İşsizlik ve yoksullukla mücadelede mikrokredi uygulaması ve Türkiye için bir model önerisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İşsizlik farklı tür ve şekillerde ortaya çıkabilmekte ve sonuçları hem ekonomik hem sosyal hem de kültürel açıdan toplumları zarara uğratmaktadır. İşsizliğin giderilmesi amacıyla uygulanan pasif ve aktif istihdam politikaları çerçevesi doğru olarak belirlenmiş ulusal istihdam politikası ile koordineli olarak yürütülmelidir. İşgücü piyasasının ve genel olarak çalışma yaşamının, uygulanan istihdam politikalarından kolay sonuç alınmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda işsizliğin çözüm yollarından biri olarak, meslek sahibi yoksul/işsiz kişilere kendi hesabına çalışmasının sağlanabilmesi amacıyla borçlanma imkanı sağlanmasına dönük uygulamalar önemsenmeli ve sistematik olarak hayata geçirilmelidir.Finansman işgücü piyasasından soyutlanmış bir disiplin olmamalıdır. Çünkü istihdam yaratıcı en önemli unsur üretimin unsurlarından sermayedir. Sadece yabancı sermaye değil iç sermaye piyasasının genişletilmesi de büyüme üzerinde önemli etki yaratır. Üstelik reel sonuçları daha etkindir. Finansmanın hem genel hem de spesifik anlamdaki farklı tekniklerinin uygulanabilmesinin istihdam üzerinde de ciddi etkileri vardır. Mikrokredi yoluyla borçlanmayı esas alan ve toplumun alt katmanlarını hedef olarak seçen mikrofinansman; sermayenin tabana yayılmasını esas alır ve bu yönüyle sermayenin sosyal yüzünü oluşturur. Gelirin yeniden bölüşümünü adaletli olarak yapmayı görev kabul eden devlet, hayatını idame ettirebilmek ve kendi hesabına çalışarak (self employment) ?çalışma hakkını? kullanabilmeyi arzulayanlara sermayeye ulaşabilme imkanını da sağlamak durumundadır.Finansman tekniklerinden; factoring, forfaiting ve leasing gibi uygulamalar mikrofinansman alanında da kullanılabilir. Mikrokredilendirmenin hedef kitlesinin işsizler ve yoksullar olması mikrokrediyi doğrudan istihdam politikalarının önemli bir unsuru haline getirmektedir. Marksist anlayışın ortaya attığı sınıfsal bakış açısı sermaye ve emeği katı çizgilerle ayırmış ve iki unsurun aynı kişide birleşmesini ihtimal dışı görmüştür. Bu anlayış sıradan kapitalizmde de aynen sürdürülmüştür. Üretmek ve yaşamını idame ettirebilmek amacıyla borçlanabilmek doğal ve temel bir hak olmalıdır.Türkiye işgücü piyasası, tam bilgi akışının yetersiz olması ve bir ulusal istihdam politikasının bulunmaması nedeniyle uzun yıllar sonuçları ağır kronik bir işsizliğin yaşandığı piyasadır. Enformel sektöre yönelik politika ve uygulamalar yoğunluk kazanmalıdır. Küreselleşme ve beraberinde artan rekabet Türkiye işgücü piyasasını daha da sorunlu hale getirmiştir. Diğer az gelişmiş ülkeler gibi Türkiye'de uygulanan IMF politikaları iç pazarı yabancı sermayeye açmak ve işgücü maliyetlerini düşürmek üzerine kurgulanmıştır. IMF politikaları; enflasyon, kur ve faiz hadleri üzerine yoğunlaşmış işgücü piyasasına ve bu kapsamda işsizliğe dönük hedefler Türkiye'nin önüne konulmamıştır. Belirli aralıklarla ekonomimizde çıkan krizler, IMF tavsiyeleriyle kur ve faiz oranlarına yansıyan geçici çözümlerle atlatılmış ancak bu süreç işsizliği kronik hale getirmiştir. İşsizlikle mücadelede gerekli yatırım miktarı ve ortaya çıkan işlevsiz yapılanmalardan kaynaklı ek maliyetler, meslek sahibi işsiz/yoksullara sağlanacak borçlanma imkanının daha düşük maliyetli olacağını ortaya koymaktadır. Ülkemizde; Kredi Garanti Fonu, TOSYÖV, TESK, KOSGEB, KEDV ve TİSVA gibi kuruluşların yanısıra, HSBC, TEB, Vakıfbank gibi bankalar sembolik düzeyde de olsa mikrokredi uygulamasını hayata geçirmeye başlamışlardır.Bankacılık sektörü otomasyonda ve özellikle veri depolama olanaklarında artan gelişmeler sayesinde ve artan rekabetin zorlaması sonucunda hem ülkemizde hem de dünyada ciddi bir değişim (transformasyon) ve dönüşüm (mutasyon) yaşamıştır. Bir yandan artan karlılık arayışı bankaları yeni pazarlara yöneltirken diğer yandan işletmenin sosyal sorumluluğu anlayışı önemli bir prestij unsuru olarak öne çıkmaktadır. Dünyada yoksulluk ve işsizlikle mücadele uluslar arası kuruluşların ve devletlerin önemli bir hedefi haline gelmiş ve 2005 yılı dünya mikrofinans yılı olarak ilan edilmiştir. Bu çerçevede Bangladeş, Hindistan ve Çin'de başarılı mikrokredi, uygulamaları gerçekleştirilmiştir.Türkiye'de finans piyasası yoksul ülkelere nazaran daha sağlıklı işlemektedir. Bu kapsamda bankacılık toplumsal yapıya tam anlamıyla penetre olmuş durumdadır. Dolayısıyla ülkemizde mikrokredi çalışmaları Sivil Toplum Kuruluşları ya da Özel Finans Kuruluşları tarafından değil ticaret bankaları tarafından ve bankacılık ilkelerine uygun olarak yürütülebilir. Türkiye mikrokredi uygulaması; hedef kitlenin (işsiz/yoksul) ortaya konulması, yerel bazda mesleki eğitim ihtiyaç ya da eksiğinin giderilmesi, yerel mikrokredi yapılanmasının (ki halihazırda bir çok Valilik ve Kaymakamlıkta benzer yapılanmalar var) oluşturulması, ticaret bankalarının genel merkezleri ile İş-Kur, BDDK, KOSGEB, KGF ve DPT (Ulusal Ajans ve Teşebbüs Destekleme Ajansı) arasında gerekli veri alışverişinin sağlanması, verilerin Mikrokredi Bilgi İşlem Merkezinde depolanması, kredilerin geri dönmeme riskine karşılık sağlanacak devlet garantörlüğünün ve bu garantörlüğe esas olacak olan kaynakların belirlenmesi ve son olarak mikrokredi müşterisi ile ilgili ticaret bankası şubesi arasında yapılacak kredi mülakatı sonucunda kredinin kullandırılması, kullandırılan kredilerin ortak bir takip sistemiyle takip edilmesi aşamalarıyla uygulanacaktır.Anahtar Sözcükler1. Mikrokredi2. Bankacılık3. İşsizlik4. İstihdam5. Yoksulluk Unemployment may