Uluslararası işbölümü, teknoloji ve Türkiye açısından bir değerlendirme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tez çalışmasında, uluslararası işbölümünün ne olduğu ve nasıl geliştiği Dünya Sistemi Yaklaşımı çerçevesinde ve mal ticareti ile sınırlandırılmış olarak ele alınmıştır. Teknolojik devrimler ve Kondratieff dalgaları ile üretim organizasyonunda köklü değişimler yaşanmaktadır. Ancak, yaşanan bu dönüşümlere karşın, bazı ülkelerin sistem içindeki konumlarının aşağı ya da yukarı doğru değiştiği, buna karşın merkez, çevre ve yarıçevre biçimindeki üçlü uluslararası işbölümü yapısının değişmeden kaldığı gözlenmektedir. Tez çalışmasında, uluslararası işbölümünün hem zaman içinde nasıl geliştiği hem de varlığını nasıl koruduğu sorularına ışık tutmak amaçlanmıştır.Görülen odur ki, sanayileşme ve dışa açılma, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerle aralarındaki gelişmişlik farkını kapatmalarına, daha açık bir deyişle uluslararası işbölümü içindeki konumlarını düzeltmeye yetmemiştir. Günümüzde uluslararası işbölümünde daha iyi bir konuma gelebilmenin yolu, sürekli Ar-Ge yaparak, sürekli yenilik ve yeni ürünler geliştirmekten geçmektedir. Ancak, dünya oligopolleri biçiminde örgütlenmiş bulunan gelişmiş ülkelere ait çokuluslu şirketler, çok ciddi piyasaya giriş engelleri yaratmaktadırlar. Ne var ki, gelişmekte olan ülkelerin de, yeni bir teknoloji sisteminin başlangıç aşamasında bir ?fırsat penceresi? yakalayarak, bu giriş engellerini aşabilecekleri düşünülmektedir.Yapılan sayısal çalışmada ortaya konduğu üzere, uluslararası işbölümü içinde yukarı kayan ülkeler yalnızca mamul mallar üretimini değil, teknolojik gelişmişlik düzeylerini de arttırmışlardır. Öte yandan, Türkiye'nin organik bir yarıçevre ülkesi olduğu ve ihracat yapısının, uluslararası işbölümü içinde daha iyi bir konuma geçmesine olanak sağlayacak bir dönüşüm geçirmediği görülmektedir. Ancak, Türkiye teknolojik altyapısı ve gerekli beşeri sermaye tabanı bulunan bir ülkedir. Bu açıdan, uygun politikalarla yeni teknolojilerde varlık göstermesini sağlayacak fırsat pencereleri yakalayabileceği düşünülmektedir. The subject of the theses is how international division of labour develops and continues its existence after 1973. In this theses, international division of labour is limited to trade in goods and handled with the view of World Systems Analysis. In organisation of production there has been radical transformations with technological revolutions and Kondratiev waves. However, instead of these transformations and although some countries? positions in the world system have changed upwards or downwards, the three zonal structure of international division of labour which consists of core, periphery and semi-periphery zones has remained unchanged.Although developing countries have industrialised and openned to foreign trade, most of them couldn?t manage to close the development gap between themselves and the developed countires. In other words, they couldn?t gain a better position in the international division of labour. A better position in the international division of labour can only be cought by intensive R&D driven innovations and new products. However, multinational corporations from developed countries constitude world oligopolies and create serious entry barriers to the world markets. On the other hand, in order to cross these entry barriers developing countries can catch ?windows of opportunities? in an early phase of a new technology system.The empirical study in the last chapter shows that countries which have moved upwards in the international division of labour not only raised their production of manufactured goods but also their level of technological development. On the other hand, Turkey is an organical member of semi-peripheral zone and its export structure doesn?t show any signs of transformation which could improve the countries position in the international division of labour. However, Turkey has a promising technological infrastructure and human capital base. Therefore, with adequate policies it won?t be difficult for her to catch ?windows of opportunities?.
Collections