Orhan Gencebay ve İbrahim Tatlıses filmlerinde merkez-taşra ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada 1970'ler Orhan Gencebay ve 1980'ler İbrahim Tatlıses filmlerinde merkez ? taşra ilişkisinin nasıl ele alındıkları incelenmeye çalışıldı. Türkiye'de merkez-taşra ilişkileri gerek Cumhuriyet öncesi gerekse Cumhuriyet sonrası dönemde iki uç kutup olarak yaşanmış, merkez ve taşra arasındaki mesafe 80'li yıllara kadar kapanmamıştır. 80'li yıllarla birlikte iç göç olgusu ulaşabileceği son noktaya gelerek kentsel alanların nüfusunun kırsal alanların nüfusunu aşmasıyla sonuçlanmıştır. Bunun yanı sıra 80'lerde uygulanan neo-liberal politikalara paralel biçimde ulus devlet etkisini kaybetmiş, merkez ve taşra arasındaki mesafe azalarak mevcut (hiyerarşik) ilişkide kırılmalar yaşanmıştır. Çalışma bu kırılmaların en yoğun yaşandığı 1970 ve 80'li yıllara odaklanmaktadır.Cumhuriyet öncesinden 80'li yıllara değişen bir seyir izleyen merkez-taşra ilişkileri, toplumsal hayattan bağımsız düşünülemeyecek sinemada da kendisini göstermiştir. Popüler yerli filmlerde merkez karşısında kenara itilen, kente eklemlenebilmesi için kentin resmi kültürünü özümsemesi, bu anlamda da dönüşmesi gereken taşralı imgesi, giderek yerini sesini yükselten, eleştiren bir taşralı imgesine bırakmıştır. 1970'lerde kent ortamına direnmeye ama aynı zamanda uzlaşmaya çalışanların kültürü olan arabesk kültür de 1970'lerden 1980'lere dönüşüm geçirmiştir. Bu çalışma arabesk şarkılı filmlerin söz konusu dönüşümünü incelemektedir. In this study, it is examined how core-periphery relations are dealt in 1970?s Orhan Gencebay and 1980?s İbrahim Tatlıses films. Core-periphery relations in Turkey has been experienced as two marginal polars both in pre-Republic and post-Republic eras and the gap between core and periphery has not been closed until 1980?s. Internal immigration has been increased and resulted with the urban population overcoming the rural population in 1980?s. Besides, state-nation has lost its effect through the neo-liberal policies during 1980?s and the distance between core and periphery has decreased and the actual (hierarchical) relation has broken. This study focuses on the 1970?s and 1980?s in which those breakages has been experienced in its full extent.Core-periphery relations which showed a changing course from pre-Republic era to 1980?s showed up in cinema too. In popular Turkish films, the countryman image which has been pictured as a person who is excluded from the core and therefore had to accept the urban official culture and transform, has replaced itself to an image who raise his voice and criticize. The arabesque culture which has been characterized in 1970?s as a culture of people who resists to urban environment but also tries to compromise, has also changed from 1970?s to 1980?s. This study examines this change of arabesque song films.
Collections