Sanayi sonrası toplumda çalışma olgusu ve çalışma ilişkilerine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışma olgusu, insanlık tarihi boyunca günlük hayatın bir parçası olmuştur. Mülkiyet ilişkilerine bağlı olarak gelişen ve dönüşen çalışma olgusu, Sanayi Devrimi ile beraber modern anlamını kazanmıştır. Ücretli çalışmanın sanayileşme sürecine bağlı olarak ortaya çıkması ile beraber güvencesiz çalışma kapitalist sistemin kronik bir sorunu halini almıştır. 1945-1970 yılları arasında çalışmanın güvencesizleşme eğilimi işgücü piyasalarındaki devlet müdahalelerine bağlı olarak azalış gösterse de neo-liberal ekonomi politikalarının uygulandığı 1980 sonrası dönemde güvencesiz çalışma sorunu tekrar gündeme gelmiştir. Sorunun tekrar gündeme gelmesinde neo-liberal anlayışın salık verdiği yeniden uyarlanma politikaları etkili olmuştur. Başta kuralsızlaştırma politikaları ile işgücü piyasaları düzenlemelerden arındırılmıştır. Yirminci yüzyılın son çeyreği aynı zamanda sanayi toplumlarının yerini sanayi sonrası toplumlarının almasına tanıklık etmiştir. Etkisini tüm alanlarda artıran bilginin üretim süreçlerinde de kullanılması sonucunda çalışma olgusu farklı istihdam biçimleri altında yerine getirilmeye başlanmış ve çalışmanın yeni bir suret kazanması ile beraber işgücü çekirdek ve çevresel işgücü olmak üzere katmanlaşmıştır. Yoğun olarak çevresel işgücü açısından güvencesizleşen çalışma olgusu ekonomik ve toplumsal birçok soruna neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; sanayi sonrası toplum aşamasında toplumsal yapıda, ekonomide ve üretim sürecinde yaşanan dönüşümlerin çalışma olgusu üzerindeki etkilerini saptamaktır. Bu bağlamda işgücü piyasalarında benimsenen politikalara ve bu politikaların çalışma ve işgücü üzerindeki etkilerine değinilmiştir. Çalışma olgusunun doğasında yaşanan dönüşümler neticesinde olgunun işlev kayıplarına uğradığı ve güvencesiz bir boyut kazandığı tespit edilmiştir. Work as a phenomenon has been a part of daily life during history of humanity. Work which develops and changes depends on ownership relations, had gained its modern meaning after Industrial Revolution. After paid work which came up along with industrialization process, precarious work has been a chronic problem of capitalist system. Between the years 1945-1970, precarization tendency of work showed decrease because of government intervention on labor markets but when the term that neo-liberal economic policies is applied has arrived the problem of precarious work has came into question again. Policies which are recommended by neo-liberal approach is the reason of precarious work as a problem came into question again. Especially with deregulation policies, labor markets were decontaminated from regulations. The last quarter of the twenty-first century also witnessed the process that post-industrial societies took place of industrial societies. The role of information in post-industrial societies is increasingly expands. When information that increases its efficiency in all areas effected the production model, work has been started to get shape under different forms of employment and result of the its new circs labor polarized to different profiles such as core and peripheral labor. Precarious work causes economic and social problems for intensely peripheral labor. The purpose of this study is determine the effects of transformations in social structure, economy and production process on work phenomenon. In this context, the study includes policies that applied in labor markets and effects of these policies on labor and work. After the transformations in the nature of work, work incurred losses of functions and gained a precarious dimension.
Collections