Sosyal iyi olma ile duygusal dışavurum arasındaki ilişkilerin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmada sosyal iyi olma ve duygusal dışavurum arasındaki ilişki ve bu iki yapı açısından cinsiyet, akademik başarı, algılanan gelir düzeyi ve algılanan anne baba tutumları değişkenlerine göre farklılıklar olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır.Araştırmanın çalışma grubu 2012-2013 öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde çeşitli lisans programlarında öğrenim gören 119 erkek 233 kadın olmak üzere toplam 352 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada sosyal iyi olma ve duygusal dışavurum ve alt boyutları olan olumlu duygusal dışavurum, olumsuz duygusal dışavurum ve dürtü şiddeti değişkenleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu ilişkilerin incelenmesinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, Kısmi Korelasyon, Basit Doğrusal Regresyon ve Çoklu Regresyon yöntemleri kullanılmıştır. Sosyal iyi olma, duygusal dışavurum ve alt boyutları değişkenleri açısından, cinsiyet, akademik başarı, algılanan gelir düzeyleri ve algılanan anne baba tutumları değişkenlerine göre oluşan gruplar arasındaki farklılıklar ise ikili gruplarda t testi; ikiden fazla olan gruplarda Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılarak incelenmiştir. ANOVA sonucunda anlamlı farklılıkların hangi gruplar arasındaki farklardan kaynaklandığını bulmak için Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi kullanılmıştır. Bunların dışında değişkenleri betimleyen ortalama, standart sapma, yüzdelik dilim gibi değerler hesaplanmıştır. Duygusal dışavurum, olumlu duygusal dışavurum, olumsuz duygusal dışavurum ve dürtü şiddeti düzeylerini ölçmek amacıyla (Gross ve John, 1995) tarafından geliştirilen ve Akın (2011) tarafından Türkçeye uyarlanan 16 maddelik Berkeley Duygusal Dışavurum Ölçeği (BDDÖ) kullanılmıştır. Katılımcıların sosyal iyi olma düzeylerini ölçmek amacıyla (Keyes, 1998) tarafından geliştirilen ve Akın, Demirci, Çitemel, Sarıçam ve Ocakçı (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan 15 maddelik Sosyal İyi Olma Ölçeği (SİOÖ) kullanılmıştır. Araştırmada sosyal iyi olma ve duygusal dışavurum yapılarının birbiriyle ilişkili oldukları ve duygusal dışavurum ve alt boyutları olan olumlu ve olumsuz duygusal dışavurum düzeylerinin sosyal iyi olmayı olumlu yönde yordadığı bulgulanmıştır. Dürtü şiddeti alt boyutu ise sosyal iyi olma düzeyini olumsuz yönde yordamaktadır. Olumlu duygusal dışavurum sosyal iyi olma üzerindeki varyansı en yüksek düzeyde açıklayan duygusal dışavurum boyutudur. Bu bulgulara göre, duyguların davranışlarla dışa yansıtılması olarak ele aldığımız duygusal dışavurumun, bireysel sosyal işlevselliğin genel bir göstergesi olarak kabul edebilecek bir yapı olan sosyal iyi olma üzerinde olumlu etkileri olduğu söylenebilir. Araştırmada sosyal iyi olma açısından cinsiyete göre anlamlı bir farklılık olmadığı bulunmuştur. Duygusal dışavurum açısından kadınların erkeklere göre daha yüksek düzeylere sahip oldukları bulgusu bu çalışmada da tekrarlanmıştır. Akademik başarı düzeyleri açısından iki yapıya ilişkin düzeylerde anlamlı farklılaşmalar bulgulanmıştır. Akademik başarı düzeyleri yüksek olan katılımcıların sosyal iyi olma düzeyleri, başarı düzeyleri düşük olanlara göre anlamlı olarak daha yüksek olarak bulunmuştur. Akademik başarı düzeyleri yüksek olan katılımcıların duygusal dışavurum düzeyleri, orta başarı düzeyinde olanlara göre anlamı olarak daha yüksek olarak bulunmuştur. Farklı algılanan anne baba tutumları bildiren katılımcılar arasında sosyal iyi olma düzeyi açısından farklılaşma olmamasına rağmen duygusal dışavurum düzeyi açısından farklılaşmalar olduğu ve demokratik algılanan anne baba tutumuna sahip grubun en yüksek düzeylere sahip oldukları, ilgisiz ve baskıcı/otoriter tutum belirten katılımcıların ise görece düşük düzeylerde oldukları bulgulanmıştır. Algılanan gelir düzeyi grupları arasında sosyal iyi olma açısından farklılaşma olmamasına rağmen duygusal dışavurum açısından yüksek gelir grubundaki katılımcıların puanlarının düşük gelir grubundaki bireylere göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bulgular kavramlarla