Nullipar gebelerin gebelik süresince doğum şekilleri ile ilgili bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ VE AMAÇ: Araştırmada bir hastaneye başvuran nullipar gebelerin doğum şekilleri hakkındaki bilgi ve tutumlarının tercih ettikleri doğum şekline etkisini, gebeliğin ilerlemesi ile tercih edilen doğum şeklinin değişip değişmediğini ve tercih edilen doğum şekilleriyle gerçekleşen doğum şekilleri arasında fark olup olmadığını belirlemek amaçlanmıştır.GEREÇ VE YÖNTEM: Kesitsel tipte tanımlayıcı olarak planlanan bu araştırmaya Sakarya Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Kampüsü gebe polikliniğine herhangi bir nedenle başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 18 yaş üstü 232 nullipar gebe dahil edilmiştir. Gebelerle üç görüşme yapılmış olup veriler bu görüşmelerde araştırmacı tarafından hazırlanan anket yardımıyla toplanmıştır. Gebelerle ilk görüşme gebeliğin ilk 24 haftasında, ikinci görüşme ise gebeliğin 36. haftası veya sonrasında yapılmıştır. Son görüşme ise doğumdan sonra gerçekleştirilmiştir.BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen gebelerin yaş ortalaması 24,5±4,05 (SS) olarak bulundu (min=18, max=41). İlk görüşmede gebelerin %83,6'sı herhangi tıbbı bir neden olmaması durumunda NVD ile, %5,6'sı sezaryen ile doğum yapmak istediklerini belirtti, %10,8'i ise kararsızdı. Normal doğumun daha sağlıklı olması ve iyileşme süresinin daha kısa olması ilk görüşmede NVD tercih nedenlerinin başında gelmekteydi. Normal doğum ağrılarından korkma ise en sık sezaryenin tercih edilme nedeniydi. İlk görüşmede bazı değişkenlerin doğum şekli tercihine etkilerini görmek için lojistik regresyon analizi yapılmıştır. Lise mezunu olan gebeler lise altı eğitim almış gebelere kıyasla 3,1 kat, gebe kalmak için tedavi görmek 4,0 kat, çevresinde kötü NVD ile doğum deneyimi yaşamış insanların olması 2,9 kat sezaryen ile doğum tercihini veya kararsız olmalarını arttırmaktaydı (p<0.05). Ayrıca doğum şekilleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını düşünenlerin de sezaryen ile doğumu tercih etmeleri veya karasız olmaları 4,7 kat fazlaydı (p<0.05). İkinci görüşmede ulaşılan 201 gebenin %90'ı NVD ile, %8,5'i sezaryen ile doğum yapmak istediklerini ifade etti, %1,5'i ise kararsızdı. Ancak bu 201 gebe için gerçekleşen sezaryen oranı %44,3'tü. İlk ve ikinci görüşmede tercih edilen doğum şekilleri arasında istatiksel anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen iki görüşme ve gerçekleşen doğum şekilleri arasında anlamlı fark saptanmıştır. Gebelerle yapılan ikinci görüşmedeki doğum şekli tercihiyle gebelerin takiplerini yapan doktor tarafından önerilen doğum şekli arasında da anlamlı fark bulunmadı.SONUÇ: Birinci görüşmede sezaryen tercih etme oranı %5,6, ikinci görüşmede %8,5 olmasına ve doktorların da önerilerinin bu oranlara yakın olmasına rağmen gerçekleşen sezaryen oranı %44,3 gibi yüksek bir değerdir. Her ne kadar çalışma topluma genellenemese de bu değişimin nedenlerinin araştırılmasını öneriyoruz. Çeşitli hipotezler geliştirilebilir ancak konunun tarafları (sağlık yöneticileri, kadın doğum uzmanları, ebeler, anne-baba adayları) ile yapılacak niteliksel araştırmalar bu alanda önemli katkılar sağlayacaktır. INTRODUCTION AND AIM: In this study, the aim was to determine the effect of the knowledge and attitudes of the nulliparous women who applied to a hospital on the type of delivery they prefer, whether the type of delivery they prefer has changed with the progression of pregnancy and whether there is any difference between the preferred types of delivery and how they actually delivered.MATERIAL AND METHOD: This study, which was planned as a cross-sectional type descriptive study, included 232 nulliparous pregnant women over the age of 18 who were admitted to the outpatient clinic of the Sakarya University Education and Research Hospital's Obstetrics and Gynecology Campus for various complaints and agreed to participate in the study. Three interviews were conducted with the pregnant women and the data were collected through a questionnaire prepared by the researcher in these interviews. The first interview with the pregnant women was done within the first 24 weeks of pregnancy and the second interview was carried out at the 36th week of pregnancy or after. The last interview was performed after birth.RESULTS: The mean age of the pregnant women included in the study was 24.5 ± 4.05 (SD) (min = 18, max = 41). In the first interview, 83.6% of the pregnant women stated that if there is no medical reason, they want to give birth by normal vaginal delivery (NVD) and 5.6% by cesarean section but 10.8% was undecided. The fact that the normal delivery was healthier and the recovery time was shorter was reported as the primary reason for choosing NVD in the first interview. The fear of normal birth pain was the most common reason for choosing cesarean section. Logistic regression analysis was performed to see the effects of certain variables on the choice of delivery method in the first interview.The pregnant women who were high school graduates were 3,1 times more likely to prefer cesarean section or to be undecided than those who were not. In addition, undergoing treatment to become pregnant and being surrounded by people with negative NVD experiences made subjects more likely to prefer cesarean section or to be undecided 4,0 times in the former case and 2,9 times in the latter (p<0.05). In addition, it was found that those who thought they did not have enough knowledge about the types of delivery were also 4,7 times more likely either to prefer cesarean delivery or to be undecided (p <0.05).In the second interview, 90% of 201 pregnant women reported that they wanted to give birth with NVD and 8.5% expressed their intention to give birth by cesarean section and 1.5% were undecided. However, the actual cesarean section rate for this 201 pregnant woman was 44.3%. Although there was no statistically significant difference between the preferred types of delivery in the first and second interviews, a significant difference was found between the two interviews and the actual type of delivery. Also no significant difference was found between the preferred type of delivery in the second interview and the type of delivery recommended by the physicians who performed the follow-ups of the pregnant women.CONCLUSION: Although the caesarean preference rate was 5.6% in the first interview and 8.5% in the second interview and the recommendations of the doctors were close to these rates, the rate of the cesarean sections performed was as high as 44.3%. Despite the fact that the study can't be generalized to the population, we think that it is necessary to investigate the causes of this change in the percentage. Various hypotheses can be developed, but doing qualitative research together with the other relevant parties (health care managers, obstetricians and gynecologists, midwives, prospective parents) will make a significant contribution to this area.
Collections