arise in many different ways and its outcomes cause the socities to experience losses economically, socially and culturally. The active and passive employment policies applied to overcome the unemployment should be executed in a coordinated way with national employment policy whose outline is set rightly. The labor market and working life in general should be re-organized to achieve the results easily from the employment policies. In this context, as a means of way out from unemployment the applications, aimed at providing an opportunity for getting into debt for qualified but poor / unemployed workers to work for their own account, should be paid attention and implemented sistematically.Finance should not be a subject abstracted from labor market. Because the most important factor to bring about employment is capital, an element of production. The expand of domestic capital as well as foreign capital produces an important effect on expansion. Besides, the real outcomes are more effective. The applicability of various techniques of financing both in general and specifically, have significant effects on employment as well. To be predicated on getting into debt by microcredit and aiming at the lower echelons of the society, the microfinancing predicates on dispersal of capital to the floor and formes the social face of capital. Taking up the task of conducting the re-distribution of income justly, the state has to give the opportunity to reach the capital to those who are willing to survive and use their right to work by self-employment.Some of the financing techniques such as factoring, forfaiting and leasing can be used in the field of microfinancing as well. Since the target audience of microcrediting is unemployed and poor people, this makes microcredit an important element of employment policies. The point of view based on the social classes and brought forward by the Marxist concept, seperates capital and labour with rigid lines and regards it impossible for these two concepts to combine in the same person. This point of view is carried on in the ordinary capitalism as well. To be able to get into debt for production and survival should be a natural and basic right.Turkey labor market is a market in which a chronic unemployment has taken place for many years due to the inadequate complete information flow and lack of national employment policy. Policies and executions for informal sector should be focused on. Globalization and the increasing rival business as a result of globalization, make the Turkish labor market much problematic. The IMF policies executed in Turkey, as in other underdeveloped countries, were formed to open home market to foreign capital and reduce the labor costs. The IMF policies were not taken into consideration in labor market focused on inflation, exchange and interest rates and in this context, the unemployment oriented targets were not revealed to Turkey. Some of the crises arisen periodically in our economy, are gotten over with transitional solutions reflected on the rate of exchange and interest by IMF recommendations, hovewer, this period has made the unemployment chronic. The amount of investment required to struggle with unemployment and extra costs arisen from non-functioning structuring display that the opportunity for getting into debt that will be provided for the qualified but poor / unemployed workers will be low-cost. In our country, in addition to instutitions such as KGF, TOSYÖV, TESK, KOSGEB, KEDV and TİSVA, some banks such as Vakıfbank, HSBC and TEB have started to implement microcredit application even in symbolic level.Thanks to the increasing development in automation and especially in data storage resources and as a result of the compulsion of increasing competition, bank sector has experienced significant transformation and mutation not only in our country but also in other countries. While increasing search of profitability directs the banks to the new markets, the social responsibility of the enterprise stands out as an important prestige element. Struggle with unemployment and poverty has become a significant target for international institutions and states and the year 2005 was announced as the year of world microfinance. In this context, succesful microcredit applications were put into practice in Bangladesh, India and China.When compared to undeveloped countries, Turkey has a healhtier process of finance market. So banking business has fully penetrated to social structure. For this reason, the microcredit works in our country can be executed in accordance with the banking principles by business banks instead of non-govermental organizations (NGO?s) and private finance institutions. Turkey microcredit application will follow the phases below; determination and introduction of target audience (poor/unemployed), making up for the deficiency or need of vocational training in local base, development of local microcredit structuring (presently similar structuring are available in many governorships and districts), supply of exchange of information among the head offices of commercial banks and İŞ-KUR, BDDK, KOSGEB, KGF and DPT (UA and TDA), data warehousing at Microcredit data processing center, determination of guarantorship of state and its resources provided in case the credit may not be paid back and finally emitting a loan after the credit interview between the microcredit customer and the commercial bank and the follow up of the credits through common tracking system.Key Words1. Microcredit2. Banking3. Unemployment4. Employment5. Poverty
Collections