Altı yaş uygulaması karşısında okul müdürlerinin tavırları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
BOLÜM VI ÖZET Eğitim insanoğlunun en önemli ihtiyaçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Fizyolojik ve zihnî gelişmenin en hızlı olduğu devre, ilk çocukluk yıllarına rastlamaktadır. Bu sebeple, psikologlar ve eğitimciler, 0-6 yaş döneminin kalıcı etkisini vurgulamakta ve bu konuda ilgilileri uyarmak tadırlar. Eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir. İnsanın çevresindeki değişmeleri karşılayabilecek nitelikte yeni davranışlar kazandırmakla yükümlü olan eğitim, Türkiye' de Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından organize edilmektedir. Merkeziyetçi bir modele sahip olan Bakanlık Teşkilatı içerisinde, örgün eğitimin ilk kademesi olan okulön cesi ve ilköğretimin işleyişinden sorumlu birim, İlköğretim Genel Müdürlüğüdür. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 42. maddesine göre, `İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır? İlköğretim mecburiyeti baş langıçta yedi yaş çocuğu için uygulanmaktayken, yapılan kanu nî düzenlemeler gereği olarak, 1983-1984 öğretim yılından itibaren altı yaş grubu çocukları da ilkokullara kaydedilmiş tir. Ancak altı 'yaş çocuklarının hepsinin okullara kaydedil mesine imkân ve şartlar elvermediği için, altı yaş grubu okul laşması sınırlı olarak başlatılmıştır. Mecburî öğretimin altı yaşa indirilmesi kararı, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunundaki değişiklikler doğrultusunda alınmış tır. Onuncu Milli Eğitim Şurası Kararlarına göre, okulönce si eğitimi kapsamında düşünülen altı yaş grubu, Bakanlığın 1983 tarih ve 133 sayılı genelgesiyle ilkokul birinci sı nıflarına kaydedilmiştir. Ancak okullardaki kapasite altı 105106 yaş çocuklarının hepsi için elverişli olmadığından, okula alınacakların seçiminde kriterler getirilmiş; ay ve gün ba kımından büyük olanlarla çalışan annelerin çocuklarına önce lik tanınması istenmiştir. îlmî çevreler, basın ve yayın organlarının büyük il gisiyle karşılaşan altı yaş uygulaması, Bakanlık tarafından da yakından takip edilmiş; uygulayıcıların görüşlerini ihtiva eden raporlar elde edilerek değerlendirilmiştir. Uygulamanın ilk iki yılına ait raporlarda, fizikî kapasite, öğretmen, öğretim araç-gereçleri ve program yetersizliği dile getiril miştir. Çocuğun her yaşta eğitilebileceği ancak uygun program gerektiği düşünülerek `Altı Yaş Grubu Programı` hazırlanmış ve 1985-1986 öğretim yılında uygulanması istenmiştir. Söz ko nusu program da, denenip değerlendirildikten sonra gelişti rilecektir. Sistemin verimi okuldan geldiğine göre, okul yönetimi ve yöneticisinin sistemin başarısı üzerindeki etkisi büyük olmaktadır. Okulların yaşama ve gelişmesinden birinci derecede sorumlu olan okul yöneticileri, demokratik toplum ve yapı içinde bu sorumluluğunu kabul etmek ve gerçekleştirmek zorun dadır. Yeni bir uygulama olan ve kanun gereği sürdürülen altı yaş uygulaması konusunda, okul müdürlerinin nasıl bir tavır içinde bulunduklarının öğrenilmesinin faydalı olacağı düşünülmüştür. Bu amaçla bir alan araştırması planlanmış ve problem cümlesi şu şekilde tespit edilmiştir: `Okulun fizikî kapasi tesi, okul müdürlerinin şahsi ve meslekî özellikleri ile im kân ve fırsatların farklı kullanımı, okul müdürlerinin altı yaş uygulaması karşısındaki tavırlarını ne derece etkile mektedir?