II. Abdülhamid`in Ortadoğu politikası
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anadolu'da küçük bir beylik olarak kurulan Osmanlı Devleti, zamanla Balkanlar, Avrupa ve Ortadoğu coğrafyasında etkin bir güç haline gelmiştir. Dünya devletleri arasındaki güçlü konumunu XVII. Yüzyıla kadar koruyan devlet bu dönemden itibaren zayıflamaya başlamış ve XIX. Yüzyılın ikinci yarısında önemli sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.Osmanlı Devleti'nin yönetmekte olduğu coğrafyanın stratejik konumu, yeraltı ve yerüstü kaynakları açısından zengin olması bölgeyi gelişmiş sömürgeci devletlerin açık hedefi haline getirmiştir. Özellikle XIX. Yüzyılın başından itibaren sömürgeci devletlerin saldırılarına maruz kalan Osmanlı yönetimi, bir taraftan yaptığı ıslahatlarla devleti güçlü kılmaya yönelik çalışmalarda bulunurken diğer taraftan da güçlü devletlerarasında bir denge siyaseti güderek ayakta kalmaya çalışmıştır. Ancak gerek azınlık isyanları gerekse bozulan askeri ve ekonomik yapısından dolayı yapılan saldırıları geçici bir süreliğine engellemiş ise de tamamen durduramamıştır.Saldırıların yoğunlaştığı dönemde Osmanlı Devletinin başına geçen II. Abdülhamid, devletin kalan topraklarını geçmişten aldığı tecrübe ve kendi döneminde uyguladığı politikalarla korumaya çalışmıştır. Yabancı saldırılarını önlemek için Panislamizm politikasını aktif bir şekilde kullanarak Müslümanların birlikteliğini pekiştirmiş ve devletin ömrünü uzatmaya çalışmıştır. Panislamizm politikası çerçevesinde tarikatlara, din adamlarına, dini kitaplara ve eserlere önem vermiştir. Batılı ülkelerin Ortadoğu'daki emellerine karşı aralarındaki ihtilaflardan yararlanma yoluna gitmiş, Filistin'e Yahudi göçüne izin vermemiş, petrol bölgelerini Hazine-i Hassa'ya devrederek yabancı işgaline karşı korumaya çalışmıştır. İngiltere ve Rusya'nın kışkırtmaları ile ayaklanan Ermeni isyanlarına karşı Hamidiye Alaylarını kurarak bölgenin Osmanlı'dan ayrılma girişimlerini engellemiştir.Anahtar Sözcükler: II. Abdülhamid, Ortadoğu, Panislamizm, Hamidiye Alayları, Ortadoğu Petrolleri, Sömürgecilik, Yemen, Hicaz Demiryolu, Kıbrıs Ottoman state, founded as a small principality in Anatolia, then became a dominant power in Balkans, Europe and Middle East over time. The state maintaining its dominance as a world power until XVII century went into a declining period and in the second half of XIX century was confronted with serious problems.. Due to strategic position of the region ruled by the Ottoman State and richness of its underground and aboveground resources, the Ottoman territory became the open target of the colonizing states. Particularly, as the beginning of XIX century, the Ottoman State were under constant attacks of the colonists; hence, it started some reform movements to strengthen the state and adopted a balanced policy in its relations with the strong states of the world to survive. However, because of both the minority rebellions and its deteriorating military and economic structures, the state temporarily prevented the attacks but not completely stopped them.In the period of intense attacks, Abdülhamid II. came to power and he tried to protect the Ottoman territory with his experience and policies. Actively making use of Pan Islamism policy to prevent the attacks, he consolidated the solidarity among the Muslim nations and tried to save the state. Within the context of Pan Islamism, great importance was attached to sects, clergy and holy books. He tried to make use of the rivalries among the western nations to protect Middle East from them. He did not permit Jewish immigration to Palestine, and assigned Hazine-i Hassa as a responsible body for the petroleum fields to protect these fields from foreign invasion. He ordered for the establishment of Hamidiye legions to surpass Armenian revolts incited by England and Russia, so he did not let some regions to be separated from the Ottoman StateKey Words: II. Abdülhamid, Middle East, Pan Islamism, Hamidiye legions, Middle East Petroleum, Colonialism, the Yemen, the Hejaz railway, Cyprus
Collections