Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı psikoeğitim programının ergenlerin sosyal medya bağımlılık düzeylerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırmanın amacı, Bilişsel-Davranışçı Yaklaşıma dayalı olarak geliştirilen psikoeğitim programının ergenlerin sosyal medya bağımlılık düzeylerine etkisini incelemektir. Araştırmada ön test, son test ve izleme çalışmalı, deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma grubunu uygun örnekleme yöntemiyle kolay ulaşım sağlanabilecek üç farklı liseden seçilen ve seçkisiz atamayla belirlenen 24 (12 deney ve 12 kontrol) ortaöğretim öğrencisi oluşturmuştur. 10 ve 11. sınıf öğrencilerinden oluşan çalışma grubundan deney grubuna dokuz oturumluk psikoeğitim programı uygulanırken kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmamıştır. Bununla beraber çalışmanın deney grubunda yer alan öğrencilerin ailelerine yönelik sosyal medya bağımlılığı ve güvenli internet kullanımı konularında beş oturumluk aile eğitimi düzenlenmiştir. Deney grubuna yönelik yapılan oturumlarda hedef oluşturma, sokratik sorgulama, zihinsel canlandırma, alternatif düşünce geliştirme, kar-zarar analizleri, derecelendirme cetveli, karşı zaman pratiği, hatırlatıcı kartlar, örnek olay paylaşımı, gevşeme egzersizleri ve uygulamaların pekişmesi amacıyla ev ödevlerine yer verilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Fırat ve Barut (2018) tarafından geliştirilen Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği (SMBÖ) ve Aile Oturumları Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Deney grubunu oluşturan ergenlerin, psikoeğitim programı uygulamasından iki hafta önce ön test, uygulamanın hemen ardından son test ve uygulamanın sonlanmasından üç ay sonra izleme ölçümü yapılmıştır. Deney grubunun ailelerine ise yapılan eğitimin ardından sonra ise yarı açık uçlu sorular yöneltilerek çalışmaya dair düşünce ve değerlendirmeleri alınmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen nitel veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiş ve anlamlı hale getirilmiştir. Böylece araştırmada yarı deneysel ve nitel araştırma desenlerini içeren karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel analizler; deney grubundaki ergenlerin sosyal medya bağımlılığı toplam ölçek ve alt boyut (yoksunluk ve günlük yaşamı etkileme/kontrolsüzlük) puanlarında anlamlı düzeyde azalma meydana geldiğini ortaya koymuştur. Ayrıca elde edilen sonuçların ön teste bağlı öğrenme/duyarsızlaşma ve olgunlaşma ile zaman etkileşiminden bağımsız olarak gerçekleştiği gözlenmiştir. Kontrol grubuna ait puanlarda ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı psikoeğitim programı, ergenlik dönemindeki bireylerin sosyal medya bağımlılığı düzeylerinde azalma sağlamıştır. Ayrıca eğitime katılan ailelerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşme sonucunda deney grubundaki sosyal medya bağımlısı ergenlerin ailelerine yönelik uygulanan eğitimin bağımlılığı azaltmada etkili olduğu, ailelerin aldıkları eğitimi faydalı buldukları ve bağımlılık konusunda farkındalıklarının arttığı görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda sosyal medya bağımlılığını azaltma konusunda ergenlere uygulanan psikoeğitim programının bu süreçte başarılı sonuçlar almada etkili olduğu söylenebilir. Elde edilen bulgular ilgili literatür kapsamında tartışılmış ve ilgililere araştırma sonuçları doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Sosyal Medya Bağımlılığı, Bilişsel- Davranışçı Psikoeğitim Programı It is aimed in this research, to investigate the effect of psychoeducation program based on Cognitive-Behavioral Approach on adolescents' social media addiction levels. A quasi-experimental design with pre-test, post-test and follow-up study, experiment and control group and was used in the study. Study group consisted of 24 high school students (12 experiment and 12 control) selected from three different high schools by appropriate sampling method and determined by random assignment. While a nine-session psychoeducation program was applied to the experimental group, no intervention was made to the control group of the population consisting of 10th and 11th grade students. In addition, a five-session family training was organized on the social media addiction and secure internet usage for the families of the students in the experimental group of the research. In the sessions for the experimental group, homework including goal formation, socratic questioning, mental revitalization, alternative thinking development, profit and loss analysis, grading scale, counter-time practice, reminder cards, case sharing, relaxation exercises and practices was given. Personal Information Form, Social Media Addiction Scale (SMAS) and Family Sessions Assessment Form developed by Fırat and Barut (2018) were used as data collection instruments. The adolescents in the experiment group were given pre-test two weeks before the psychoeducation application, post-test immediately after the application and follow-up measurement three months after the end of the application. After the training, the experiment group families were asked open-ended questions and their thoughts and evaluations were taken. The collected data were analyzed and made meaningful by using content analysis method. Thus, mixed research method including quasi-experimental and qualitative research designs was used in the research. The statistical analysis revealed that a significant decrease occurred in the social media addiction total scale and sub-dimensions scores of the experimental group (deprivation and influencing daily life/directionlessness). Social media addiction of adolescents in the experimental group revealed that there was a significant decrease in total scale and sub-dimension scores. In addition, it was determined that the results obtained were independent of maturation and time interaction and pre-test effect. There was no statistically significant difference in the scores of the control group. The psychoeducation program based on the cognitive-behavioral approach resulted in a decrease in the social media addiction and sub-dimensions of adolescents (deprivation and influencing daily life/directionlessness). In addition, the semi-structured interview conducted with the families participating in the training revealed that the education given to the families of social media addicted adolescents in the experimental group was effective in reducing the addiction, that the families found the education they received beneficial and that their awareness about addiction increased. In line with these results of the research, it may be suggested that educating both adolescents and their families on reducing social media addiction is effective in achieving more successful results in this process. The findings were discussed within the scope of the related literature and suggestions were made in line with the research results.Key Words: Social Media, Social Media Addiction, Psychoeducation Program with Cognitive-Behavioral Approach
Collections