` Bu araştırmanın amacı, okul müdürlerinin altı yaş uygulaması karşısındaki tavırlarını, uygulamayı etkileyebile ceği düşünülen değişkenleri de dikkate alarak ortaya koymak suretiyle, sözü edilen uygulamanın başarısı konusunda ilgili lere önerilerde bulunmaktır.107 Henüz başlangıç safhasında olan altı yaş uygulaması konusunda yapılmış yeterli sayı ve nitelikte araştırma yok-, tur. Konuyla ilgili olarak uygulayicılarm görüşlerini almak ve merkezi eğitim sistemi içerisinde karara katılmalarını sağlamak, altı yaş okullaşmasının başarı şansını artırabi lecektir. Ayrıca araştırma bulgularının, yetkili ve ilgili lere ışık tutacağı/altı yaş grubu çocuklarının daha bilinçli olarak eğitilmesine katkı sağlayacağı düşünülmüştür. Bu araş tırma ile, altı yaş uygulamasının değişik boyutlarının da başka araştırmalara konu edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada üç bölüm altında 16 alt problem ve bu alt problemlere paralel olarak istitastikî bir şekilde düzenle nen farksızlık hipotezleri bulunmaktadır. `Bulgular ve Yorum` özetlenirken tekrar ele alınacağı için, hipotezlere burada ayrıca, yer verilmemiştir. Araştırma, aşağıdaki varsayımlara dayalı olarak yürütül müştür. 1. Seçilen, örnek grup, araştırma alanını temsil edici niteliktedir. 2. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı kayıtlarından elde edilen istatistik! bilgiler doğrudur. 3. Okul müdürlerine uygulanan. `tavır ölçeği`nin yeter liği konusunda görüşlerine başvurulan uzmanların görüşleri geçerli ve güvenilirdir. 4. Okul müdürlerine uygulanan `tavır ölçeği` geçerli ve güvenilirdir. 5. Okul müdürleri^ `tavır ölçeği`ne bağımsız olarak ve doğruluğuna inandıkları şekilde cevap vermişlerdir. Araştırma ile ilgili olarak `ilkokul, ilköğretim okulu, yatılı iköğretim bölge okulu (YÎBO), Bakanlık; altı yaş grubu, okul müdürlerinin altı yaş uygulamasına ilişkin tavırları, olumlu tavır, olumsuz tavır, nötr tavır, anasınıfı, normal öğretim, ikili öğretim, üşXQ. öğretim ve başarı oranı` ifade lerinin tanımlanmasına yer verilmiştir.108 Arastirmanxn sınırlamaları da aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir: 1. Geliştirilen `tavır ölçeği.` okul müdürlerine Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü tarafından resmi yazıyla gönderilmiştir. Araştırma, resmi kanaldan elde edilen verilerle sınırlıdır. 2. Bu araştırmada, okul müdürlerinin sadece altı yaş uygulaması karşısındaki tavırları ölçülmüş; problemde yer almayan tavırlar, değerlendirmeye tâbi tutulmamıştır. 3. Araştırma, Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı okullarda sürdürülmüş; özel okullar araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. 4. Araştırma verileri, %75 oranında elde edilen `tavır ölçeği `ne dayalı olarak yorumlanmıştır. 5. Okul müdürlerinin altı yaş uygulamasına ilişkin ta vırları, sadece anket şeklinde düzenlenen `tavır ölçeği` ne dayalı olarak elde edilmiştir. Altı yaş uygulaması ile ilgili olarak sadece iki araş tırma elde edilebilmiştir. Bu araştırmalarda da, altı yaş uygulamasının mevcut yapıyla sürdürülmesine karşı çıkılto iş; öneriler doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra uygulanması veya altı yaşın okulöncesi eğitimi kapsamında dü şünülmesi savunulmuştur. Altı yaş uygulamasını, mevcut- yapı ve işleyişiyle -ilim adamları, psikolog ve psikiyatrların da uygun bulmadıkları görülmüştür, özellikle okul olgunluğunun önemi vurgulanmış ve okulun ilk yıllarının, sonraki öğretim ve meslek hayatın daki başarıya olan güçlü etkisi üzerinde durulmuştur. Ayrıca Türkiye'de çocukların okula kaydında geçerli olan yaş hesap- lamalarındaki kargaşadan söz edilmiş ve altı yaş grubu kapsa mında düşünülen çocukların gerçekte beş yaşını bitirdikleri ve altı yaşından gün aldıkları için, beş yaş grubu olması gerektiği şeklindeki görüşlere yer verilmiştir. Altı yaş