Thomas Hobbes`un siyaset felsefesinde toplumsal güvenlik ve barış ilişkisi

Abstract

Thomas Hobbes, modern siyaset felsefesinin en önde gelen filozoflarından biridir. Aynı zamanda bir sistem filozofu da olan Thomas Hobbes, geliştirmiş olduğu felsefi metoduyla siyaset felsefesine de şekil vermiştir. Onun bütünlüklü felsefesi, yaratmış olduğu kavramlarla daha açık ve anlaşılır hale gelmiştir. Siyaset felsefesinde sıklıkla kullanılan kavram ya da kavramlaştırmalar da Thomas Hobbes'un felsefesinde böylelikle yeniden anlamını bulmuştur. Klasik öğretilerin çok uzağında kalan Thomas Hobbes, özü physei-nomoi (doğa-yasa) dikotomisine (ikilik) dayanan zoon politikon non-zoon politikon (doğal siyasal canlı, doğal olmayan siyasal canlı) ayrımında politik insanı non-zoon politikon olarak tanımlamıştır. İnsan non-zoon politikon olarak tanımlandığı için bir başlangıç noktasına ihtiyaç vardır. Bundan dolayı Thomas Hobbes'un siyaset felsefesindeki ilk hareket noktası doğa durumu anlatısıdır. Felsefesinde benimsemiş olduğu geometrik yöntemi daha da geliştirerek doğa durumu anlatısından doğa yasası ve toplum sözleşmesi kavramlaştırmalarına ulaşmış, yapay insan (doğal olmayan siyasal canlı) ve yapay devlet (doğal yolla kurulmayan, sonradan yaratılan siyasal yapı) ile de toplum düzenindeki insan yaşantısıyla siyaset felsefesini tamamlamıştır. Doğa durumu anlatısının siyaset felsefesinde hareket noktasını oluşturmasının temel sebebi de insanın en temel ihtiyacı olan güvenlik ihtiyacını en iyi açıklayan anlatı olması ve aynı zamanda da insanın etik anlamda önemini ayrıca belirleyen klasik öğretilerden farkını ortaya koymasıdır. Güvenlik ihtiyacı, korkunun tetiklediği bir ihtiyaç olduğundan yapay insan, doğa yasasından yola çıkarak toplum sözleşmesini gerçekleştirmiş ve yapay devleti yaratmıştır. Devlet de böylelikle toplum düzeninin getirmiş olduğu barışın en büyük temsilcisi ve koruyucusu konumuna yükselmiş, toplumsal güvenlik ve barış ilişkisinin en önemli unsuru haline gelmiştir. Devleti savaş mantığından çok uzakta tutan ve belirleyen, toplumsal güvenlik ve barış ilişkisini de bu düşüncesine dayandırarak ortaya koyan Thomas Hobbes, bu anlamda siyaset felsefesindeki farkını ve önemini hala korumaktadır.

Thomas Hobbes is one of the leading philosophers of modern political philosophy. Thomas Hobbes, who is also a system philosopher, has also shaped the political philosophy with his philosophical method. His integrated philosophy has become more clear and understandable with some notions. Hobbes used some notions about classical political philosophy with different meaning. Thomas Hobbes, who is far from the classical doctrine, described man as an unnatural political being. The root of the distinction between the natural political entity and the unnatural political entity is based on the law and nature dichotomy. Since human is defined as unnatural political human, there will be require to be a starting point. The first point of departure for Thomas Hobbes's political philosophy is the narrative of the state of nature. By further developing the geometrical method he adopted in his philosophy, he obtained notions of nature and social convention from his narrative of nature. Besides, with the concepts of artificial human and artificial state, he completed his politics by explaining the human life in social order. The basic reason of why the narrative of nature constitutes the starting point of political philosophy is that it is the narrative that best describes the security need which is the most basic need of man and at the same time, puts forth the difference from the classical doctrines that also determine the importance of human in the ethical sense. Since the need for security is a need triggered by fear, artificial man has realized the social contract by creating a artificial state. Thus, the state has become the greatest representative and protector of the peace brought by the social order and has become the most important element of the relationship between social security and peace. Thomas Hobbes keeps the state far from the logic of war, and thus explains the relationship between social security and peace, and still maintains its place and importance in political philosophy.