Osmanlı devletinin son döneminde iktisadi düşünce akımları (1838-1914)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETCoğrafi keşifler sonucu denizaşırı ülkelerle ticaretin artması, buülkelerden değerli maden akışı, Avrupa'nın zenginleşmesini sağlarken, bugelişme yeni bir düzenin de başlangıcı olmuştur. Onaltıncı yüzyıldan itibarenmerkantilizm olarak adlandırılan bu yeni düzen, aynı zamanda üretimilişkilerinin değişmesiyle birlikte, toplumun yeniden örgütlenmesi anlamına dagelmektedir. Çünkü toplumun, ticaret hayatının gereklerine uygun örgütlenmesüreci, feodal üretim ilişkilerinin zedelerken, kapitalizme giden yolu daaçmıştır. şte Avrupa'da 1500'lerde başlayan bu süreç, ticari kapitalizmiortaya çıkaracak ve yeni bir zenginlik, servet kavramının yerleşmesinisağlayacaktır. Ancak merkantilistlerin, servetin kaynağını altın ve gümüşbirikiminde görmeleri, bu yeni düzenin Avrupa sınırlarından taşmasına,üçüncü dünya ülkeleri tarafından da tanınmasına neden olacaktır. Bu,hracatı artırma yönünde izlenen politika sonucu yeni pazarlar bulma girişimişeklinde gerçekleşirken, üçüncü dünya ülkelerine mal akışıyla birlikte,kapitalizm de ihraç edilmeye başlanmıştır. Aynı şekilde verimlilik artışısonucu, üretim sınırlarının zorlanmasıyla ortaya çıkan hammadde ihtiyacı da,üçüncü dünya ülkelerine yönelimi artırmıştır. Bu gelişmenin uzun vadedeOsmanlı Devletini ilgilendiren kısmı ise, ulusal devletlerin doğuşuyla birlikte,sermaye birikiminin desteklediği teknolojik ilerlemenin, Osmanlıyı da içinealan Avrupa kaynaklı yayılma politikasını gündeme getirmesidir. Aslındadünya için yepyeni bir başlangıç sayılacak bu gelişmenin çok uzun bir evrimsürecinden geçtiği görülmektedir. Bilim devrimini arkasına alan bu süreç,aydınlanma çağının dünyayı yeniden yorumlama çabasıyla birleşince sağlamtemellere oturmuş ve çağdaş düşüncelerin yayılmasına kapı açmıştır.Dünyada bu gelişmeler olurken Osmanlı Devleti varlığının kaynağı olannormatif değerlerine sıkı sıkı sarılmış, değişimi reddeder durumdabulunmaktadır. lginçtir ki, Avrupa'da bilim devriminin yaşandığı yüzyıl,Osmanlı Devleti için bu normatif değerlerin sarsılmaya başladığı yüzyıl206olmuştur. Onyedinci yüzyılın sonlarından, ondokuzuncu yüzyılın başına kadarbu değerleri korumayla, değişim arasında gidip gelirken, Avrupa'nın yayılmapolitikasına yenik düşmesi, aslında Devlet için çağdaşlaşma yolunda birbaşlangıç olarak değerlendirilmelidir.Osmanlı Devletinde modern iktisadi düşüncenin tanınması da yineondokuzuncu yüzyılın başlarına rastlamaktadır. 1838 ngiliz TicaretAntlaşması ise bu konuda bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Klasikteori öngörülerinin kısmen de olsa uygulanma olanağı bulduğu bu dönem,aynı zamanda ülkeye ilk giren modern iktisat anlayışının bu teoriçerçevesinde olduğunu göstermektedir. Özellikle ngiltere ve Fransa'nınülkedeki temsilcileri aracılığı ile yerleştirmeye çalıştığı Smithian teori,başlangıçta sadece pratik alanda kendini gösterirken, başlayan tercümefaaliyetleri teorik arka planının da incelenmeye başlamasına neden olmuştur.Ancak bu konuda kayda değer girişimlerin 1880'lerle birlikte artmayabaşlandığı görülmektedir. Bu konuda verilen eserler, yazılan makaleler ülkegündemini meşgul ederken, aynı yıllarda yine bilimsel anlamda ortaya konanve eserler verilmeye başlanan himaye usulü, dönemin ifadesiyle ?serbestii?görüşlerin aslında ülkede hiçbir zaman alternatifsiz olmadığınıispatlamaktadır. F. List'in çizgisinde, ülkenin sanayileşmesi için tek çıkar yoluhimaye usulünde gören bu görüş, sağlam temellere dayanaraksavunulmasına rağmen uzun süre, liberal uygulamaların gölgesindekalmıştır. şte bu liberal politikalardan istenen sonuçların alınamaması, 1912Balkan savaşının yıkıcı sonuçlarıyla birleşince, himaye usulü taraftarlarınabekledikleri kapı da açılmıştır. Ancak bu kez, artan ulusçuluk akımınınetkisiyle başka bir boyut kazanan görüş, ?milli iktisat? anlayışı çerçevesinde1914 sonrası ülke politikalarına yansıyarak, Osmanlı Devletinin yıkılmadanönceki son yıllarına damgasını vurmuştur. ABSTRACTThe increase in Europe?s trade with overseas countries as a result