Türkiye-Irak Kürt bölgesel yönetimi ilişkileri (2005`ten günümüze kadar)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nin parçalanmasından sonra Irak, İngiltere'nin manda yönetimine girmiştir. Musul ve Kerkük'teki petrol rezervlerinin olması Kuzey Irak'ın önemini arttırmaktaydı. Bu nedenlerden dolayı İngiltere, Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtlerin otonomi girişimlerini engelleyerek Irak sınırları içerisinde kalması yönünde politikalar geliştirmiştir. Ancak Kuzey Irak'taki Kürtler, Irak merkezi hükümetine karşı çeşitli ayaklanmalar başlatmıştır. 1920'li yıllarda Şehy Mahmud Berzenci öndeliğinde başlayan ayaklanmalar 1930'lu yıllarda Berzenci'nin tutuklanmasından sonra Şeyh Ahmed Barzani öndeliğinde devam etmiştir. Şeyh Ahmed Barzani'nin etkisizleştirilmesinden sonra bu kez isyanlar Molla Mustafa Barzani önderliğinde; İran ve İsrail ile ilişkiler kurularak sürdürülmüştür. Barzani özellikle İsrail ile yakın ilişkiler kurup Irak'a karşı sürdürdüğü isyanlarda İsrail'den destek almıştır. Ortadoğu'daki İran-Irak rekabeti düşünüldüğünde Barzani'nin bu rekabeti yerinde kullanması İran'dan destek almasına neden olmuştur. Ancak İran'ın Barzani hareketine olan desteği taktik destek olup İran, Barzani hareketini Irak'a karşı baskı aracı olarak kullanmış, Irak'ın taviz vermesinden sonra Barzani hareketine olan desteğini geri çekmiştir. Türkiye 1990'lı yıllara kadar Kuzey Irak'taki Kürtlerle ilişki kurmaktan uzak durmuştur. Hatta Türkiye bu süreçte Kuzey Irak'taki Kürtlere karşı İran ve Irak ile antlaşmalar imzalamış, Kuzey Irak'taki Kürt isyanını bastırmak için girişimlerde bulunmuştur. İran-Irak Savaşı'ndan sonra Irak'ın Kuveyt'i işgalinden sonra Iraklı Kürtler Irak'ın zayıf durumundan istifade ederek yeniden ayaklanmıştır. Irak'ın Kuveyt'ten çıkarılmasından sonra Saddam Hüseyin, yenilginin sebebini güneydeki Şiilerden ve kuzeydeki Kürtlerden aramıştır. Bu nedenle Irak 1991 yılında Kuzey Irak'a operasyon başlatmıştır. Kuzeydeki Kürtler operasyondan dolayı Türkiye ve Irak sınırına doğru göç etmiş, Türkiye'nin sınırlarını açmasıyla Iraklı Kürtler Türkiye'ye sığınmıştır. Türkiye, İran ve Fransa güvenli bölgenin kurulması için BM nezdinde girişimlerde bulunulmuştur. Bu dönemde Özal tarafından Iraklı Kürtlerle ilişkiler kurulmaya başlanmıştır. 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgali Iraklı Kürler için dönüm noktası olmuştur. 2005 yılında hazırlanan Irak Anayasası'nda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) resmi olarak kabul edilmiş, Irak'ta Arapça'nın yanı sıra Kürtçe'de resmi dil olarak kabul edilmiştir. Irak'ta başlayan yeni dönemde IKBY'nin konumu güçlenmiş ve Iraklı Kürtlerin hakları anayasal güvenceye alınmıştır. Bu nedenle başta İran ve İsrail olmak üzere ABD, Rusya ve Avrupalı devletler IKBY ile yakın ilişkiler kurmaya başlamıştır. 2007 yılından itibaren Türkiye'nin IKBY yönelik politikası değişmeye başlamıştır. Bu dönemde Türkiye'deki askeri vesayetin tasfiye edilmesiyle birlikte hükümetin dış politikada daha rahat hareket etmesi IKBY ile ilişkilerin başlamasına uygun zemini hazırlamıştır. İkili ilişkiler siyasi, ekonomik ve askeri alanları kapsayacak şekilde gelişmiştir. Ancak 2017 yılında IKBY'de yapılan bağımsızlık referandumu nedeniyle Türkiye-IKBY ilişkileri gerilmeye başlamıştır. Türkiye'nin bağımsızlık referandumuna yaklaşımı olumsuz yönde olması IKBY'nin Türkiye'ye bakışını da etkilemiştir. After the first World War, after the Ottoman Empire's division, Iraq entered the mandate governance of England. The petrol reserves in Mosul and Kirkuk had increased the significance of the Northern Iraq. For this reason England, by standing against the Northern Iraqi Kurds' autonomy attempts, developed its politics towards keeping Northern Iraq within Iraq's borders. However Northern Iraqi Kurds started various revolutions against Iraqi central government. The revolutions that started in the 1920s led by Seikh Mahmood Berzenji continued under Sheikh Ahmed Barzani's leadership in the 1930s after Berzenji's arrest. After Sheikh Ahmed Barzani's inactivation, this time Mulla Mustafa Barzani led the revolutions and continued by establishing relations with Iran and Israel. Barzani established close relations especially with Israel and received support from Israel during the revolutions he led against Iraq. Thinking of the Iran-Iraq oppositions in the Middle East, Barzani used this opposition well which led him to get support from Iran. However, the support Iran provided to Barzani's movement was tactical, as Iran used Barzani's movement as a means of pressure against Iraq and drawn back its support from Barzani's movement right after Iraq has compromised. Turkey has stayed away from establishing any relations with the Kurds in the Northern Iraq until the 1990s. Turkey has even signed agreements with Iran and Iraq against the Kurds in the Northern Iraq, and has attempted to oppress the Iraqi Kurdish revolutions. After the Iran-Iraq war, after Iraq's invasion on Kwait, Iraqi Kurds took advantage of Iraq's weak situation and rose up once more. After Iraq was withdrawn from Kwait, Saddam Hussain found the Shiites in the South and the Kurds in the North guilty for his loss. For this reason Iraq started an operation to the North of Iraq in 1991. The Kurds of the North immigrated towards the Turkey and Iraq border due to the operation. As Turkey opened its borders, Iraqi Kurds refuged Turkey. Turkey, Iran, and France attempted to approach the UN to establish the safe havens. It was during this period that Ozal started to build relations with Iraqi Kurds. In 2003 the USA occupied Iraq and this became a turning point for the Iraqi Kurds. In the constitution prepared in 2005 the Iraqi Kurdistan Regional Government (IKRG) was officially accepted; and beside Arabic language Kurdish language was also accepted as an official language in Iraq. During this newly started period the IKRG's position strengthened and the Iraqi Kurds' rights were secured according to the constitution. For this reason, initially Iran and Israel, the USA, Russia, and the European countries have started building close relations with IKRG. From 2007 onwards Turkey's politics towards IKRG started to change. During this period alongside the military custody's liquidation in Turkey, the government's freedom with regards to external politics paved the way to start relations with IKRG. This mutual relation has developed in such a way to cover each of the political, economical, and military aspects. However, in 2017, due to the Independence Referendum in IKRG, Turkey-IKRG relations started to distend. Turkey's negative approaches to IKRG's Independence Referendum has also affected IKRG's views towards Turkey.
Collections