16. yüzyılda sosyal ve ekonomik açıdan Budaközü kazası
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Yapmış olduğum tahrir çalışmasında Budaközü adının kaynağı, 16.Yüzyıl içindeki tarihi seyri, yerleşim planı, orada yaşayan halkın geçimini nasıl sağladığını araştırmaya çalıştım. Nüfusun daha çok nerelerde yoğunluk gösterdiğini, aile bireylerinin ortalama kaç kişiden oluştuğunu, bölgenin ticari yapısının nasıl olduğunu bulmaya çalıştım. Kendimizi 500 yıllık bir geçmişe götürdük, Köyümüz olan Çadırhöyük'ün adını arşiv belgelerinde okuyunca şaşkınlığımız arttı ve geçmişinin ne kadarda köklü olduğunu gördük. Budaközü Kazası'nda iktisadi hayatın ağırlık noktasını tarım üretimi, tarım üretiminin temelini ise hububat üretimi oluşturmaktadır. Bölge eski çağlardan beri Hitit Yurdu olarak bilinmektedir. Hitit tarihine baktığımızda yetiştirilen ürünler, ticari faaliyetler XVI.Yuzyil Budaközü'ndeki yapıyla örtüşmektedir, XVI. Yüzyıl Osmanlı Kazası Budaközü'nde yetiştirilen ürünler ve ticarî yapı XXI.Yuzyil Cumhuriyet şehri Sungurlu'yla tamamen örtüşmektedir. Sadece aktörler değişmiştir, toprak aynı, yetiştirilen ürünler aynı, ticarî faaliyet aynı...Kazada; buğday arpa, yulaf, mısır, darı, nohut, burçak, mercimek gibi hububat ürünlerinin yanında soğan-sarımsak, armut, üzüm, ayva, kavun- karpuz gibi bahçe ve bostan ürünleri ve aynca pamuk yetiştirilmektedir. Değişmeden kalan değişerek devam eden çok şey var Budaközü'nde. 16 Yüzyılın başında küçük bir kaza görünümündeydi. Fakat yüzyılın ortasında ve son çeyreğinde Akdeniz dünyasındaki nüfus artışına ayak uydurmuş katlanarak büyümüştür. Bugün bu topraklarda insanlar eskiden olduğu gibi buğday yetiştiriyor ama ekinini Budaközü Çayı etrafına kurulan su değirmenlerinde öğütmüyor Sungurlu'nun modern değirmenlerinde un yapıyor. Artık ne reaya var ne de sipahi, toprağını terk eden reaya çift bozan vergisi de ödemiyor. Geçimini sağlamak için Ankara'ya çalışmaya gidiyor. Boşaltmaya başladığı köyüne hiç olmazsa yazları dönebilmenin yollarını arıyor. Bu topraklar yüzyıllar boyu insanları bağrında sakladı hala saklıyor ve yarında saklamaya devam edeceğe benziyor. ABSTRACT In the survey 1 did, I tried to search the source of name of Budaközü, its historical progress in 16th century, settlement plan, how the people living in that region earn their lives. I tried to find out where the population is mostly located, how many persons an average family consists, how the commercial structure of the region is. We took ourselves back to a 500-year history. We surprised to see the name of our town, Çadırhöyük, in the old records and we understood how a long-established history we have. In Budaközü county, economic life is based on agricultural activities, which is based on crop production. The region is known as Hittite Country since the old ages. When we look at Hittite history, yielded crops, commercial activities show similarities those of 16th century Budaközü. Yielded crops and commercial activities of 16th century Ottoman county Budaközü completely overlap those of 19th century Turkish Republic city, Sungurlu. Only the actors has changed, land is the same, yielded crops are the same, commercial activities are the same... In the county; In addition to the production of the crops wheat, barley, oat, corn, millet, pea, lentil some garden trucks like onion, garlic, pear, grape, melon, water melon and also cotton are produced. There are lots of thing remaining unchanged in Budaközü. Budaközü was a little county in the beginning of 16th century. But at the midst of century and at the last quarter of the century, Budaközü adapted to the population growth in Mediterranean society and grown enormously. Today, people living in this region still yield wheat that they used to be in the past, but they do not grind their wheat in the mills located on the Budaközü stream, they go to Sungurlu to grind their wheat in the modernized mills of Sungurlu. Now there is no villager or no horseman, people leaving their lands do not pay villager çift bozan tax anymore. They go to Ankara to earn their lives. They seek the ways to return to the lands they left at least in summer. These lands embraced people for centuries, still embracing and seems to embrace tomorrow.
Collections