İnfertiliteyle başetme becerisi geliştirme programının infertilite kaynaklı algılanan stres düzeyine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Literatürde infertilitenin önemli bir sorun olarak algılandığı ve bireylerin bundan kaynaklanan yoğun stres yaşadıkları belirtilmektedir. Bu noktada infertil bireyler tarafından sürecin iyi yönetilmesi, başedilebilir olması, olumlu başetme becerilerinin kullanılması önem kazanmaktadır. İnfertilite sorunu yaşayan bireylerin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmelerinde, psiko-eğitim ve psikolojik destek süreçlerine ihtiyaç duymaları önemli bir husustur. Bu araştırmanın amacı, araştırma kapsamında hazırlanmış olan `İnfertiliteyle Başetme Becerisi Geliştirme Programı`nın infertil bireylerin infertilite kaynaklı algıladıkları stres düzeyini azaltmaya ve infertilite ile başetme becerileri geliştirmeye yönelik etkililiğini test etmektir. Program ortalama iki saat süren, 10 oturumdan oluşan, psikolojik yardım verme ilkeleri üzerine temellenen, çerçeve bir `Psiko-eğitim Programı`dır. Araştırmada, infertilite kaynaklı algılanan stres düzeyini belirlemek amacıyla `Fertilite Sorunu Envanteri (FSE)` ve bireylerin infertilite stresi ile başaçıkma stratejilerini belirlemek amacıyla `COMPI İnfertilite Stres ile Başaçıkma Ölçeği (COMPI) kullanılmıştır. `Birebir Eşleştirilmiş 2x3 Faktörlü, Son Faktörde Tekrar Ölçümlü Araştırma Deseni`nin kullanıldığı çalışmada, infertil kadınlarla deney (n=10) ve kontrol grubu (n=10) oluşturulmuştur. Araştırmacı tarafından hazırlanan `İnfertiliteyle Başetme Becerisi Geliştirme Programı` deney grubundaki katılımcılara uygulanmıştır. Programın sonunda deney ve kontrol gruplarının ölçeklerden aldıkları ön-test, son-test ve izleme testi puan farklarının ortalamalarına göre gruplar arasında anlamlı düzeyde bir fark olup olmadığını belirlemek amacıyla varyans analizi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre geliştirilen programın infertilite kaynaklı algılanan stres düzeyinin azalmasında; infertilite stresi ile başaçıkmada ise aktif kaçınma ve pasif kaçınma başaçıkma yöntemlerinin daha az kullanımında etkili olduğu görülmüştür. Program, aktif mücadele ve anlam bulma temelli başaçıkma yöntemlerinin kullanımı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir dönüşüm sağlamamıştır. Elde edilen bulgular ilgili alan yazın ışığında tartışılmış ve bazı öneriler sunulmuştur. In the literature, it is stated that infertility has been perceived as an important problem and individuals experience intense stress resulting from it. At this point, the use of positive coping skills is gaining importance as it is well managed and coped by infertile individuals. It is important that infertile individuals need psycho-education and psychological support processes to lead a healthy and happy life. The aim of this research is to test the effectiveness of the `Infertility Coping Skills Development Program`, which was prepared in the context of the research, to reduce the stress level of infertile individuals based on perceived from infertility and to improve their ability to cope with infertility. The program is a framework `Psycho-education Program` based on psychological counseling principles, consisting of 10 sessions, which lasts for an average of two hours. In the study, Fertility Problem Inventory (FSE) was used to determine the perceived stress level due to infertility and `COMPI Infertility Stress Coping Scale (COMPI)''was used to determine the strategies of coping with infertility stress of individuals. Experiment (n= 10) and control group (n= 10) were conducted with infertile women in the study using `2x3 Two Way Mixed ANOVA`. The `Infertility Coping Skills Development Program` prepared by the researcher was applied to the participants in the experimental group. For data analysis, a two-way Anova technique for Mixed Measures was used to determine whether there was any difference between the pre-test, post-test and follow-up test results of `FSE` and `COMPI`. According to the findings, it was found that the program was effective in reducing the perceived infertility- related stress level, in case of active avoidance and passive avoidance in coping with infertility stress are effective in less use of coping strategies. The program did not make a statistically significant transformation in terms of the use of active confronting coping and meaning based coping strategies. The finding have been discussed in the light of the literature, and some suggestions have been presented.
Collections