TSMK`da bulunan III. Murad tuğrasının desen ve renk yönünden incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti'nin simgesi ve arması olan tuğra, padişahın imzası niteliğindedir. Ferman, berat, nâme-i hümâyun gibi resmî belgelerin üzerine çekilen tuğra, ilerleyen kültür ve sanat anlayışı ile birlikte hem yazı hem de tezhip bakımından sanatsal bir mahiyet kazanır.Tuğrada ilk tezyinî uygulamalar Fatih Sultan Mehmed döneminde yazıda altın ve lacivert rengin kullanılmasıyla başlar. II. Bayezid döneminde tuğra formunun iç kısmı, XV. yüzyılın sonuna doğru yazının üst bölümü de tezhiplenir. XVI. yüzyılda istisnai bir şekilde levha olarak tasarlandığı görülür. Bu dönemde Kara Memi'nin yarı stilize üslubuyla gül, lale, karanfil ve sümbül gibi çiçekler kullanılır. Levha olarak tasarlanan III. Murad Tuğrası da aynı tezyinî özelliklerle süslenir. Bu üslup saray nakkaşhanesinde tasarlanan kalem işi, çini gibi farklı malzeme üzerindeki desenlerde de kullanılır. Devrin önde gelen sanatkârları tarafından pek çok eser telif edilir. Eski eserler yeniden yazılarak tezhip ve minyatürleri yapılır. Böyle başyapıt niteliğindeki eserlerin hazırlanıyor olması sanatı ve sanatkârı destekleyen bir sultanı (III. Murad) işaret etmektedir. III. Murad'ın hat levhaları, Muradî mahlasıyla yazdığı dîvânı ve F^tühatü's- Sıyâm isimli bir de kitabı vardır. Tughra, which is the symbol and coat of arms of the Ottoman State, functions like the signature of the Sultan. Stamped on the official documents like edicts, warrants and Sultan's letters, tughra assumed an artistic nature in terms of its writing and illumination as the understanding of culture and art developed.The first illuminating works on tughra started during the Era of Mehmet the Conqueror with the use of the colors of gold and dark blue. During the Era of Bayezid II, the inner part of the tughra started to be illuminated; and toward the end of the 15th century, the upper part started to be illuminated. In the 16th century, it was designed as a tablet, which was an exception. During this period, flowers like, rose, tulip, carnation and hyacinth were used with the half-stylized style of Kara Memi. The tughra of Murad III, which was designed as a tablet, was illuminated with the same characteristics. This style was used for the patterns on different materials like hand carvings and tiles designed in the painting and art room of the palace. Many works were produced by the leading artists of that period. Previous works were produced again with illuminations and in the form of miniatures. The production of such masterpieces indicated the period of a Sultan (Murad III) who supported art and artists. There are calligraphy tablets, a poetry book and a book called Futuhat as-Siyam written by Murad III.This thesis called
Collections