnavut, Ulah ve Çingenelerin Rum olarak kabul edildiği durum Yunanistan'ın bölgedeki hak taleplerinin demografik gerekçesi olmuştur. Osmanlı Devleti ise Güney Arnavutluk'un merkezi bulunan Yanya vilayetinin bu konumunun farkında olarak idarî süreçlerde gerekli tedbirleri almıştır. Vilayetin merkezi bulunan Yanya sancağının idaresi ise bu anlamda hassas bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştır. Bunda sancak dâhilindeki gayrimüslim nüfusun ve bu nüfusun Yunanistan ile olan münasebetleri ise belirleyici olmuştur. Yanya sancağının idarî sınırlarının belirlenmesinden memurların görevlendirilmesine ve seçimlerin tatbikinde bu duruma dikkat edilmiştir. Sancak dahilinde idarî bakımdan gözetilen bu özelliklerin yanında yerleşim birimlerindeki Osmanlı tesiri dikkat çekmektedir. Bu açıdan Osmanlı idaresi boyunca özellikle kasaba ve şehir ölçeğindeki yerleşim birimlerinde Türk kültürünün etkisi tespit edilebilmektedir. Mimari özellikleri ile birlikte kasaba ve şehirlerdeki yer adlarında bu açıkça görülmektedir. Kırsal yerleşim birimlerinde ise bu ilişkinin zayıflayarak Grek kültürü lehine geliştiği söylenebilir. Bu açıdan Yanya sancağı kırsalda Rum tesirinin arttığı, idarî merkezlerin bulunduğu kasaba ve şehirlerde ise Türk kültürünün baskın olduğu idarî bir dağılım sergilemektedir. Bu nedenle konunun ortaya konulması için Osmanlı Devleti'ne ait kaynakların çağdaş inceleme eserler ve seyahatnameler ile birlikte değerlendirilmesine çalışılmıştır. Ioannina is a city which was under the sovereignty of the Ottoman administrative structure as a center of the sanjak. It preserved its state until 1867 when the government of the province was established and it became the center of the province named after its own name. For this reason it can be suggested that the southern part of Albania, used in order to express the geographical borders during Ottoman governance, was governed with Ioannina as its center. It can be seen that the community living on the land of Southern Albania, Epirus and Tosk took form by influencing from the incursions and invasions from centuries. The Turkish effect since the fifth century continued with the Ottomans. In addition to this, the Valachians and Slavs also had some influences on the land. The Greeks, who put in a claim for a major part of the lands of the Southern Albania, were only able to be present on the land because of their commerce colonies on the coast. However this status of the Greeks gained an ascending quality after the Independence of Greeks and during the governance of the Ottomans. In accordance with the millet system, Ottoman authorities' regarding the people from the Orthodox domination as Rum has accelerated this period. In this way the fact that Albanians, Valachians and Gypsy were regarded as Rums because of their dominations had been their demographic reason for their demands for right. On the other hand, the Ottoman Empire took some necessary precautions in their administrative process as they had been conscious of the status of the Ioannina province in the center of the Southern Albania. In this sense the governance of the Ioannina sanjak as the center of the province was run sensitively. The determinants of this situation were the non-muslim population and their relationship with the Greeks. In the determination of the borders of the Ioannina sanjak, in the assignment of the officers and in the application of the elections this situation was taken into consideration. Apart from these features took in hand for administration of the sanjak, the Ottoman influence on the accommodation units is remarkable. In this respect the effect of the Turkish culture on the accommodation units such as towns and cities during the Ottoman governance can be identified. This effect can clearly be observed in the names of the streets in the towns and the cities. As for the rural areas this connection gets weaker and developed for the sake of the Greeks. From this point of view it can be said that there is an increasing effect of Rums in Ioannina sanjak in rural areas whereas there is the effect of Turks in the towns and cities having administrative centers. Therefore this study aimed at evaluating the resources of the Ottoman Empire with contemporary research works and itineraries.
Collections