Yeni dünya düzeninde sosyal devlet

Abstract

ÖZET Evreni bir bütün olarak kavramaya çalışan ve evrenin işleyiş yasalarını ortaya koyarak insanoğluna neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmeye talip olan anlayışlar artık iflas etmiş bulunmaktadır. Bu anlamdaki doktrin arayışları da son bulmaya yüz tutmuştur. Akıl-Düzen ilişkisindeki sınırlılık anlaşılmıştır. Ancak insanlık bu sınırlılığı, fatalist bir bakış açısıyla ele almayıp kendi lehine çevirme çabasma devam etmektedir. Düzenin aklı nispeten belirlediği ve bu akim da düzeni nispeten değiştirebildiği ve bu dönüşüm sonucu oluşan bilginin mutlak olmayışı, bu bilginin her zaman doğru amaçlara, doğru kişi ya da kesimlere hizmet etmediği gerçeği ortadadır. Mükemmel bir toplum yaratma çabasının anlamsızlığı önceleri Anarşizme götürmüş yeni süreçle beraber Anarşizm' de iflas etmiş insanlık yeni arayışlara yönelmiştir. 1873-1973 Dönemi kendine özgü bir çok niteliği ile son bulmuştur. Yeni süreçte Kitchen (3-4 yıl), Juglar (10-12 yıl) dalgalanmalarının ve bu süreleri kapsayan düzenli konjonktürel bunalımların olması beklenmemektedir. Ancak bu, bunalmışız bir döneme girileceği anlamına gelmemelidir. Düzenli aralıklarla kaçınılmaz bunalım teorisi etkisini yitirmiştir. Daha uzun süreli dalgalanmaların yani Kondratief (45-50 yıl) dalgalanmalarmm olup olmayacağından söz etmek ise şimdilik mümkün değildir. Bunun için bir kaç yarım aşıra ihtiyaç vardır. Yeni Dünya Düzeni ile dünyanın bundan sonraki durumunu yani dünyanın bundan sonraki ömrünü algılamak ve bunun nasıl olması gerektiği ile ilgili olarak ne kadar idealize edilmiş uygulama varsa bir temenni olarak sıralamak ancak ` insanlığın bundan sonraki durumuyla ilgili temennileriniz neleredir?' sorusunun cevabını vermek olur. Oysa ki yeni sürecin zorladığı kendine has bir bakış açısı var. Bu bakış açısı, ikili olmayan, septisizm ölçüsünde olmasa da şüpheci, irdeleyici bir bakış açısıdır, insanların akıl, düzen ve bilgiye ilişkin fikirleri güçlü teorisyenlerin ve dünyanın yaşadığı büyük bir birikimin öncülüğünde değişmektedir. Birçok kavram gibi Sosyal Devlet kavramı da, Yeni Dünya Düzeni ile birlikte yeni bir anlam bulmak zorunda kalmıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi Sosyalizm' e karşı bir korunma tamponu olan Sosyal Devlet anlayışı zamanla nötralize olmuştur. Bu anlayış, liberal partileri ilkelerinden nispeten alıkoymuş, sosyal demoktrat partileri ise işlevsiz kılmıştır. Kapitalist bir kavram olarak toplumun yapısmda yer etmiştir. Sosyal ihtiyaçlar ve sosyal hak kavramı evrensel bazda varlığım sürdürecektir. Yeni dünya insanına yakışır bir yaşam düzeyi yeni dünya üretiminin devamı açısından şarttır. Örneğin; insanların sinemaya gidebilmeleri için belirli ekonomik ve kültürel sınırlan aşmış olmaları gerekir. Bu en çok sinema sektörünü elinde tutan dev şirketler için gereklidir. Bunu diğer sosyal ihtiyaçlar için de söylemek mümkündür. Dünyanın ekonomik ve toplumsal ritmi ile ilgili olarak kaçınılmaz kehanetlerde bulunmak yanlış olduğu gibi doğal olarak inişli çıkışlı olan bu ritmin harmonisini tespit etmeye çalışmak da çok anlamlı değildir. Dolayısıyla devletin sosyal unsurları sırtına alıp durmadan sistem içinde onu yerleştirecek bir yer araması yeni dünyanın gereklerine ters düşecektir.

SUMMARY The understandings that try to comprehend the universe as a whole and aspire to teach the human being what is right or wrong have failed now. The searchings of doctrines in this sense have also come to an end. The limitednes in the mind-order relation has been understood. However, the mankind does not handle this limitedness with a fatalist viewpoint but continue its endaevors to change it to its favour. The fact that order relatively determines mind and this mind also relatively changes order and knowledge produced as a result of this transformation is not absolute and that this knowledge does not always serve for the right purposes and right persons or sectors is obvious. The meaningless of the effort to create a perfect community previously has led to anarchism, with the new period, the anarchism has also failed and mankind has directed towards new searchings. The 1873-1973 Period has come to an end with several characteristics spesific to itself. The Kitchen (3-4 years), Juglar (10-12 years), fluctuations and regular cyclical depressions which cover these periods are not expected to occur within the new period. However, this need not mean that period without depression will be entered upon. The theory of unavoidable depression with regular intervals has lost its effect. ît is not possible for now if longer-term fluctuations will occur or not. A few half centuries are required for this. To perceive the New World Order and condition of the world after now, i.e. the life of the world after now and list all the practises related to how this must be, as a good wish, is only to answer the question: `What are your wishes concerning the condition of the mankind from now on?`. Though, the new period has viewpoint of its kind which it forces. This viewpoint is one which is not dual, but suspicious and axamining, yet not at the extent of of scepticism. The opinions of the human beings concerning mind, order and knowledge change in the leadership of the powerful theoreticians and accumulation the world has experienced. As many concepts, the social state concept has also been obliged to find a new meaning together with new world order. As we mentioned above, the understanding of social state which is a protective buffer against Socialism has neutralized in the course of time. This understanding relatively withheld the liberal parties from their principles and made the social democrat parties functionless. The social state which is a derivative of the capitalist system made an impression in the structure of the society as a super-concept whose characteristic and extent are not very clear. The social needs and concept of social right will survive on the universal basis. The life level suitable for the man of the new world is indispensible for the continuation of the production of the new world. For instance, the people should have passed over definite economical and cultural limits in order to go to the cinema. This is mostly necessary for the giant corporations which keep control of the cinema sector. This can also be said for the other social needs. As well as it wrong to make unavoidable predictions about the economical and social rhythm, it is also not very meaninful to determine the harmony of this rhythm which has naturally ups and downs. Therefore, it will be opposed to the requirements of the world for the state to search places to put them in the system, by undertaking the social elements.