Türk kamu yönetiminin AB`ye uyumu ve mülki idare amirliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Osmanlı İmparatorluğunun kalıntıları olan Anadolu ve Trakyatoprakları üzerinde sadece kurulmamış aynı zamanda onun kültürel ve idari mirası üzerinde dekurulmuştur. Türk İdari Sistemi çok köklü sistem olmasına rağmen gelişmelere ayak uydurmadagerekli esnekliği ve pratikliği gösterememiştir.Osmanlı İmparatorluğunun zayıfladığı ve Avrupa'daki ülkelerin ön plana geçtiği 18.yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Aydınları Avrupa ülkelerinden özellikle Fransa'dan etkilenmeyebaşlamışlar, İmparatorluğun kurtuluşunun bu ülkelerdeki uygulamaların aynen alınarak uygulamaktaolduğuna inanmışlardır.Fransız İhtilali ile birlikte tüm dünyada milliyetçilik hareketleri hız kazanmış ve en çok farklımilletin bir arada yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu kendini yenileyemeyince bu süreçten en zararlıçıkan ülke olmuştur. Yıkılan Osmanlı İmparatorluğunun mirası üzerinde kurulan Türkiye özellikleyönetim alanında, Fransız yönetim sisteminden esinlenerek geliştirilen Osmanlı yönetim sisteminiuygulamaya devam etmiştir. Avrupa Birliğine üye olan ve özellikle 1982 yılında çok önemli reformlaryapan Fransa'nın yönetim sistemi takip edilememiştir.Türk Kamu Yönetimi; üniter devlet sistemine sahip, merkeziyetçiliğin ön planda olduğu biryapıya sahiptir. Bu sistemin taşra teşkilatını ise İl sistemi oluşturmakta ve İllerin başında Vali,İlçelerin başında ise Kaymakamlar görev yapmaktadır. Türkiye'de il sistemi aynı zamanda bir yerelyönetim birimi olan il özel idarelerini de bünyesinde barındırmaktadır. Bundan dolayı yıllardır yerelyönetimlerin güçlendirilmesi tartışmaları kapsamında, hep merkezi yönetimin elindeki yetkilerin birkısmının merkezi yönetimin taşra yönetimine aktarılması tartışılmıştır. Ancak ?Kamu Yönetimi TemelKanunu? tasarısı ile çok farklı ve köklü değişikliklerin yapılması gerektiği üzerinde durulmuş ve yerelyönetimlerden bahsederken Mülki İdare Amirlerinden bahsedilmediği, seçimle görev başına gelmişyöneticiler ve kurullardan bahsedildiği anlaşılmıştır.21 Yüzyılın medeniyet projesi olan Avrupa Birliği'ne Türkiye 12 Eylül 1963 tarihindeimzaladığı Ankara Antlaşmasıyla başvurmuş ve yaklaşık olarak 150 yıllık batılılaşma serüveninin birhalkasını da oluşturmuştur. Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri inişli çıkışlı bir seyir izlemesine rağmen2004 yılında Birlik üyeliğine adaylığın kabul edilmesiyle birlikte ilişkilerde son dönemece girilmiştir.Merkeziyetçi Türk yönetim sisteminin Avrupa Birliği normlarına uyum sağlayabilmesi içinbirçok mevzuat değişikliği yapılmış, yönetim alanında ise Mülki İdare Amirlerini doğrudan etkileyenİl Özel İdaresi Kanunu, Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Mahalli İdare BirlikleriKanunu gibi kanunlarda düzenlemeler yapılmış, özellikle yerel yönetimlerin güçlendirilmesiylesonuçlanacak bir süreç başlamıştır.Çıkarılan bu kanunlarda Avrupa Yerel Yönetimler ÖzerklikŞartı'nın taşıdığı temel ilkeleri görmek mümkündür.Merkezi yönetime ait yetki ve görevlerin yerel yönetimlere aktarıldığı bu süreçte Mülki İdareAmirlerinin temsilciliğini yaptığı taşra yönetiminin aşındığı, görev ve yetkiler bakımından önemsizduruma düştüğü görülmektedir. Fakat yüzyılların hizmet etme ve yönetme tecrübesine sahip Mülkiİdare Amirlerinin Türk yönetim sisteminin vazgeçmesi mümkün değildir. Vali ve kaymakamların ilözel idaresi encümenindeki yetkileri devam ettiği müddetçe köylere yönelik kalkınma hamleleridevam edecektir. The Republic of Turkey has not only been built on the remnants of Ottoman empire , it hasalso had cultural and administrative inheritance of the empire. Although Turkish administrative systemhas a long past, it has not been flexible and practical enough to pursue new developments.Since the second half of the18th century the Ottoman empire had weakened whereasEuropean countries had advanced rapidly. Ottoman intellectuals had been influenced by Europeancountries, especially France. Intellectuals had believed that the empire could only survive if theimplementations had directly been adopted from the Europe by the state.As a result of French revolution , nationalist ideas and movements spread through all Europeas well as the Ottoman empire where once different nations had been living together peacefully.Theempire was unable to restructure itself and finally collapsed . Building on the inheritance of the empirethe new republic continued the implementation of Ottoman administrative system which had beenadapted from France. In the following process France has joined setting up EU and made substantialreformations especially in 1982. Turkey could not follow them.Turkish public administration is unitary and has a centralist structure . This system bases onprovinces. A governors (vali and kaymakam) execute the province and district respectively. Provincialsystem in Turkey also includes Provincial Special Administrations. That is why there has been longdebates on strengthening local administrations by transfering some powers from central government tolocal authorities. The draft of Fundamental Law on Public Administration proposes substantialchanges and reformations and puts great emphasis on elected local authorities instead of provincialadministrations.Turkey has been going on westernisation process with an application for membership sinceAnkara agreement in 12 September 1963. Though Turkey?s relationship with Europe has fluctuated upand down , Turkey?s candidacy status was declared by EU in 1999 . Therefore final phase of therelations has begun.New laws and regulations have been passed to harmonize the centralist Turkishadministrative system with EU. The Law on Provincial Special Administration, The Law onMunicipalities, The Law on Metropolitan Municipalities and The Law on Unions of LocalAdministrations have been restructured and the process of strengthing the local authorities has beenstarted. These reforms are related with The European Local Administrations Autonomy Charter.The process of transferring some of the powers of central government to local administrativeentities has another direct effect on provincial level. It is observed that the roles and functions ofprovincial government organisations are weakening. However, their administrative experience for 150years and their public service capacity are the most significant features. That?s why Turkish PublicAdministrative System can not abondon them. The influence of governers on Provincial SpecialAdministration Committees will ensure new developments in provinces and villages.
Collections