Varlığın içkinliğinden türeyen hayat fikri: Abbas Kiarostami, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz sinemalarına bakış
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Son dönem Türk Sinemasına bakıldığında, filmlerde ve karakterlerde, aşkın bir hayattasarımından doğan acılar, ıstıraplar kendini göstermektedir. Ölüm ve ayrılıkacılarının karakterlere ve oradan da seyirciye geçtiği bu sinemaların öncülleri NuriBilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz sinemalarıdır. Diğer yandan, Ceylan'ın veDemirkubuz'un etkilendiği yönetmen olan Abbas Kiarostami sinemasında içkin birhayat tasarımından kaynaklı sürur görülmektedir. Bu tezde Kiarostami sinemasınınhayat dolu olabilmesinin sebepleri, Spinoza'nın içkin metafizik hayat tasarımıtemelinde araştırılmış ve Kiarostami sinemasının Ceylan ve Demirkubuzsinemasından nasıl farklılaşabildiği incelenmiştir. Late Turkish Cinema is marked by feelings of sorrow and grief that derive from theidea of transcendent being. In the films of Nuri Bilge Ceylan and Zeki Demirkubuz,the pioneers of this kind of cinema, the sorrows of death and seperation contaminatethe characters and the audience. In contrast, the cinema of Abbas Kiarostami, whohas been an influential figure for both Ceylan and Demirkubuz, is characterized bythe joy which is a direct result of the idea of an immanent life. This thesisinvestigates the reasons for this aspect of Kiarostami?s cinema on the basis of theimmanent metaphysics of Spinoza, and tries to understand how his cinema is able todifferentiate itself in comparison to those of Ceylan and Demirkubuz.
Collections