Demokrat Parti döneminde iktidar-muhalefet ilişkileri (1950-1960)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Demokrasi, kavramsal olarak evrensel bir içeriğe sahiptir ama uygulamadaki başarı düzeyi toplumdan topluma değişiklik gösterebilir. Demokrasinin uygulamadaki başarı şansı siyasal kültür tarafından desteklenmesine bağlıdır. Demokratik anlayışın gelişmesi ve demokrasinin siyasal bir sistem olarak yaygınlaşması, iktidarın sınırlandırılması ve muhalefetin iktidara alternatif bir kurum olarak ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir. Demokratik sistemin istikrarlı bir şekilde işleyebilmesi muhalefetin varlığına bağlıdır. Bununla birlikte muhalefetin örgütlenme derecesi ve iktidar-muhalefet ilişkileri de, demokrasinin istikrarlı bir şekilde işlemesine katkıda bulunmaktadır. Ancak muhalefetin sistem içindeki konumu siyasal kültürün etkisi ile bir anlam kazanır. Türk siyasal kültürü, Osmanlı'dan devraldığı merkeziyetçi siyasal yapının etkisiyle, muhalefete karşı olumsuz bir tavrı içinde barındırmaktadır. Osmanlı siyasal kültüründe varolan 'devletçi' siyasal gelenek, muhalefetin meşru bir siyasal hareket olarak kurumsallaşmasını engellemiştir. Türk siyasal kültüründe muhalefet olgusu meşru olarak algılanmadığı için, hep bir siyasal problem olarak görülmüş ve siyasal iktidar tarafından devamlı olarak kontrol edilmeye çalışılmıştır. Muhalefeti gayrı meşru bir siyasal olgu olarak tanımlama alışkanlığı, Cumhuriyet Dönemi'nde de devam etmiştir. 1924 ve 1930 yıllarında kurulan iki muhalif parti, TpCF ve SCF 'gerici' ve 'bölücü' gibi geleneksel suçlamaların muhatabı olmuş ve kısa sürede kapatılmışlardır. Özellikle 1930'lu yıllarda tek-parti yönetiminin kurumsallaşmaya başlamasıyla siyasal muhalefetin hareket alanı daralmıştır. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sona erinceye kadar tek-parti tarafından muhalefetsiz olarak yönetilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonaermesinden sonra yaşanan uluslararası gelişmeler ve iç politikada yaşanan sıkıntılar, ülkede çok partili siyasal hayata geçişi zorunlu hale getirmiştir, ilk muhalefet partisi Milli Kalkınma Partisi adıyla 1945 yılında kurulmuş ancak toplumsal muhalefeti harekete geçiremediği için başarılı olamamıştır. 1946 yılında kurulan Demokrat Parti ise, girdiği ilk çok partili seçimlerde başarılı olamamışsa da, 1950'de yapılan genel seçimlerde ülkede tek-parti yönetimine karşı oluşmuş muhalefet gruplarının hepsinin desteğini kazanarak iktidara gelmeyi başarmıştır. Türkiye'de çok partili düzene geçiş, demokratik açıdan beklenen zihinsel dönüşümü yaratamamıştır. Demokrat Parti iktidara geldikten sonra kendini 'milli irade' nin tek temsilcisi saymış, benimsediği çoğunlukçu iktidar anlayışı ile iktidarı paylaşmaktan kaçınmıştır. Halk Partisi ise gerçekleşen iktidar değişimini 'bir yanılgının eseri' olarak görmüştür. İktidar muhalefeti komünistlik ile, muhalefet ise iktidarı diktatörlük ile suçlamıştır. Bu tür suçlamaların partiler arasında yarattığı karşılıklı güvensizlik ortamı, iktidar-muhalefet ilişkilerini olumsuz yönde etkilemiş bu da siyasal ilişkilerde diyalog eksikliğinin yaşanmasına neden olmuştur. Bu diyalog eksikliği, siyasal kültürümüzde varolan hoşgörü eksikliği ile birleşerek, iktidar-muhalefet ilişkilerinde yaşanan gerginliklerin sürekli bir krize dönüşmesine kolaylaştırmıştır. Demokrat Parti iktidarının ilk yıllarında başlayan siyasal anlaşmazlıklar, 1955'ten sonra süreklilik kazanmış, Demokrat Parti'nin son günlerine kadar siyasal istikran olumsuz yönde etkilemeye devam etmiştir. SUMMARY Democracy conceptionaly has a universal content but the success in application may vary from society to society. The advantage of success in application of democracy is dependent on being supported by the political culture. Development of democratic concept and the popularisation of democracy as a political system, has came into being by the determination of the political power and by the opposition coming out as an alternative association. The working of democratic system in an established way is dependent on the presence of the opposition. In addition between the political power and the opposition are effective on the established running of democracy. The Turkish political culture is keeping inside a negative attitude towards opposition with the effect of the centralizationist political structure which it took over from the Ottoman. The governmentalist political tradition which took place in the Ottoman political culture had resisted the opposition to associate as a legitimate political movement. The fact of opposition had always been tried to be controlled by the political power, because that it had not been understood being legitimate in the Turkish political culture. The habit of describing the opposition as an illegitimate political fact has also continued during the republic period. The two opposition parties which were established in 1924 and 1930 'The Progressive Republic Party' and 'The Free Republic Party' had been addressed to the accusations as 'reactionalist' and 'separator' and had been closed in a short time. Especially in 1930'ies, with the beginning association of the single-party government the area of activity of the political opposition had became narrow.Turkey was governed by the single-party without any opposition until The Second World War ended. The international developments and the problems lived in the national politics made the transition to the multi- partied political life, obligatory. The first opposition party was established in the name of National Recovery Party in 1945, but it could not be successful because that it could not activate the social opposition. However 'The Democratic Party' which was established in 1946 could not become successful in the it is first multi-partied elections it could manage to became successful in the elections made in 1950 by taking the support of all the opposition groups which stood against the single-party government. In Turkey the transition to the multi-partied order could not create the expected the party in power it considered itself as the only representative of the national-will, it avoided to share the power with the majority-relied, on government concept. The Folk Party has seen the power transformation which happened as the result of a misapprehension. The party in power accused the opposition as being communist and the opposition accused the party in power as being dictator. The not confidential athmaspher which was created by these accusations effected the relations between the government and the opposition in a negative way the caused the lack of dialogue in political relations. This lack of dialogue helped the tension lived in the government-opposition relations become a continues crisis by coming together with the lack of tolerance in our political culture; The political disagreements which began in the first years of The Democrat Party gained a continuity after 1955 and The Democrat Party went on effecting the political stability in a negative way till the last days of its sovereignty.
Collections