İkinci Dünya Savaşı sonrası çağdaş batı resminde yeni figüratif eğilimler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Resim sanatının gelişiminde, sanatın yaratıcı bir edim mi, yoksa sadece bir benzetme mi olduğu sorusunun sorulduğu günden bu yana resimde başlıca biçim ve içerik sorunu olan figür, geleneksel anlatımlarda ve çağdaş figüratif resimde hep içinde bulunulan koşulları ve ruhsal durumları biçim içerisinde dışavurmuştur. Batı'da Rönesans'tan itibaren ortak kalıp biçimlerden çıkılarak, insan us'u merkezli bir gerçek düşüncesi ile nesnel gerçeklikten, soyut düşünselliğe geçilir. Modernleşme sürecinde nesneye bağımlılık ilkesinden kurtulma ve özgürleşme isteği ile çağın başında, resimde soyut ortaya çıkar. Sanat tarihinde sürekli bir Özellik olarak soyutlama eğilimi, II.Dünya Savaşı sonrası, soyut dışavurumculukla iyice güçlenir. Varoluşçu bir felsefeninde etkisiyle daha anlamlı bir soyut sanat arayışı, dolaylı olarak güçlü bir alternatif oluşturarak, figür resminin yeniden güçlenmesini kolaylaştırır. Bu dönem insanın ve resimde de yine insanın arandığı günlerdir. 1950'Ierde içinde bulunulan ortamla ilişkili yeni-nesnelci, yeni naturalist, figür resmine dönüş hareketi yaşanır. Yeni figüratif resim, yen i soyutlama içinde, ekspresyonist akımla bağlantılı olarak, Avrupa'lı ressamların savaş deneyimlerini, acılarını yansıttıkları ve daha önce ele alınmamış konulan insan şekli içinde sundukları çalışmaları içerir. Bu çalışmalarla modern figüratif, anlatımcı (narrative) bir tarz yaratılmaya çalışılır. Yeni figüratif resimle, soyut-figüratif ayrımı önemini yitirir. Figüre dönüş hareketi, kültürel boyutların genişlemesi ve karşı eğilim alternatifleri ile daha da hızlanır. 1960'larda sanatın demokratikleşmesi, günlük yaşam ile sanatı birleştirmek adına, öznelliğe karşı tepki ile yeni bir nesnelliğe, modern doğanın nesnelerine yönelen yeni figüratif akımlar, avangard çevrelerce normal karşılanmaya başlanır. Geleneksel figürasyondan ayrılan yeni figürasyon, soyutlama ile figürasyon arasında yer alan bir sanattır. Günümüzde yapılan figüratif eserlerde en önemli şey, her türlü baskıya ve modernist kalıplara karşı isyandır. Demokrasi gereği, çoğulculuğun yaşandığı postendüstriyel Batı toplumunda çağdaş resimde Rönesans'taki gibi merkezde olmasa da insan ve insan figürünün yeniden önem kazandığı da bir gerçektir. ABSTRACT The figure which has been the question (matter) of form and content in art since the question has been asked which is if the art is a creative step or a mere similarity in the development of the art has always revealed the spiritual situations and the conditions in the traditional expressions and contemporary figurative art. Since the Reneissance in the West, keeping away from the common forms with the thought of human-reason centered ideas, it is passede from the objective reality towards the abstract intellectuality. In the early beginnings of the century, through the phase of modernisation the abstract in the art emerges with the wish of geting rid of the principle of dependence to object. The inclination of abstraction in the art history as a constant property gets stronger by the abstract expressionism after the World War II.By the influence of the phlosophy of existentialism, a more meaningful figure art to be stronger by forming a strong alternative. This period coincides the times which the human being is looked for as well. In 1950's related with the present atmosphere, new objectivist and naturalist figure art is re-lived. This new figurative art connected with the expressionist movement consists the works which European artists reflected their war experiences, memories and the works which have been presented as the human figures but never been handled before. By those works, a modern sort of figurative and narrative style is tried to be created. The expansion of cultural dimensions if fastened by the educational alternatives. In 1960's the democratisation of the art, on behalf of the combination of daily life and art, is faced in a wrong reaction by the avangard environments. The new figuration which aparted from the traditional figuration is the art that is between the abstraction and the figuration. The most important thing done in the figurative works nowadays is a revolution to all kind of press and modernist approaches. On the other hand it is a truth that as a necessity of democracy, however much it is not seen in the post-industrial western societies where the majority is lived, the human and human figure regains an importance.
Collections