Göç ve sosyal dışlanma ilişikisinin sosyal politika açısından analizi (İstanbul Sultanbeyli örneği)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüz sosyal politikası içinde moda haline gelmiş olan sosyal dışlanmakavramı, statik olmaktan çok dinamik bir kavramdır ve bir süreci ifade etmektedir.Sosyal dışlanmanın önlenmesi, insanı toplumsal hayata bağlayan ve onun toplumunbir üyesi olmasını sağlayan ihtiyaçlarının yeterince karşılanması anlamını taşır. İnsanihtiyaçları bir birinden soyutlanmayan, birbirini tamamlayan bir bütündür. Gerekekonomik, gerek sosyal, gerekse kültürel ve diğer alanlardaki ihtiyaçlarınkarşılanmaması bu alanlarda topluma katılmayı zorlaştırmakta ve hatta önlemektedir.İhtiyaçların bir bütün olması, bunların giderilmesinde de bütünlük gerektirmektedir.Bir çok sosyal politika uzmanına göre sosyal politikanın herhangi bir alanındakieksiklik o alandan başlayarak insanın toplumdan dışlanması sürecini başlatmaktadır.Dışlanmanın çeşitli biçimleri, neden olacağı sosyal patlama ve sosyal huzursuzluktehlikesi, ona neden olan mekanizmaların karmaşıklığı ve çözüm bulmanın zorluğu`sosyal dışlanma`yı günümüzün en önemli sorunlarından biri haline getirmiştirdemek mümkündür.Sosyal dışlanma yaklaşımının, Avrupa dışında gelişmekte olan ülkelereuygulanabilirliği konusundaki tartışmalar sürmekle birlikte, küreselleşmenin ortayaçıkardığı ekonomik, sosyal ve siyasi yapı içerisinde dışlanma sorunun küresel birsorun halini aldığı hatta bu bağlamda çağımızın ?dışlanma çağı? olaraknitelendirildiği görülmektedir. Bununla birlikte, dışlanma olgusu; ortaya çıkış vedeneyimleniş biçimleri, ülkelerin sosyal yapı ve koşulları, sosyal korumamekanizmalarındaki farklılıklar nedeniyle, özgün bir biçimde değerlendirmeyi haketmektedir. Avrupa ülkeleri içinde bile, birey ve toplum ilişkisini kavramsallaştırmaaçısından ortaya çıkan bakış farklılığı nedeniyle, sosyal dışlanma olgusunun üç farklıparadigma (dayanışmacı- Fransa; uzmanlaşma- İngiltere ve monopol- kısmenİskandinavya ülkeleri) etrafında değerlendirildiği görülmektedir.Bu çalışmada, sosyal dışlanma kavramı genel anlamda ele alınmış ve budışlanmayı oluşturan bir çok nedenden biri olan ve ülkemizin de bu alandaki enbüyük sorunu halini almış olan iç göç boyutu ve özellikle kırsal kesimlerden kentlereyapılan bu iç göçün belki de dünyadaki en önemli simgesi olabilecek nitelikleresahip metropolü olan İstanbul ?Sultanbeyli boyutu incelenmiştir. The term social exclusion, which is very popular in today?s social policy, isdynamic rather than static and it refers to a process. Elimination of social exclusionmeans sufficiently meeting the requirements, which integrate people into social lifeand help them to be the member of the society. Human requirements are undividedand complementary. Meeting the economic, social, cultural and other requirementsmakes it difficult and sometimes impossible to join the society. Due to the fact thatthe requirements have an undivided nature, the solution of the problem alsonecessitates a complementary approach. To many social policy specialists, failure inany fields of social policy triggers the process of social exclusion starting from thesaid field. It is possible to say that diversity in types of social exclusion, danger ofsocial outburst and the social disorder it will cause, complex mechanism it bears anddifficulties faced in finding solution have made ?social exclusion? one of the significantproblems of today.Although there are some arguments about the applicability of social exclusionapproach to the developing countries except Europe, it is seen that the exclusionproblem within the economic, social and political structure caused by globalisationhas become a global problem and furthermore the era we live in is being describedas ?exclusion era?. However, the phenomenon of exclusion deserves to beassessed individually due to variety in its occurrence and experiencing, socialstructures and conditions of the countries and varieties in social protectionmechanisms. It is observed that even in the European countries social exclusionphenomenon is evaluated within three different paradigms (solidarist- France;specialization- Britain and monopolist-partly in Scandinavian countries) because ofthe different views on conceptualising the relationship between the individual and thesociety.In this study social exclusion phenomenon is discussed in its general sense,and its domestic migration aspect which forms one of the reasons of social exclusionand which has become one of the most important problems of our country isconsidered. In addition, Sultanbeyli phenomenon of İstanbul metropol- which is themost striking symbol of domestic migration especially from rural areas to urban areasis examined.
Collections