ilgili alan yazın kapsamında tartışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Sosyal İyi Olma, Duygusal Dışavurum, Demografik Değişkenler The present study aims to investigate the relationship between social wellbeing and emotional expressivity and to investigate whether there are differences on the levels of two constructs in terms gender, academic achievement level, the perceived level of income and perceived parental attitudes.Study group consists of 352 university students (233 females, 119 males) studying in various undergraduate programs in Sakarya University, Faculty of Education in the Spring Term of 2013.In this study, relationships between the variables of social wellbeing, emotional expressivity and the sub-dimensions of positive expressivity, negative expressivity and impulse strength were investigated. Pearson Product Moment Correlation, Partial Correlation, Simple Linear Regression and Multiple regression methods were used in order to examine these relationships. The differences on the levels of social wellbeing and emotional expressivity in terms gender, academic achievement level, the perceived level of income and perceived parental attitudes variables was examined with the statistical procedures of independent samples t-test (for variables having two groups) and One-Way Analysis of Variance (ANOVA; for variables having more than two groups) were utilized. Tukey's Multiple Comparison Test was employed in order to find which pair of groups statistically significant differences after the results of ANOVA. In addition, descriptive statistics such as mean, standard deviation and percentile values were calculated.Berkeley Expressivity Questionnaire (16 items), which was developed by Gross and John (1995), and was adapted to Turkish by Akın (2011) was utilized to measure emotional expressivity and the sub-dimensions of positive expressivity, negative expressivity and impulse strength. Social Wellbeing Scale (15 items), which was developed by Keyes (1998), was adapted to Turkish by Akın, Demirci, Çitemel, Sarıçam and Ocakçı (2013) was employed in order to assess the levels of social wellbeing.As results of the study, social wellbeing and emotional expressivity scores were correlating significantly and the sub-dimensions of emotional expressivity, positive and negative expressivity and the overall emotional expressivity levels were predicting social wellbeing positively. Impulse strength predicted social wellbeing in the negative direction. Positive expressivity had the highest percentage of explained variance in social wellbeing. According to these results, it can be argued that emotional expressivity which can be defined as the behavioral manifestation of emotions, has a positive interaction with social wellbeing which can be regarded as a general index of individual social functioning. There were no gender differences on social wellbeing, whereas the well-documented gender difference on emotional expressivity, as females having higher levels than males was replicated. Differences were found in terms of academic achievement level groups in both constructs. Participants with high levels of academic achievement levels had significantly higher levels of social wellbeing compared to those with low levels of academic achievement. Participants with high levels of academic achievement levels had significantly higher levels of emotional expressivity compared to those with medium levels of academic achievement. No differences were found in levels of social wellbeing, with respect to perceived parental attitudes; whereas there were differences in levels of emotional expressivity; with the group reporting democratic perceived parental attitudes having higher levels compared to the other groups, and the groups reporting authoritarian and neglectful attitudes had significantly lower levels. There were no differences in levels of social wellbeing in terms of perceived level of income groups; whereas there were differences in terms of emotional expressivity levels; with individuals having higher perceived levels of income having higher levels. Results are discussed within the scope of the related literature.
Collections