Avrupa Birliği`ne uyum bağlamında radyo ve televizyon yayınlarında denetim, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve özdenetim
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kitle iletişim araçlarının -bilhassa radyo ve televizyonların- işlevleri ve toplum üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yayınların genelde toplum ve özelde ise korunmaya daha çok muhtaç olan çocuk ve gençler üzerinde çeşitli zararlı etkiler doğurabileceği açıktır. Bu nedenle, radyo ve televizyon yayınları için makul seviyede yapılacak olan bir denetime ihtiyaç duyulmuş ve hem uluslararası hem de ulusal mevzuatta ifade hürriyeti ve kitle iletişim hürriyeti ile program düzenleme serbestliği gözetilerek, radyo ve televizyon yayınlarının denetlenme usulleri belirlenmiştir. 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında üyelik müzakerelerinin başlamasıyla birlikte, Türk mevzuatının AB müktesebatına uyumlaştırılması çalışmalarına hız verilmiş ve bu kapsamda 3 Mart 2011 tarihinde radyo ve televizyon yayıncılığını yeniden düzenleyen 6112 sayılı Kanun çıkarılmıştır. Bu Kanun'da, birer 'hizmet' olarak ifade edilen radyo ve televizyon yayınlarının, hangi ilke ve esaslara göre düzenleneceği ve denetleneceği belirtilmiştir. Radyo ve televizyon yayın hizmetleri, hukukî denetimin yanı sıra, meslek mensuplarının 'özdenetim' yapmaları suretiyle de denetlenmektedirler. Bu tez çalışmasında, radyo ve televizyon yayın hizmetlerine yönelik düzenleme ve denetlemelerin Türk ve AB mevzuatında nasıl yer aldığı, yayıncılık alanındaki özdenetim uygulamalarının nasıl yapıldığı, yayın hizmetlerinin ilke ve esasları ile meslek mensuplarının özdenetim ilkelerinin uygulanma şekilleri etraflıca ortaya konulmuş; Türk mevzuatına yeni giren 'ortak denetim' kavramı üzerinde de durulmuştur. Ayrıca, denetim uygulanma aşamasında karşılaşılan sorunlara değinilmiş ve eleştiriler yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda, kitle iletişim hürriyetinin sınırsız bir hak ve hürriyet olamayacağı fikrinden hareketle, toplumsal düzenin korunması için denetimin bir 'ihtiyaç' olduğu, meslek mensuplarının özdenetiminin kitle iletişim hürriyetinin tam anlamıyla gerçekleşmesinde büyük rol oynadığı; özdenetimin önündeki en büyük engelin çıkar çatışmaları olmasına karşın, hukukî denetimde ortaya çıkan en büyük sorunun mevzuat hükümlerinin yorumlanma şeklinden kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.Anahtar Kelimeler : Denetim, radyo ve televizyonların denetimi, medyada özdenetim,ifade ve kitle iletişimi hürriyeti, Avrupa Birliği When the functions and effects of mass media -particularly radio and television- on society are taken into account, it is clear that the broadcasts may create a variety of harmful effects generally on society, and particularly on children and young who are in need of more protection. For this reason, a supervision to be carried out at reasonable level has been needed, and the procedures of supervision of radio and television broadcasts have been determined protecting the freedom of expression and freedom of mass communication, and the freedom of program editing in both international and national legislations. With the start of membership negotiations between Turkey and the European Union (EU) on 3 October 2005, works of harmonizing Turkish legislation with the EU acquis have been accelerated, and in this context, the Law no. 6112, which re-regulates the radio and television broadcasting, was introduced on 3 March 2011. In this Law, it has been stated that according to what principles and procedures the radio and television broadcasts, which are expressed as 'service', will be regulated and supervised. In addition to legal supervision, radio and television broadcasting services are also supervised by means of `self-regulation` performed by members of the profession. In this thesis study, how the regulations and supervisions for radio and television broadcasting services take place in Turkish and EU legislations, how the self-regulation practices in the field of broadcasting are performed, principles and procedures of broadcasting services, and ways of implementation of the self-regulation principles of members of the profession have been presented in detail; and the concept of 'joint supervision, which has just entered in the Turkish legislation, has also been emphasized. In addition, the problems encountered during implementation stage of the supervision have been also mentioned and criticized. As a result of the study, from the idea that the freedom of mass communication cannot be an unlimited right and freedom, it has been concluded that supervision is a 'need' for the protection of social order, the self-regulation of members of the profession plays a big role in complete realization of the freedom of mass communication; although the biggest obstacle to self-regulation is conflicts of interests, the biggest problem emerged in legal supervision results from the way of interpreting the provisions of the legislation.Key Words : Inspection/control, control of radio and televisions, otocontrol in media, freedom of expression and mass media, European Union
Collections