Güncel sanatı beden pratikleri üzerinden okumak
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bilinen tarihten itibaren, kendi hakkında düşünme yetisine sahip, nereden ve nasıl geldiğini merak eden tek canlı insanoğludur. Bu meraka yönelik ilk felsefi araştırmalarla Antik Yunan'da karşılaşmaktayız. Bedene ilişkin felsefi araştırmaların neredeyse tamamı beden/zihin karşılaştırmasına odaklanır. Sosyolojik araştırmalar çağdaş bedenin ait olduğu kültürel değerlerden her geçen gün uzaklaştığını göstermektedir. Tüketim araçlarının statü belirleyici unsurlara dönüşmesi, gerçek ihtiyaçların belirsizleşmesine yol açmaktadır. Beden geçici mutluklar yaratan sistem ağlarının denetimi altındadır. Bu koşullar zamanın ruhundan beslenen sanata da yansımıştır. Çağdaş bedeni sanatın öznesi ve nesnesi durumuna getiren koşullar 20. yüzyılın ortalarına temellenir. Sanatta konvansiyonel anlayışın dışına çıkma cesaretini eylemleri ile gösteren gruplardan biri ve en önemlisi Dadacılar, en öne çıkan isim ise Marcel Duchamp'dır. Modernist sanat anlayışı böylece tersyüz olmuştur. Bu tavır öncelikle kavramsal sanata, ardından çağdaş bedenin sanatsal tavrına dayanak oluşturmaktadır. Bedeni canlı bir uygulama alanı olarak, sanat icra edercesine kullananlar sadece sanatçılar değildir. İlksel toplulukların ritüellerinde bu tür uygulamalara rastlanmaktadır. Beden eylemselliğin ve kültürün en seçkin gösterge alanıdır. Bu nedenle insanlık eski çağlardan bu yana kendini ifade etme aracı olarak bedenini kullanmıştır. Sosyal alan kadar sanatın da vazgeçilmez öğesi olan beden, tarihsel açıdan incelendiğinde, her dönem konu edildiği görülmektedir. Beden çağlar boyu sanatın edilgin bir nesnesi iken Postmodern süreçte bizzat özneye dönüşmüştür. Sanatçı, sanatsal kurgusunu bedeni ile icra ederken, hem özne hem de nesne olma deneyimi yaşamaktadır. 1960'larda karşılaştığımız bu uygulamaların temeli Fütürizme kadar gitmektedir. Genel olarak yapaylığa karşı gerçekleştirilen bu eylemsel tavır, rahatsız edecek derecede gerçeklik içermektedir. Sanatçılar da bedenlerine nesne muamelesi yaparak konvansiyonel anlayışın ötesine geçmişlerdir. Since the time of known history, humans were the only creatures that were capable of thinking and wondering where they were from and how they had come into existence. We encounter the first attempts to satisfy this curiosity through philosophical research in Ancient Greece. Almost all philosophical research about the body focuses on body / mind comparison. Sociological research shows that the contemporary body is increasingly distancing itself from the cultural values from which it comes from. The transformation of consumables into status symbols causes uncertainty with regards to actual needs. The body is under the control of a system networks that create temporary happiness. These conditions are also reflected in art which is fed by the spirit of times. The circumstances that make the contemporary body the subject and object of art have their foundation in the middle of the 20th century. The Dadaists were one of the most important groups that showed the courage to move out of conventional understanding in art through their actions. The most prominent name among Dadaists was Marcel Duchamp. The modernist conceptions of art were thus turned inside out. This attitude provides the anchorage on which conceptual art and the artistic attitude of the contemporary body currently stands. Artists are not the only ones to use the body as a living area of application for their art. Such practices can be found in the rituals of primitive societies. The body is the most prominent exhibition area for activism and culture. For this reason, humanity has used its body as a means of self-expression since ancient times. When examined from a historical point of view, it can be seen that the body, which is an indispensable element of art as well as the social arena, is the subject matter for each and every period. While the body was a passive object of art across centuries, it became a subject itself in the postmodern process. The artist experiences being both a subject and an object while performing his or her artistic creation with his or her body. The basis of these practices that were encountered in the 1960s go back to Futurism. This actional attitude which was generally against artificiality contains a disturbing degree of reality. Artists have gone beyond the conventional understanding by treating their bodies as objects.
Collections