Türk dış politikasında kimlik sorunu Kemalizm ve ötekisi Osmanlıcılık
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Devletlerin iç sorunlarının uluslararası arenada dahi karşılarına çıkması ve dış politika anlayışlarının yüzyıllık kalıplar üzerine oturmak yerine sürekli yenilenip dakikalık manevralar üzerine tekrar tekrar inşa edilmesi, 21. yüzyılda kendisine etkin bir rol atfeden devletlerin kurumsal ve zihinsel yapılarını revize etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Özellikle insan hakları, demokrasi, hak ve özgürlüklerin işlevselliği hususlarında hassaslaşmış gibi görünen ulusal veya uluslararası kamuoyu ve bunları etkileyen aktörler; küreselleşmenin ulvi değerleri olan liberal değerlere, düşmanca veya ilgisiz bir duruş içerisinde olan devletlere karşı iktisadi, siyasi, ticari ve dış politika manasında her türlü yaptırımı uygulamayı kendilerine hak görmektedirler. Türkiye, özellikle Soğuk Savaş'tan sonra biçimden biçime girerek mütemadiyen evrimleşen dünyada, konumunu ve işlevini yeniden tasarlamak, mevcut konjonktüre uygun ve dinamik bir vizyon geliştirmenin ağır sancılarıyla baş başadır. Bu sancılara, geçmişin getirdiği dondurulmuş ve acilen çözüm bekleyen sorunları ile kurucu ideolojinin vazgeçilmesi/bırakılması güç politikaları da eklemlenince, Türkiye açısından en rasyoneli tercih etme gittikçe zorlaşmaktadır. Özellikle, dış politika yapımında dışsal ortama doğrudan müdahil olma istidadı kazanan içsel dinamikler de baskı unsuru olmaya başlayınca, Türk dış politikasının bir nakkaş titizliği ile ince ince yeniden işlenmesi bir zaruriyet haline bürünmüştür. Bu çalışmayla, Türk dış politikasının geçmişinden yol alarak bugününde yaşanan ve gelecekte nasıl bir şekil alacağını belirleyen kimliksel analizinin yapılması amaçlanmıştır. Bu analiz yapılırken, geçmiş dönemde Türk dış politikasına damgasını vuran ve etkilerinin bugün dahi görüldüğü ve tartışıldığı Kemalist ideolojinin kimliksel formuyla, özellikle Soğuk Savaşın bitişiyle başlayan son dönemlerde tesirini iyice gösterildiği savunulan Yeni Osmanlıcılık eksenli kimliksel yapı tartışmaya açılmıştır. Türkiye'nin bu dönemde yaşadığını kimlik bunalımından kendisini yenilenerek çıkması için bu tartışmanın - Kemalist ideoloji ile Yeni Osmanlıcılık - yaşanması elzemdir. Facing with internal problems of states even in international arena and constructing their foreign policy understandings on conjunctural and constantly refreshed maneuvers instead of fundemental traditions displays that revising institutional and mental structure of states, which attribute an active role on their own in 21st century, is a necessity. Internal and foreign public opinion with their increased sensitivity on human rights, democracy, functionality of rights and liberties and actors who have great influence on creating public opinion deem that they are responsible for implementing economic, politic, commercial, all kind of sanctions against states which have a hostile or uninterested attitude to core values of globalization like liberal values. Turkey has confronted with bitter pains of development of a vision, which is dynamic and fitting with existing conjucture and design her location and function in a world, which incessanlty evolves particularly after end of Cold War. It's getting hard to take the most rational decision with conjunction of suspended problems from past, which are awaiting solution at once, and indispensible policies of founder ideology to these pains. Reconstruction of Turkish foreign policy has transformed into a necessity after internal dynamics has became pressure factors with gaining direct intervention ability to external enviroment during foreing policy building process. In this piece of written research, it's aimed that identical analysis of Turkish foreign policy from past to present and its possible profile in future. Within this analysis, it's argued that Kemalist ideology, which is still continuing its effects from past and is opened into a debate in our comtemporary world, with its identical form and harmonized identical structure with Neo-Ottomanism, which is assumed that strongly stressing its presence after end of Cold War. Experiencing a debate of Kemalism-Neo Ottomanism is a must for exiting of Turkey in a restored and fortified structure from this identity depression.
Collections