Heykel uygulamasında yeniden yüzlendirme

Abstract

Araştırma konusu olarak Adli Heykeltıraşlık Kapsamında Yeniden Yüzlendirme ele alınmıştır. Yeniden yüzlendirme tekniği ile kimliklendirme, başka teknikle tanımlanamayan insan kalıntılarının yüz şeklinin, kafatası boyutlarından saptanabildiği; antropolojik, anatomik, ordontolojik ve aynı zamanda sanatsal disiplinler arası uygulamalı, üç boyutlu bir kimlik tespit tekniğidir.Bu çalışma doku kalınlıkları önceden belirlenmiş bir kafatası üzerinde kombine metot kullanılarak yeniden yüzlendirme çalışılmasıdır. Yeniden Yüzlendirme İleri derecede çürümüş ya da iskeletleşmiş olan cesetlerde kafatasından yararlanarak dokularının yeniden oluşturulması temeline dayanmaktadır. Yeniden yüzlendirme, yöntemleri ile birlikte farklı toplumlar tarafından ele alınmış ve çözümlenmeye başlamıştır. Tarih sürecinde yıllar öncesine ait kafataslarının giydirilmesi bu tekniklerinin hızla gelişmesine neden olmuştur.Bu tez çalışmasında sanat kapsamında heykel teknik ve araç gereçleri ile yeniden yüzlendirme çalışmasının alana kazandırılması ve gereğinin sorgulanması, bilim ve sanat alanlarına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Heykeltıraşlık alanı dâhilinde yeniden yüzlendirme çalışması yaparak heykel sanatının etki ve ilgi alanını genişletmek diğer amaçlardan birisidir. Bu kapsamda bu çalışma ile Sivas Kayalıpınar Höyüğünde Ortaçağ dönemine ait İslam mezarlarından çıkarılan doku kalınlıkları belirlenmiş seçili bir kafatası üzerinde kombine metot kullanılarak yeniden yüzlendirme çalışılması yapılmıştır.Bu süreçte yeniden yüzlendirme teknik ve kuramları ayrıntıları ile verilmiş, kullanılacak malzemeler tanıtılmış, uygulama üç metotüzerinden anlatılarak teknik çalışmaları ile birlikte doku kalınlıkları önceden belirlenmiş yeniden inşası gerçekleştirilecek olan örnek bir kafatası üzerine kombine –İstanbul metodu uygulaması yapılmıştır.Uygulama sürecinde tüm aşamalar kayda geçilmiş ve sırasıyla uygulamalı olarak anlatılmıştır. Bu süreç dünya ve Türkiye genelinden alınan örneklerle desteklenmişsonuç olarak da adli heykeltıraşlık alanının Türkiye genelinde ve alanlar özelinde gerekliliği sonucuna ulaşılmış,aşamaları ile örneklendirilmiştir.Öznel bir araştırma ile heykelalanının yeniden yüzlendirmeçalışmalarında Türkiye de gereklilik haline gelmesi üzerine araştırma yapılmıştır. Çalışmada alan araştırması ve literatür taramasından faydalanılmıştır.

Facial reconstruction in forensic sculptor is discussed as the subjest of the research. Identification with Facial Reconstruction Technique, is a three dimensional identification technique with anthropological, anatomical, ordontological and also artistic interdisciplinary practice that the face of the human remains that cannot be identified by other techniques can be determined from the size of the skull.This study is facial reconstruction study on predetermined of tissue thickness of a skull using combined method. Facial reconstruction is based on reconstructing the facial soft tissues with the use of the skull in highly decayed or skeletal bodies. Facial reconstruction, was taken by different societies together with its methods and started to be analyzed. Throughout history the dressing of skulls dating back many years has led to the rapid development of these techniques.In this thesis study, it is aimed to contribute to the fields of science and art, and to bring facial reconstruction to the field with sculpture techniques and tools and to question the necessity of it within the scope of Forensic art. It is one of the other aims to expand the field of influence and interest of sculpture art by making a facial reconstruction study within the area of forensic sculpture. In this context, facial reconstruction study was performed by using combined method on a selected skull with determined tissue thickness that was exhumed from the Islamic tombs of the Middle Age period removed from Sivas Kayalıpınar Mound.In this process, facial reconstruction techniques were given in detail, the materials to be used were introduced, by explaining the application through three methods, along with its technical studies, a combined method of Istanbul method was performed on a sample skull with predetermined tissue thickness to be carried out with facial reconstruction.During the implementation process, all stages were recorded and explained practically in order. This process is supported by samples taken from throughout Turkey and the world and as a result the necessity of forensic sculptor field throughout Turkey and specific to fields has been concluded, and it is examplified by its stages. Research has been made with a subjective study about the field of forensic sculpture becoming necessity in Turkey. Field research and literature review were used in the study.