ofgeographical discoveries and the consequent flow of precious metals suchas gold and silver into European countries not only provided Europe withwealth but also led to the start of a new system. With the changes inproduction relations, this new system, which has been called ?Mercantilism?since the16th century, also meant a reorganization of the society. Thisreorganization process complying with the requirements of trade lifedamaged the feodal production relations as well as it led to capitalism.Therefore, this process, which started in Europe in 1500s, would the makecommercial capitalism emerge and help the ?wealth? concept, a new kind ofrichness, establish. Nevertheless, because mercantilists accepted the goldand silver savings as the sources of wealth, this new system passed over theEuropean borders and was recognized by the Third World countries as well.This was realized by the new enterprises to find new markets so as toincrease export and then capitalism also started to be exported with the flowof goods to the Third World countries. Similarly, the need for raw material ,resulting from the increase in productivity and forcing the production limits,also increased the tendency towards the Third World countries. The part ofthis process concerning the Ottoman State in the long term, with theemergence of national states and technological advances supported bycapital stock, was the establishment of European based spreadingpolicy,including the Ottoman State. In fact, this development, which could beaccepted as a new start for the world, had a long evolution process. With thesupport of scientific revolution and efforts of the Enlightment Age toreinterpret the world, this process strenghtened its basis and opened a newdoor to spread contemporary thought.As these developments were taking place in the world, Ottoman Statestill had a strict devotion to its normative values rejecting change. It was208interesting that the century in which scientific revolution took place in Europehappened to be the century in which the normative values of the OttomanState started to shake. From the end of the 17th century to the beginning ofthe 19th century, the Ottoman State was between the preservation of thenormative values and change and in the end was captured by the Europeanenlargement policy and this could be considered a new start in the way ofbecoming contemporary.The recognition of modern economy concept in the Ottoman State couldalso be seen in the early years of the 19th century. The British Trade Treatyin 1838 was a turning point in the reconition of the new concepts. This period,in which classical theories had a chance of being applied to some extent,also showed that the first modern economy concept entering the country wasin the frame of these theories. Particularly, the Smithian theory, whichEngland and France tried to establish through their representatives in thecountry and appeared only in practice at first, was studied in terms of itstheorotical background with the start of translation activities as well.However, more significant attempts in this field increased in 1800s. The factthat the books and articles written on this subject were occupying the agendaof the country and meantime the protection method was being presentedscientifically proved that ?serbestii? (the term belonging to that period) ideaswere not actually without alternatives.In agreement with F. List, this viewaccepting the protection method as the only way to industrialize wasdefended with strong bases for a long time, however it was outshone by theliberal applications. When the desired results from these liberal policies couldnot be obtained, accompanied by the destructive results of the Balkan Waras well, a door that the the protection method supporters were waiting forwas opened. Nevertheless, this view gained a new dimension with theinfluence of increasing nationalism trend , affected the policies of the countryafter 1914 with the understanding of ?National Economy? and had anoutstanding influence on the Ottoman State during the final years.
Collections