Verimlilik ölçüm yöntemleri ve TEK santrallarında bir uygulama
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
112 Ö Z E T Çalışmanın kuramsal bölümünde verimlilik ölçüm yöntem lerine yer verilmiştir. En genel ve `basit şekliyle çıktının girdiye oranı olarak tanımlanan verimlilik düzeyinin çeşitli ölçüm yöntemleri bulunmaktadır. Verimlilik `başlıca `kısmi` ve `toplam faktör` verimliliği olarak iki alt `başlıkta incelene bilir. Kısmi verimlilik ölçümünde tek bir girdi, ekonomi, sek tör ya da firma düzeyinde ölçülerek çıktı miktarına oranlanır. Bu girdilere örnek olarak emek, sermaye, enerji ve hammadde verilebilir. En çok kullanılan ve en sık geliştirilen verim lilik ölçümü, emek verimliliği ölçümüdür. Çünkü her girişimde, maliyetlerin derecesi değişmekle beraber bir işgücü kalemi mut laka vardır. Ayrıca, en kolay ölçülebilen girdi olduğu söyle nebilir. Sermaye gibi diğer faktörlerin ölçümü çok daha zor dur. Kısmi verimlilik ölçümüne getirilen en önemli eleştiri, toplam üretim ile girdilerin bir tanesi arasındaki ilişki saptanırken diğer girdi ve koşulların değişmediği varsayımı yapılmaktadır. Oysa, bu varsayım pek gerçekçi değildir. Bu eksiklik, toplam faktör veri mi iliği ile giderilebilir. Toplam faktör verimliliğinde, tüm girdilerin belli şekillerde ağırlık-113 landırılarak çıktı ile ilişkilendirilmesi söz konusudur. Bu radaki en `büyük sorun, gerekli verilerin elde edilmesinde ve girdi ağırlıklarının saptanmasında doğmaktadır. Toplam faktör verimliliği, aritmetik veya geometrik yöntemlerle hesaplana bilir. Geometrik yöntemlerde verimlilik ölçümü çoğunlukla bir üretim fonksiyonu oluşturularak yapılır. Uygulamada yoğun o- larak kullanılan, kavramsal sakıncalarına karşın, kısmi ve rimlilik oranlarıdır. Kısmi ve toplam faktör verimliliklerinin hesaplanmasın da iki yol vardır. Birincisi fiziksel Ölçüm, ikincisi ise pa rasal ölçümdür* Fiziksel ölçüm, çıktı ve girdi değerlerinin fiziksel birimlerle ölçülmesiyle gerçekleştirilir. (Örneğin GWH,kişi-saat,ton vb. gibi) Fiziksel ölçümün mümkün olmadığı durumlarda tüm çıktı ve girdiler, parasal değerlerle ölçülür. Ancak, fiziksel verimlilik kapsamı, anlamı ve yorumu en tar tışmasız olan verimlilik tanımıdır ve mümkün olduğu sürece daima parasal verimliliğe tercih edilir olanıdır. Verimlilik değişmelerinin temel nedeni üretimde ve kay nak kullanımında ortaya çıkan nicel değişmelerdir. Ancak, bir çok başka etken de verimlilik oranlarında değişmelere neden olabilir. Ürün tasarımı ve bileşimindeki değişmeler, bilimsel ve teknolojik gelişmeler »üretim kapsamında değişme ler, organizasyon ve yönetimdeki değişmeler, kurulu kapasite nin tamamının üretimde kullanılması ve girdi kalitesi bun lardan birkaçıdır.114 Çalışmanın uygulama hölümünde 1976-1985 ve 1976-1986 dönemi için TEK santralların&a `beş ayrı verimlilik ölçümü ya pılmıştır.Bunlar emek, sermaye yakıt (enerji), malzeme ve toplam faktör verimliliği ölçümleridir. Toplam faktör verimliliği öl çümü hem`aritmetik` hem de `geometrik` endeks yöntemine gö re yapılmıştır. Sözü edilen verimlilik ölçümleri, TEK sant- rallarının termik, hidrolik ve bir `bütün olarak ele alınma sıyla gerçekleştirilmiştir. Üretim (çıktı) değeri, gerek kısmi gerekse toplam ve rimlilik ölçümünde fiziksel (&WH) olarak ele alınmıştır. Emek ve yakıt girdileri kısmi verimlilik ölçümünde `perso nel sayısı` ve `ton` olarak fiziksel j toplam verimlilik ölçümünde ise indirgenmiş parasal değerler olarak hesap lanmaya katılmıştır. Sermaye ve malzeme girdileri ise her iki verimlilik ölçümünde de indirgenmiş parasal değerler olarak ifade edilmiştir. Verimlilik ölçümlerinden elde edilen sonuçlar, çoğun lukla olumlu `bir tahlo çizmektedir. Termik santrallarda emek, malzeme ve toplam faktör verimlilikleri, incelenen dönemde, artış göstermektedir. Artış oranları, sırasıyla yılda ortala ma (geometrik) $ 1.03, $ 1.54 ve tfo 4.42 (aritmetik endeks) olarak gerçekleşmiştir. Geometrik endeks çözümlemesine gö re ise, incelenen dönemde termik santrallarda sağlanan İo 7.57'lik üretim artışının $ 66.71' i girdilerde görülen de-115 ğişmeler sonucu ortaya çıkmış, geriye kalan # 33.29'u ise li retim üzerinde diğer faktörlerin etkisini kapsayan ve toplam faktör verimliliği veya teknolojik gelişme olarak tanımlanan değişkenin etkisiyle sağlanmıştır. Diğer yandan, termik sant- rallarda sermaye ve yakıt verimlilikleri düşüş göstermektedir. Yakıt verimliliğindeki en yüksek oranlı gerilemenin, incele nen dönemde, İ° 74.6 ile motorin yakıtlı santral grüblarında meydana gelmesi dikkati çeken bir diğer noktadır. Termik santral grüblarının yakıt verimliliğinin gerilemesine neden olarak, yakıt tüketiminin normalden daha yüksek olması gös terilebilir. Hidrolik santrali arda bütün verimlilik oranlarının in celenen dönemde artış eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Emek verimliliği yılda ortalama (geometrik) f» 1.39» sermaye verim liliği $> 13.85, malzeme verimliliği # 17.95 ve toplam faktör verimliliği (aritmetik) $ 14.10 oranında artış göstermiştir. Geometrik endeks çözümlemesine göre ise, hidrolik santrallar- da üretim trendi yılda ortalama # 6.01'lik bir hızla artmış, buna karşılık, aynı üretimde kullanılan girdi değerleri ise azalmıştır. Girdi değerlerinde azalma, olduğuna göre, üretim artışının tümüyle toplam verimlilikteki artıştan kaynaklandı ğını söyleyebiliriz. Sonuç olarak, üretimle doğrudan ilgili önlemlerin alın ması ve kaynak israflarının önlenmesiyle TEK santral 1 arında verimlilik düzeyinin yukarılara doğru itilebileceği söylenebilir.
Collections