uygulamasının, dil gelişimi üzerinde olumlu etkisi olacağı düşünülmüştür. Olumsuz çevre şartlarından gelen109 çocuklar için eğitim eşitliğini sağlamanın bir yolu olarak da düşünülen altı yaş uygulaması, farklı kişiler tarafından değişik şekillerde algılanmıştır. Ancak anlaşıldığı üzere, tenkitler, altı yaşa eğitim vermeye değil, verilen eğitimin şekline karşı olmaktan ibarettir. Esasen eğitim tarihi gözden geçirildiğinde, 11. Yüzyı lın ünlü Türk Filozofu îbni Sina'nın da, çocuğun altı yaşın da okula gönderilmesini savunduğu görülmektedir. Etkin, atıl gan, coşkulu ve amaca yönelik davranışlar sergileyen, zaman zaman düşünceli,, kararsız bir kişilik yapısına ve bağımsız bir ruh? sahip olduğu görülen altı yaş çocuğunun, şekli nasıl olursa olsun, eğitime ihtiyaç duyduğu bilinmektedir. Tasviri bir araştırma olan bu çalışmada yönetici `tavır ölçeği` geliştirilmiş ve araştırma tavır ölçeğiyle elde edi len veriler ışığında yürütülmüştür. Tavır ölçeği niteliğinde geliştirilen anketlerin yanı sıra, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı kayıtları ile 67 ilden gelen değerlendirme raporlarından da, örnek grubun tespitinde ve analizlerde f aydalanılmıştır. Araştırma alanı, Türkiye `de mevcut resmi ilkokullar, ilköğretim okulları ve yatılı ilköğretim bölge okulları- müdürleridir. Araştırma alanında 47.840 ilkokul, 456 ilköğ retim okulu ve 93 yatılı ilköğretim bölge okulu bulunmakta dır. Araştırma, tesadüfi olarak seçilen örnek grup üzerinde yürütülmüştür. Bu amaçla da, Marmara ve Ege Bölgesi birleş tirilmek suretiyle altı coğrafî bölgeden random metoduyla tespit edilen altı il ve üç büyük ili temsilen Ankara ili örnek grup içerisinde mütalaa edilmiştir. İlkokulların seçi minde, köy ve şehir itibariyle mevcut durum göz önüne alınmış ve Örnek grup sayısı belirlenirken oranlama yapılmıştır. Anka ra, Burdur, Erzincan, Gaziantep, Manisa, Samsun ve Sivas illeri örnek grup içerisinde yer almış; ölçme aracı da bu illerde bulunan 452 ilkokul, 47 ilköğretim okulu, 12 yatılı ilköğretim bölge okulu olmak üzere toplam 511 okula gönderil miştir.110 Araştırma verileri, iki bölümden meydana gelen ve uzman ların tetkikinden geçirildikten sonra deneme grubuna uygu lanıp geliştirilen yönetici anketleri ile elde edilmiştir. Anketin birinci bölümünde okulun özellikleri ve yöneticinin kimliğine yönelik bilgilere, ikinci bölümde ise tavır ölçeği varsayılan sorulara yer verilmiştir. Tavırlar `çok: 4, oldukça: 3, az:2 ve hiç:l` olmak üzere dörtlü bir skala.üzerinde de ğerlendirilmiş ve aritmetik ortalamaya dayalı olarak tespit edilmiştir. Aritmetik ortalamanın 2. 00' den aşağı olması durumunda `olumsuz tavır,` 2.00-2.99 arası `nötr tavır` ve 3. 00* ten yukarısı ise `olumlu tavır` olarak kabul edilmiştir. Anketler iki defa okullara gönderilmiş, birinci seferde 284, ikincide 100 tane olmak üzere toplam 384 ölçme aracı doldurulduktan sonra geri dönebilmiş tir. Araştırmada frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve Ki kare hipotez testi kullanılmış ve bütün hesaplamalar elle gerçekleştirilmiştir. Hipotezlere göre tek başlık altında açıklanan `Bulgular ve Yorum` bölümünde de, özetle aşağıdaki bilgiler yer almış bulunmaktadır : `Okulun ilkokul, ilköğretim okulu veya yatılı ilköğ retim bölge okulu oluşu okul müdürlerinin tavırlarının oluşmasın da önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez.