Avrupa Birliği uyum sürecinde Türk Polis Teşkilatı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye- Avrupa Birliği İlişkileri, Türkiye'nin 1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğuna üyelik başvurusu ile başlamıştır. 10-11 Aralık 1999 tarihinde Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yapılan zirve toplantısı sonucu, Türkiye'nin Avrupa Birliğine resmen aday ülke ilan edilmesi ile ilişkiler farklı bir ivme kazanmıştır. Bu toplantı Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri açısından bir dönüm noktası olmuştur. Fakat yapılan son deklarasyonda, Birlik Türkiye'yi, Kopenhag Kriterlerini tamamıyla yerine getirememesinden dolayı aday ülke ilan etmemiştir. Türkiye'nin aday ülke ilan edilmemesinin gerekçeleri olarak Kopenhag kriterlerinden olan ekonomik ve politik kriterlerin yerine getirilememesi gündeme gelmiş, özellikle insan haklan konusu önem arz etmiştir. Diğer aday ülkeler gibi, Türkiye de adalet ve içişleri alanında, üyelik görüşmesi sırasında her defasında gösterilen ve (acquis communautare) prensip, politika, kanun uygulama ve sorumlulukların yerine getirilmesi çabası içinde olmalıdır. Bu, birliğin efektif çalışmaya gösterdiği özenden kaynaklanmaktadır. Mevzuat uyum yasaları çerçevesinde Avrupa Birliği Polis Bürosu çalışmaları doğrultusunda Türk güvenlik güçlerinin işbirlik içinde adaptasyonlarının sağlanması ve bu çalışmaların bütünleşme içinde yapılandırılması gerekmektedir. Relations between Turkey and the European-Union began on 31 July 1959, when Turkey applied for the membership of European Economic Community. Since then, the relations between Turkey and EU has never been on the level of what Turkey has desired. In the Helsinki Summit of the EU Council, held on 10-11 December 1999, Turkey has been granted the candidate status for the EU membership without any preconditions. This was a turning point in the EU-Turkey relations. However, in the final declaration, of the summit, the Council decided that the negotiations will not start with Turkey until it fulfils the so-called Copenhag Criteria. The new stage in the EU-Turkey relations imposes some important liabilities both on the EU and Turkey. Turkey is supposed to undertake serious political and economic reforms in order to fulfill Copenhagen Criteria. As a candidate country, Turkey has to start making substantial progress in alignment in order to implement reforms particularly in the fields of Justice and Home Affairs. It should always keep in mind that effective implementation of the EU acquis is as much important as the adaptation of it. This dissertation critically examines this process, the process. Within this framework, it argues that like another candidate, Turkey should pay more attention to implement acquis communautare. Further, an effective adaptation of Turkish Police to the workings of European Union Police Bureau (Europol) is important as well as a well-structuring of this links. Key Words: Alignment of the legislation, Acquis, Copenhagen Criteria, Turkey- EU Relations.
Collections