Ergenlerin yas karşısındaki tutumlarının psikopatolojik belirtiler açısından incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yas tepkilerinin ortaya çıkmasına bireyin yaşamındaki önemli kayıplar neden olmaktadır. Bireyler bu kayıplar karşısında mevcut durumlarına uyum sağlayabilmek için yas tepkileriyle çeşitli yollarla baş ederler. Bununla beraber, bazı bireyler yaşadıkları kayıp sonucu ortaya çıkan yas tepkilerini çözümleme ve bu süreç ile baş etme sürecinde birçok sorun yaşarlar. Yastaki kişinin er ya da geç duygularını dışa vurması gerektiği, artık psikiyatristler arasında genel olarak uzlaşılan bir konudur. Shakespeare, `İçinizi dökün`, diye yazmıştır ` Dile gelmeyen acı zaten dolu olan yüreğe akar ve onu parçalamaya zorlar` (Bowlby, 2012). Bu çalışmada ergenlerde bir ayrılık ya da yitim sonrasında yaşanan yas tepki düzeyleri ile psikopatolojik belirtiler arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma, gruplar arası karşılaştırmayı da içeren (yas düzeyi, cinsiyet, sınıf düzeyi ve anne-baba birlikteliği), ergenlerde bir ayrılık ya da yitim sonrasında yaşanan yas tepki düzeyleri ile psikopatolojik belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesine yönelik olduğundan, ilişkisel tarama modeline uygun olarak düzenlenmiştir. Kişisel Bilgiler Formu, Yas Ölçeği ve Kısa Semptom Envanteri ile veriler toplanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre ergenlerin bir ayrılık veya yitim sonrasında yaşanan tepki düzeyleri ile psikopatolojik belirtiler arasında anlamlı bir ilişki olduğu, ergenlerin sıra ortalaması puanları incelendiğinde, anne-babası boşanmış/ayrı ergenlerin psikopatolojik belirtiler gösterme düzeylerinin anne-babası evli/birlikte olan ergenlerden daha yüksek olduğu, cinsiyete bağlı olarak ergenlerin ortalama puanlarına bakıldığında, kadın ergenlerin somatizasyon düzeylerinin daha yüksek olduğu, kadın ergenlerin obsesif-kompülsif bozukluk, kişilerarası duyarlılık, depresyon, anksiyete bozukluğu, hostilite, fobik anksiyete, paranoid düşünceler, Psikotizm düzeylerinin daha yüksek olduğu, kadın ergenlerin psikopatolojik belirtiler gösterme düzeylerinin erkek ergenlerden daha yüksek olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Significant losses give rise to critical responses regarding individuals' bereavement. Most individuals have the capability to cope with such grief responses in order to adapt current conditions. However, some individuals have difficulty with handling those responses as well as resolving as coping mechanisms. It is widely known by mental health specialists that individuals in the process of loss and grief have to express their emotions sooner or later. As Shakespeare said: `Reveal your emotions` and `Every pain that isn't mentioned flows through the heart and forces it to get torn apart`. In this study, the relationship between psychopathological responses and grief responses which occurred after a separation or loss were examined. Sample of the study consisted of randomly selected 1551 high school students studying different schools in İstanbul. Measurement instruments were `Demographic Information Form`, `Loss and Grief Questionnaire` and `Short Symptom Checklist`. Research were conducted with comparative and correlational methods including in-between group comparions (degree of grief, gender, grade, and parents' relationship status) with students' grief responses and psychopathological symptoms. Based on the results of the study, significant relationship between psychopathological symptoms and high school students' loss and grief reactions after a separation or loss.
Collections