Demografik yapı içinde yaşlı nüfusun görünümü ve aktif yaşlanma yaklaşımı perspektifinde politika örnekleri

Abstract

Endüstrileşme olgusu ile başta gelişmiş ülkelerde olmak üzere gelişen sağlık koşulları, teknolojik ilerlemelerle birlikte demografik geçiş teorisi adı altında açıklanan düşük doğurganlık ve düşük ölüm oranlarına geçiş süreci, nüfusun yaş yapısında birtakım değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Yirminci yüzyıl ile birlikte gelişen en önemli olgulardan biri haline gelen toplumsal yaşlanma (nüfusun yaşlanması) kavramı ve bu sürecin en önemli tetikleyici unsurlarının başında yer alan doğum oranlarındaki azalma, dünyada yaşlılık alarmı söylemlerini gündeme getirmektedir. Özellikle dünya genelinde yaşlı nüfusun artması ve nüfusun yaşlanmasının getirdiği sosyal ve ekonomik sorunlar ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerini, sağlık harcamalarını, kamu emeklilik sistemlerini, işgücü piyasalarını, istihdamı ve sürdürülebilir gelişmeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Bütün bu bilgiler ışığında aktif yaşlanma kavramı (active aging), çalışmanın kilit noktalarından birini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü aktif yaşlanmayı 1990'lı yıllarda gündeme getirmeye başlamış ve aktif yaşlanmayı insanların yaşlanma sürecinde yaşam kalitesinin artırılması için sağlık, güvenlik ve katılım fırsatlarının optimum seviyeye çıkarılması süreci olarak tanımlamıştır. Aktif yaşlanma denildiğinde bireyin sadece fiziksel olarak kendine yetebilmesi değil aynı zamanda bireylerin sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın birer parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Aktif yaşlanmanın en önemli araçlarından birisi olan öğrenme kavramı ise üretme aktivitesini harekete geçiren bir unsur olarak son derece önemlidir. ''Demografik Yapı İçinde Yaşlı Nüfusun Görünümü ve Aktif Yaşlanma Yaklaşımı Perspektifinde Politika Örnekleri'' adını taşıyan tezin amacı; yaş, yaşlı, yaşlanma, yaşlılık ve aktif yaşlanma kavramlarını derinlemesine inceleyerek günümüzde ve gelecekte yaşlılıktan dolayı olumsuz yönde oluşabilecek sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi ve demografik potansiyel girdaplara dikkat çekmek ve bu doğrultuda çözüm önerileri sunmaktır.

The phenomenon of industrialization and the transition to low fertility and low mortality rates, which are explained under the name of demographic transition theory with technological advances, especially in developed countries, led to some changes in the age structure of the population. The concept of social aging (the aging of the population), which has become one of the most important developments together with the twentieth century, and the decline in the birth rates, which are the most important trigger elements of this process, brings to the agenda the old age alarm discourses. Especially the social and economic problems brought about by the increase of the elderly population and aging of the population in the world are affecting the social security systems of the countries, health spending, public pension systems, labor markets, employment and sustainable development negatively. All this information is active aging in the light, which is one of the key points of the study. The World Health Organization has started to raise active aging in the 1990s, and has defined active aging as the process by which people are able to optimize health, safety and participation opportunities to increase quality of life in the aging process. The concept of active aging is not only age-specific, but also for every individual. Therefore, the concept of active aging involves a process that makes healthy aging a life philosophy by being aware of the physical aging process. It is important to note here that aging is to balance physical and mental harmony in the natural process by maintaining health. The purpose of this thesis bearing the name `View Of The Elderly Population In Demographic Structure And Policy Examples In Perspective Of Active Aging Approach`; to probe in the world the concepts of age, aged, aging, and active aging today and future, anid draw attention to the negative potential vortexes in cultural, economic, political, demographic areas and to provide solutions in this direction.