^ (3.), Tablo III esas alınarak yapılan Ki kare testi sonucu redde dilmiştir. `Nötr tavır` içerisinde olmakla birlikte, ilköğ retim okulu müdürlerinin daha yüksek aritmetik ortalama elde etmeleri, Bakanlığın bu konuda aldığı kararın uygunluğunu göstermektedir. Okul türü, müdürlerin tavırlarının oluşmasın da önemli bir etkendir ve altı yaş uygulamasının öncel ikli olarak yer alması istenilen ilköğretim okullarında görev ya pan müdür ler in, olumluya daha yakın bir tavır içinde görülme leri memnuniyet. vericidir. `Okulda bir öğretmene düşen öğrenci sayısı, okul müdür lerinin tavırlarının oluşmasında önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 1(b), Tablo IV esas alınarak, ya pılan Ki kare testi sonucu kabul edilmiştir. Bu durumda, bir öğretmene düşen öğrenci sayısı okul müdürlerinin tavır-Ill larxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir. `Okulun araç-gereç kapasitesi, okul müdürlerinin tavxr- larxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzen lenen Hipotez 1(c), Tablo VII ve VIII esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Böylece, okulun araç ge reç kapasitesinin, okuj müdürlerinin tavxrlarxnxn olusmasxn da önemli bir etken olduğu sonucuna varxlmxstxr. Ayrxca oku lun araç-gereç' kapasitesinin yetersiz bulunduğu ve mevcut sartlarxn altx yaş uygulamasx için elverişli hale getirilmesi gerektiği anlaşxlmxştxr. `öğretimin normal, ikili veya üçlü olarak işleyişi okul müdürlerinin tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 1(d), Tablo IX, XII ve XIII esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiş tir. Okulun tedrisat durumunun okul müdürlerinin tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken olduğu kanaati uyanmxstxr. Ay- rıca, ikili öğretimde altx yaş grubunun öğlenci devrede oku- tulmasx görüşünün benimsendiği dikkatj. çekmiş ; okul müdürle rinin bu görüşü halihazxrda uygulamaya koyduklarx sonucuna varxlmxstxr. `Okul müdürlerinin cinsiyetleri, tavxrlarxnxn olusma sxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipo tez 2(a), Tablo XIV esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Okul müdürlerinin cins iyetleri, tavxr larxnxn olusmasxnda önemli bir etkendir ve erkek müdürlerin olumsuz bir tavxr içerisinde olduklarx görülmüştür. Erkek okul müdürlerinin; küçük yaştaki çocuklara yeterince yakla- samadxklarx, bunun da davranxslarxnx etkilediği düşünüle bilir. `Okul müdürlerinin meslekî kxdemleri, tavxrlarxnxn olus masxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipo tez 2(b), Tablo XV esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Meslekî kxdem, tavxrlarxnxn olusmasxnda önem li bir etkendir ve olumluya yakxn tavrx `6-10 yxl` meslek hayatx olan okul müdürlerinin göstermesi dikkati çekmiştir. İdarecilikte geçirdikleri sürenin çok kxsa olduğu düşünülen bu grup, diğerleri için de umut verici olmuştur.112- `Okul müdürlerinin, öğretmenlerin yeterliği konusundaki algxlarx, tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken değil dir` şeklinde düzenlenen Hipotez 2(c), Tablo XIX, XX ve XXI esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedil miştir. Okul müdürlerinin öğretmenlerin yeterliği konusun da pek iyimser olmadxklarx ve işbaşxnda eğitime ihtiyaç bu lunduğu anlaşxlmxştxr. `Okul ırtüdürlefihin, liderlik rollerine ilişkin algxlarx tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 2 (d), Tablo XXIV ve XXV esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Okul müdürleri, liderlik rollerini yeterli görmemektedirler. Tavxrlarxnx etkileyen bu durumu düzeltici tedbirler alxnmasx umulmakta- dxr. `Okul müdürlerinin, ilköğretim müfettişlerinin rehberlik rollerine ilişkin algxlarx, tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 2(e), Tablo XXVIII ve XXIX esas alxnarak yapxlan Ki kare testi sonucu addedilmiştir. İlköğretim müfettişlerinin öğretmen ve yöne ticilere yapacaklarx rehberlikten vazgeçilemeyeceğine göre, sistemde yapxlan değişikliklerin benimsenerek uygulanmasxnx sağlayacak tedbirlere ihtiyaç bulunmaktadxr. `Okul müdürlerinin genel -eğitim anlayxsx, tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 2(f)., T-ablo XXXIII, XXXIV ve XXXV esas alxnarak ya pxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Okul müdürlerinin genel eğitim anlayxşxnxn,yeni bir uygulama olan altx yaş okullasmasxyla ilgili tavxrlarxnx da etkilemesi, kacxnxlmaz bir sonuç olarak görülmektedir. `Okul müdürlerinin öğrenci velilerine ilişkin algxlarx tavxrlarxnxn olusmasxnda önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 2 (g), Tablo XXXVIII ve XXXIX esas alxna rak yapxlan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir, öğrenci ve- lileriyle daha yakxn ilişki ve işbirliğine girilmesi gereği ortaya cxkmxs bulunmaktadxr. `Okulun bulunduğu yörenin yerleşim birimi olarak özel-113 ligi, okul müdürlerinin tavırlarının oluşmasında önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 3(a), Tablo XLI ve XLII esas alınarak yapılan Ki kare testi sonucu.: reddedil miştir. Kasaba ve köy okullarında görev yapan okul müdürleri diğerlerine kıyasla olumluya daha yakın bir tavır içinde gö rülmüşlerdir. `Altı yaş grubunun 1983-1984 öğretim yılındaki başarı oranı, okul müdürlerinin tavırlarının oluşmasında önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 3(b), Tablo XLIV ve XLV esas alınarak yapılan Ki kare testi sonucu reddedilmiş tir. Uygulamanın başarı oranı arttıkça, tavırların olumluya yönelmesi beklenilen bir sonuç olarak görülmektedir. `Okul müdürlerinin; öğretmenlerin altı yaş grubunu okutma konusundaki istekliliğine ilişkin algıları, tavırlarının oluş masında önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipo tez 3(c), Tablo XLVII esas alınarak yapılan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Okul müdürlerinin, birlikte çalıştık ları öğretmenlerin tavırlarından etkilendikleri sonucuna varılmıştır. `Ders araç-gereçlerinin kullanımında altı yaş grubuna özellik tanıyabilme durumları, okul müdürlerinin tavırları nın oluşmasında önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 3(d), Tablo XLIX esas alınarak yapılan Ki kare testi sonucu reddedilmiştir. Okul müdürleri, imkân ve fırsatların kullanımında, altı yaş grubuna Öncelik tanımak gerektiğini düşünmektedirler. `Okulun bünyesinde anasınıfı bulunması, okul müdürle rinin tavırlarının oluşmasında önemli bir etken değildir` şeklinde düzenlenen Hipotez 3(e), Tablo LII esas alınarak yapılan Ki kare testi sonucu kabul edilmiştir. Okul müdür leri anasınıflarınm faydasına inandıkları halde, okulların da anasınıfı bulunmasının tavırlarını etkilemediği anla şılmıştır. `Bulguların güvenilirliği, Tablo LIII ile verilen- altı yaş uygulamasının devamının fayda derecesine ilişkin soru ile tespit edilmiş ve bütün hipotezlerde olduğu gibi genel tavır `nötr` çıkmıştır..114 Okul müdürleri, altx yaş uygulaması karşısında hep `nötr tavır` içinde görülmüşlerdir. Altı yaş uygulamasına açıkça tavır almaktan kaçındıkları düşünülen okul müdürleri, sınıflardaki öğrenci yoğunluğu ve anasınıfı durumu dışın daki değişkenlerden etkilenmektedirler. Tavırların oluşma sında önemli bir etken durumunda olan söz konusu değişken lerin kontrol edilmesi ve olumsuzlukların giderilmesi için tedbir alınması gereği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Araştırma bulguları ışığında, problemin çözümüyle ilgili öneriler Bakanlık Teşkilatı, okul yönetimi ve araştırmacılar için olmak üzere üç bölümde ele alınmıştır.
Collections